Ferdi Sabit Soyer, milletvekilliğine devam etmekle, son vermek arsında henüz net karar vermedi.
Bugün adaylık başvurusu için son gün.
Soyer üzgün.
CTP’nin güçlendiği bir dönemde, Soyer Mağusa’da “mutlaka kazanacağını herkesin bildiği” bir seçimde, geri adım atmakla, atmamak arasında duruyor.
Kesin kararını bugün kamuoyu ile paylaşacak…
Peki neden?
Havadis Gazetesi’nde dün yer alan haberde, “listede alt sıralarda yer alması olasılığından” bahsedildi.
İddialar bu yönde olsa da…
İddialar arasında bu olsa da…
Soyer’in Mağusa’da hangi sıradan çıkarsa çıksın, kazanacağını benim söylememe gerek yok.
Soyer’in sıra kavgası yapmayacağını da sanırım en iyi kendi partilileri bilir.
Gerçek çok daha derindir.
Ferdi Sabit Soyer, tüm eleştirilere rağmen, CTP için önemli bir değerdir.
CTP’de “ideolojinin kaybolduğu, adamcılığın ve makam düşkünlüğünün” değer yaptığı bir dönemde, ideolojik yaklaşımları nedeniyle farkı daha iyi anlaşılacak.
Her olayda “Soyer”
Parti kurultaya gidecek, “Soyer aday olacak mı? Olursa ne olur, olmazsa ne olur?”
Parti meclisi toplanacak, “Soyer eski başkandır, konuşursa ne olur, konuşmazsa ne olur?”
Seçim bitecek, CTP iktidar olacak, “Bakan kim olur, hükümet ne yapar?”
Bu ve bunun gibi birçok olayda, Soyer ismi hep en önde tartışılıyor.
Bu da Soyer’in yıprandığı konulardan birisi.
Soyer, biraz da bunun önünü açmak adına, yeni bir değerlendirme içerisinde.
Herkes birbirini ezerken
CTP’de bazı gelenekler vardı.
Örneğin, “tercih” tartışılmaz, mühür yeterliydi.
Şimdi CTP, her seçim döneminde “grup grup”, “blok blok” tercihlerle yüzleşiyor.
Sadece seçim sahasında değil…
Adaylık sahasında millet birbirini ezmeye çalışıyor.
Burada net bir teşhis koymamız gerekiyor.
CTP’de başvuru süresi bugün doluyor.
İyi bir liste hazırlığı var…
Ötesinde, ülkenin CTP iktidarında yeniden şekillenmesi söz konusu.
Bu ortamda, CTP delegeleri tarihi bir karar verecek.
Bu tarihi karar öncesinde, kimsenin beklemediği bir adımın kıyısında Ferdi Sabit Soyer…
Bunu nasıl okumak gerekiyor…
Bu süreci sağduyulu CTP’lilerin doğru okuması gerekmektedir.
CTP, “ideolojik olarak bildikleri” temelden kaymadan…
CTP’liler daha aday belirleme sürecinde birbirlerini ezmeden, kesmeden, kötülemeden, karalamadan vazgeçmelidir.
Bu süreç devam ederse…
Soyer’in çıkışı da anlamını yitirecektir.
***
Soyer de şaşırdı
Havadis Soyer’in aday olmama ihtimalini gündeme taşıdı.
Sabah partililerinin telefonu ile uyanan Soyer, bu sabahın ilk saatlerine kadar partilileri ile yüzleşti.
Adaylık başvurusunu geri çektiğini belirten yazılarla evine gidenler oldu.
Adaylıktan çekildiği iddia edilenler oldu.
Sadece Mağusa listesinden değil.
Lefkoşa’da…
Girne’de…
İskele ve Güzelyurt’ta…
Soyer, parti için daha iyi olacağını düşünse de…
Kararı başka bir boyut aldı.
Genel merkezi çok zor durumda bırakmakla yüz yüze geldi Soyer…
Bu sabaha kadar yeniden düşünecek.
Sonra kararını kamuoyu ile paylaşacak.
Neden?
CTP’nin esas tartışması gereken, nasıl bu noktaya gelindiğidir…
Zafiyet nerededir?
Kimler kişisel hırslarını partisel ve toplumsal faydanın önüne koymaktadır?
Liderlik etmesi gerekenler ne yapıyor?
Daha şimdiden CTP’de iktidar hesapları üzerinden kurgulamalar başlarken, ideolojik temelden sapmalar rahatsızlık yaratıyor.
Soyer’in “parti işleri ile devlet işleri birbirine karışmamalı, hükümetteyken parti çok boş kaldı ve zafiyet yaşadık” saptaması, yeni dönemin en çok tartışılan konularından birisi olacaktır.
Soyer, iyi düşünerek, net karar vermeli.
Soyer karar verirken de herkes bir daha düşünmeli.
***
Seçmene şirin görünmek
Güzelyurt, enteresan bir olayla çalkalanıyor.
Güzelyurt Vergi Dairesi Sorumlusu Sümer Kızıldere, Cuma günü, Güzelyurt’tan alınarak, Lefkoşa merkeze gönderildi.
Nedenleri ise enteresan…
Bir süredir Güzelyurt’ta yüksek vergi borcu bulunan bazı isimler, hükümetin kapısını aşındırıyor.
“Fazla vergi geldiği” yönünde de büyük bir şikayet Güzelyurt’ta her daim var.
Kabak da Kızıldere’nin başına patladı.
“Alın bunu başka yere verin, bize seçim kaybettirecek” diyen bir vekilin sözü etkili oldu.
Burada maksat ne?
“Bakın size kan kusturanı gönderdik” diyerek seçmene şirin görünmek.
Bir de Kızıldere konuşsa…
Kimin için, kimlerin kendisine ne baskılar yaptığını anlatsa?
***
Mühürler DP-UG’ye
Mağusa’da bugünlerde çok ciddi bir kampanya var.
Güçlü UBP’li isimler artık DP- UG’de.
Yukarıda Allah var, herkes de biliyor.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, stant açıp DP-UG’ye destek vermeyecek.
Ama yine herkes de biliyor ki, Eroğlu’na ait, Mağusa’daki hücreler harekete geçti bile.
Slogan da belli:
“UBP’yi yeniden ele geçirmek için oylarını düşürmemiz gerekiyor…”
İki gün kaldığım Mağusa bölgesinde, neredeyse tüm isimlerin ağzında aynı slogan.
Çok sayıda UBP’li de bu yönde karar almış durumda.
Özellikle de, son ana kadar Ahmet Kaşif’in ekibinden ayrılarak İrsen Küçük’ün yanında yer alan Sunat Atun ve Ersan Saner’e öfke büyük.
Atun ve Saner de, bu kesimin hedefinde.
***
Sürpriz isim Özkıran
“Kaşif’i desteklediği” gerekçesi ile Kaşif’in yerine Sağlık Bakanı olan Ertuğrul Hasipoğlu’nun en çok hırpaladığı isimlerden birisi de Ümit Özkıran oldu.
Sonunda da bakanlık müdürü olarak görev yaptığı bakanlıktan dışlandı…
Ciddi baskılara da maruz kaldı.
UBP’den bir önceki seçimde İskele bölge adayıydı…
En sonunda, Özkıran da DP’nin UG kanadında yerini aldı.
İskele’deki aday tanıtım töreninde, DP- UG İskele Milletvekili adayı olarak öne çıktı.
UBP’den ayrılarak, DP- UG listelerinde, “sadece sekiz milletvekilinin aday olacağını” sananlar ise, yanıldı.
Özkıran, resmen, “UBP’den” gelerek, DP- UG listelerinde yer alan “eski bir UBP”li olarak dikkat çekti.
Özkıran, ikinci kez İskele seçmeninden kendisini Meclis’e göndermesini isteyecek.
Ama bir farkla…
Bu kez DP-UG üyesi olarak…
