Sizin Mazeretiniz Ne? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
Poli

Sizin Mazeretiniz Ne?

Damla Günsel

Pek çoğumuz kendimiz hakkında olumlu ve istikrarlı bir algıya sahip olma gailesindeyiz. Bu nedenle de başkaları tarafından onaylanacak şekilde davranışlarımızı düzenlemeye ve şekillendirmeye çalışırız. Pek çok yazımda da bahsettiğim gibi yinelemek istiyorum: Sosyal canlılarız ve başkaları tarafından onaylanmak bizler için önemli. Bu nedenle içimizden geldiği gibi değil kabul edilebilir şekilde davranmayı öngörüyoruz. Davranışlarımız ile düşüncelerimiz hatta kimi zaman sadece düşüncelerimiz bile birbiriyle çelişse, bu çatışma hali psikolojik olarak uyumsuzluğa neden olabiliyor. Bu uyumsuzluk huzursuzluk verici bir yaşantıdır ve kendimizi bu rahatsız edici durumundan kurtarmak isteriz.

Kimse hata yapmaktan ya da eleştirilmekten hoşlanmaz. Eğer davranışlarımız düşüncelerimiz ile çelişiyorsa bu durumu kabul edilebilir bir hale getirmek için düşüncelerimizi haksız çıkaracak, davranışlarımızı ile haklı duruma getirecek, yaşadığımız uyumsuzluğu değiştirmeye, Kabul edilebilir hale getirmeye yöneliriz. Rahatlamamızı sağlayacak en kolay yöntem ise yaptıklarımızı haklı çıkaracak, davranışlarımıza uygun ve kabul edilebilir açıklamalar getirmek olur. Mazeretler! Bu bizim için psikolojik olarak bir rahatlama şekli, zihinsel olarak yaşadığımız uyumsuzluğumuzu dengeleme, bu çelişkilerimizden kaynaklanan stresimiz ile başa çıkabilme yöntemlerimizden biri ve doğal bir şey. Diyelim ki kendinizi çok zeki biri olarak görüyorsunuz ve başarısızlıkla sonuçlanan bir iş yatırımınız oldu. Böyle bir hatayı yapmış olduğunuzu kabullenemiyorsunuz. Bu durum zihninizde kendinizle bir çatışma yaşamanıza neden oluyor. Kendiniz hakkında doğru olduğuna inandığınız düşünceleriniz ile davranışlarınız arasındaki uyumsuzluk, yaptığınız bu hatadan dolayı mutsuz hissetmenize neden olurken strese de neden oluyor aynı zamanda. Kendinize olan inancınızı sarsıyor. Özgüveninizi zedeliyor.  Kim böyle bir deneyim yaşamak ister ki?


Davranışlarımız ile düşüncelerimiz arasında yaşadığımız çelişkiler bizi rahatsız eder ve bu durumla baş edebilmek için farklı stratejiler kullanırız. Mazeret üretmek bu noktada devreye giriyor. Mazeretlerimiz yaşadığınız çatışmalarımızı zihinsel olarak kabul edilebilir hale getirmemizi sağlıyor ve rahatlamamıza yardımcı oluyor, stresimiz azaltıyor. Yaşananlarla ilgili payımıza düşeni kabullenmek yerine sorumluluğu üzerimizden atmamıza neden oluyor. Mesela randevunuza geç kalıyorsunuz ve bu gecikmenin sorumlusu sadece trafik oluyor. Yaşadığınız gecikmenin nedeni sizin evden geç çıkmanız ya da zamanınız etkili bir şekilde organize edememeniz değil. Trafik ışıkları ve beceriksizce araç kullanan diğer araç kullanıcıları…

Elbette sadece mazeret üretmek değil kullandığımız baş etme stratejimiz; kendimizi daha iyi hissedebilmek, stresimizi ve bizi rahatsız eden duygularımızı azaltabilmek için yaşananları unutmak, mantığımıza uygun hale getirebilmek için hatıralarımızda akla yatkın değişiklikler yapmak, yaşananları önemsizleştirmek ya da inkar etmek gibi farkında olmadan kullandığımız yöntemlerimiz de var. Ve inanın ki bu konuda oldukça deneyimli ve başarılıyız. Bunlar tamamen bizi zorlayan durumlarla baş etme mekanizmalarımızla alakalı ve normal. Bu yöntemler stresimizi azaltıyor azaltmasına ancak bizi yaşanan duruma adapte etmek yerine gerçeklerden uzaklaştırıyor, insan olarak hata yapma olasılığımızı kabul etmemizi engelliyor. Birey olarak daha iyi olmamızı ve gelişmemizi engelliyor. Bu otomatik, farkında olmadan verdiğimiz tepkilerimiz duygusal olarak bizi geçici bir süre rahatlatıyor, o kadar. Bizi uzun süreli çözümlere götürmüyor. Evet, duygusal olarak kendimizi korumalı ve rahatlatmalıyız; ancak mazeretlerimiz bizi rahatsız eden durumlarla baş etmekten, üstesinden gelebilmek için kendimizde yapacağımız davranış değişikliklerine yönelmek anlamına gelmemeli. Kolaya kaçmak işimize gelmemeli yani!

Mazeret üretmek, baş edemediğimiz gerçeklerle ilgili başkalarını suçlamak rahatsızlık verici durumları yumuşatabilmemiz içim kullandığımız en kolay yollarından biri. Evet kolay, ancak mazeretlerimiz baş edemediğiniz durumları değiştirmek; değiştiremediğimiz durumları kabul edebilmekten alıkoyuyor bizi. Dahası özgüvenimizi, kendimize olan inancımızı tehdit eden durumlarla karşı karşıya geldiğimizde kendi düşmanımız haline geliyor. Kendi yanlışlarımızla, hatalarımızla yüzleşmemizin önüne geçiyor. Bahar geldi ve siz hala spora ya da sağlıklı beslenmeye başlayamadınız, ya da yapmanız gereken çok işiniz var ve başlamanıza hayatın getirdikleri -tamamen sizin kontrolünüzde olmayan şeyler- engel oluyor. Ya da çocuğunuz bir türlü oyuncaklarını toplamayı öğrenemedi ve bunun nedenlerinden biri -belki de en önemlisi- sizin bu deneyime izin verecek sabrınızın olmaması değil; çünkü çok yoğunsunuz ve bir de çocuklarınıza bir şeyler öğretecek vaktiniz yok! Nasılsa 34 yaşına gelince bir şekilde kendi arkasını toplamayı öğrenecektir!

Evet mazeretleriniz geçici de olsa rahatlamanıza ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı oluyor belki ancak sizi bir çözüme ulaştırabiliyor mu? Hayatınızı uzun sürede kolaylaştırabiliyor mu yoksa aynı rahatsız edici döngüleri tekrar tekrar yaşamanıza mı neden oluyor? Ya da mazeretleriniz sizi rahatsız edici gerçeklerden kalıcı olarak uzaklaştırabiliyor ve huzur verecek kalıcı çözümler getirebiliyor mu? Bu sefer biraz gerçekçi olun!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar