Son fırsatı kaçırmayın - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
KıbrısManşet

Son fırsatı kaçırmayın

“HEYECANLA SONUCU BEKLİYORUZ”: Aktay: Büyük bir heyecanla başlayan ve çözüm umutları veren Kıbrıs müzakere sürecin başarı ile sonuçlanmasını bekliyoruz. Süreç, iki halkın siyasi eşitliğine ve egemenliğine dayalı iki bölgeli kapsamlı bir çözüm planını ortaya çıkarmalı

“FIRSAT KAÇIRILMAMALI”: Aktay: Devam etmekte olan müzakere sürecinde yakalanan çözüm fırsatı kaçırılmamalı. Herkes bu sürecin artık bir son deneme, son şans olduğunun bilincinde hareket etmeli. Çözümsüzlük devam ederse iki tarafın da bundan zarar görür

[dropcap style=”circle” bgcolor=”#0065ad”]A[/dropcap]dalet ve Kalkınma Partisi Siirt Milletvekili ve Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Türk Grubu Başkanı Yasin Aktay, Türkiye’nin Kıbrıs’ta müzmin hale gelmiş sorunun ortadan kalkması konusunda baştan itibaren bir adım önde olma politikası izlediğini ve izlemeye devam edeceğini belirtti.

Aktay, Türkiye’nin, Kıbrıs konusunda bugüne kadar tıkanan bütün süreçleri her seferinde yeniden başlatan, hareketlendiren bir siyaset izlediğini ifade ederek, gördüğü kadarıyla Rum tarafının ayni olumlu yaklaşımı sergilenmediğini kaydetti.


Türkiye’nin, Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin her iki toplumun, bölge ve Türkiye-AB ilişkilerinin yararına olacağını kaydeden Aktay, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin gelişmesine de katkı yapacağını düşündüğünü söyledi.

Türkiye’nin bölgesinde öne çıkarmaya çalıştığı sıfır sorun politikasına Kıbrıs meselesinin çözümünün önemli bir katkı yapacağı inancı ile çözüm süreçlerine Türkiye’nin destek verdiğini kaydeden Aktay, bu desteğin bundan sonra da süreceğini kaydetti.

 

“Türkiye etkin rol oynadı”

Aktay, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun Annan Planı sonrasında tıkanan çözüm arayışlarının yeniden başlamasında da etkin rol oynadığını belirterek, Kıbrıs Türk tarafının da bu sürece önemli katkısının olduğunu söyledi.

 

“Büyük heyecanla sonucu bekliyoruz”

Aktay, şu anda Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Lider Anastasiades arasında yeni bir müzakere süreci devam ettiğini, kendilerinin de büyük bir heyecanla başlayan ve çözüm umutları veren bu sürecin başarı ile sonuçlanmasını ve iki halkın siyasi eşitliğine, egemenliğine dayalı iki bölgeli kapsamlı bir  çözüm planını ortaya çıkarmasını beklediklerini söyledi. Aktay, “Müzakere sürecinde yakalanan ivme ve heyecan kaybedilmemelidir. Kıbrıs sorunu yarım asrı aşkın bir zamandır gündemde olan bir sorundur ve bu sorunu ortadan kaldırmaya dönük çözüm çabaları da çok uzun bir zamandır devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki sonuç alınamayan müzakerelere bir yenisinin daha eklenmesine artık tahammül kalmamıştır” dedi.

 

“Fırsat kaçırılmamalı”

Aktay, devam etmekte olan müzakere sürecinde yakalanan çözüm fırsatının kaçırılmaması gerektiğini kaydederek, herkesin bu sürecin artık bir son deneme, son şans olduğunun bilincinde hareket etmesi gerektiğini belirtti.

Aktay, “Biz açıkçası Kıbrıs için bu müzakere sürecini bir son şans olarak değerlendiriyoruz ve bu fırsatın kaybedilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü iki toplumun adaletli bir şekilde adada barış içinde yaşaması ancak Kıbrıs’ta her şeyi adil bir şekilde paylaşmaları ile mümkündür. Adanın tüm kaynaklarında her iki tarafın da eşit hak sahibi olacakları bir çözüm kalıcı ve yaşayabilir olur. Bu her iki tarafa da büyük avantajlar sağlayıp, güç kazandıracaktır. Unutulmamalıdır, adaların kendisi kısıtlayıcı bir yapıya sahip olur” dedi.

 

“Çözümsüzlükten her iki taraf da zarar görür”

Kıbrıs’ta çözümsüzlük devam eder ve her iki taraf da sorundan kaynaklı kısıtlılık içerisinde yaşamak durumunda kalırsa bundan iki tarafın da zarar göreceğini kaydeden Aktay, böyle bir durumun rasyonel olmadığını kaydetti.

Aktay, bu gerekçelerle müzakerelerde hala açık olan fırsat penceresi kapanmadan bu şansın iyi değerlendirilmesi ve Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması gerektiğini düşündüğünü belirtti.

 

“Taraflara büyük görev düşüyor”

Aktay, adada bir çözüm için taraflara büyük görev ve sorumluluk düşmekte olduğunu söyleyerek liderlerin meselelere daha yapıcı, aktif yaklaşıp çözümü yakalamaya çalışması gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin devam etmekte olan sürecin başarıyla sonuçlanması için elinden gelen katkıyı yapmaya devam edeceğini ifade eden Aktay, Rum tarafından da ayni olumlu yaklaşım ve katkıyı ortaya koymasını beklediklerini söyledi.

 

“Yeni gelişmeler var”

Aktay, Kıbrıs’ta yeni gelişmeler yaşandığını belirterek, Türkiye’den Kıbrıs’a su gittiğini bu suyun adanın ihtiyaç duyduğu hayati bir kaynak olduğunu belirtti. Aktay, “Doğu Akdeniz’de hidrokarbon yatakları bulunmaktadır. Türkiye’den adaya giden su bütün adanın ihtiyacını karşılayacak bir sudur. Umut ediyoruz, su çözüm arayışlarına katkı yapacaktır. Türkiye bölgesinde tam bir istikrar adası konumundadır. Demokratik yönetimi ile Türkiye, yakaladığı ekonomik istikrarla birlikte halkına güven, refah ve huzur sunmaktadır” dedi.

 

Rusya krizi

Aktay, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak düşürme olayının ardından ortaya çıkan kriz ile ilgili ise şu açıklamayı yaptı: “Rusya krizi konusunda krizi tırmandıran ve ilişkileri gerginleştiren taraf Türkiye olmamıştır. Rusya yaşanan uçak olayını gereğinden fazla büyüttü ve bunu bir husumet konusu haline getirdi. Türkiye krizin ortaya çıkmasından sonra Rusya’nın alınganlığını ve meseleye duygusal yaklaşımını da anlayışla karşıladı. Olayı tırmandıracak her türlü hareketten de Türkiye kaçındı. Ama Rusya ne yazık ki alınganlık meselesini fazla abarttı. Abarttıkça da kendisine daha çok zarar verdi. Türkiye’nin Rusya’nın kendisine yönelik yaptırımlarına ve tavırlarına karşı alternatifleri hep vardı ama Rusya’nın Türkiye’den başka ciddi bir alternatifi yok. Rusya dünyanın ambargo uyguladığı bir ülke durumundadır. Ve buna rağmen Türkiye Rusya’ya kapılarını kapatmayan tek ülke oldu. Rusya, Türkiye gibi bir dostu kendisinden uzaklaştırarak aslında en büyük zararı kendisine veriyor.
Ben Rusya ile ilişkilerin daha iyiye gideceğini düşünüyorum.”

 

“AB’nin ilgisi mültecilerden dolayı”

AB’nin son zamanlarda Türkiye’ye olan ilgisinin mülteci akınını durdurmakla ilgili olduğunu ifade eden Aktay, “Türkiye’nin yüklenmiş olduğu mülteci akınının dalgalarının AB kıyılarına vurmasını engellemeye çalışıyorlar. Bunu engellemenin yolunun da mültecileri Türkiye’de tutmak olduğunu düşünüyorlar. Oysa Türkiye mültecileri burada tutmak değil, onları kendi ülkelerinde tutmak gerektiğini, bunun için de mültecilerin ülkelerinde yaşanan sorunların çözümüne katkıda bulunmak gerektiğini düşünüyor. Türkiye’ye gelen mültecileri Türkiye burada tutmaya çalışsa da mülteciler bir süre sonra yine gidecek başka yerler arayacaklar, Avrupa’ya yöneleceklerdir. Çünkü Türkiye tek başına tavır ve tutum olarak mültecilerin hepsini almaya hazır olmasına rağmen, mültecilerin beklentilerini karşılamaya yeterince uygun değil. Çünkü onlar iş arıyorlar, daha büyük ekonomik refah arıyorlar. Mülteciler bunların Türkiye’den daha çok Avrupa’da olduğunu düşünüyorlar. O yüzden mültecileri çok uzun süre burada tutmak kolay olmayacak. Gelinen aşamada AB geliştirdiği formüllerle mülteci sorununu kendince çözüp konforunu devam ettirmek istiyor. Ama unutulmaması lazımdır ki, eninde sonunda bu kriz onları da vuracak” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye AB ilişkileri bir noktaya geldi”

Aktay, Türkiye- AB ilişkilerinin mülteci krizi nedeni ile bugün daha iyi bir noktaya geldiğini belirterek, bunun süreklilik kazanması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin kapıda bekletilecek kadar zayıf ve önemsiz bir ülke olmadığını belirten Aktay, “Türkiye önemli bir ülkedir ve üyesi olacağı bir birliğe yük olmaktan ziyade katkıda bulunacak olan bir ülkedir” diyerek sözlerini tamamladı.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar