Siyasi Soruna “B Planından” Baktık! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Siyasi Soruna “B Planından” Baktık!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Hâlâ yeniden başlatılacak  müzakereleri gözleyenler var mıdır?  Rum tarafında da bizde de evet! Çünkü beklentiler kursaklarda kaldı!

Oysa umutlu başladıydı.. Eide sürekli gaza basıyor “çözüme hiç bu kadar yakın olmadık” derken Referanduma gitme başarısını göstermiş Annan planının da hakkını yiyordu!


Sonuçta gördük ki “istediklerini” alamadığı için Anastasiadisli Rum liderliği “garantileri” bahane ederek müzakereleri sonlandırdı. Oysa son anda Çavuşoğlu o Garanti’nin “g”sine kadar gerilediydi! Buna karşın yine beğendiremedi!

       NEDEN? Müzakereler sürecinde  bu Rum “muzırlığının” nedenlerini çok yazdık. Rum liderliği ile kilisesini bilenler de yazdılar.                     Ne var ki görüşmeleri “al-ver” üzerine kurgulanmış bir pazarlık olarak görenler, “Rum halkının kilise ve Yunanistan’a dayanan “Elleda” başlıklı “idealini” görmek istemediler!

Görselerdi şunu  da göreceklerdi: “Biz masaya Kuzey’deki KKTC’i lağvederek yerine “federal kurucu devleti” koymaya hazırdık pazarlığı da bu çerçeveye oturttuyduk!

Oysa Rum tarafı “sahip olduğu” tanınmış ve dünyasal  devlet erkini Kuzey’e de yaymak için o masada vardı!

Başından beri Anastasiadis’li Rum tutumu buydu.. Mesela Sn. Akıncı  son ana kadar “siyasi eşitliği” kabul ettiremedi çünkü Güney için TC’nin garantisi kadar “siyasi eşitlik” de Türk halkını adada hem de bu kez uluslararası anlaşmalarla perçinleyecek  tehlikeli bir kazanım olacaktı!

       ÇÖZÜM OLSA DA: Gerçekte şunu da söylemek gerekir: “kendi içimizdeki koalisyon hükümetlerinde bile “iki başlılık” komplikasyonlar yaratırken, Rum tarafı ile varılacak çözümün  ne kadar fonksiyonel olacağı her zaman şüphelerin en büyüğü oldu. Büyük olasılıkla taraflar masada “başlıkları” ele alırlarken bu konuda epey zorlanmış olmalıdırlar.. Çünkü paylaşılacak olan   “iktidar erkine dayalı Türk-Rum siyasi iradeleriydi!”

Kuzey’de federalizmin “kurucu devleti” olacaktık da “sisteme katılırken” içimizde ve dış ilişkilerimizde ne kadar yetki ile siyasi olanaklara sahip olacağımızı hâlâ bilmiyoruz, tek referans yine Annan planı olmakta!

       B PLANI! Yazıma başlarken, yukarıda vurgulamaya çalıştığım bazı ayrıntıları değil, hani  “B” hatta “C” planımız var deniyordu ya, onu sormak amacındaydım!

Çünkü “Crant Montana’da” çöken müzakereleri yeniden başlatacak bir “siyasi gelişme” de olsa artık yeniden kurulacak bir masaya “kaçan taraf” olarak değil, “sonuna kadar çözümü isteyen taraf” olarak oturacağız ve bu 1-0 önde oluş avantajını  da kullanacağız yahut kullanmak zorundayız.  O da “B” planı olmalı ki kartları açarken fos çıkmasın!

 


 

     KKTC’YE LAYIK OLABİLDİK Mİ?

Göle attığınız taşın yarattığı su hareketiyle  helezonların birbirlerini etkiyerek art arda sahile vuruşlarını izlemek çok romantik olabilir de “toplumda” başlar yarıp gözler çıkartan, ölümlere neden olan “taşlar” için ayni şeyi söylemek mümkün değil!

Her birinin birbirini etkileyip harekete geçirdiği  sorunlar helezonları toplumun her katında büyük dalgalarla patlarken, kendinizi çok da huzurlu görmüyorsunuz!

       Ne var ki bu kez “çözümsüzlükten”  dolayı değil, söylettirdikleri için söylemek zorunda kaldığımızca, “kötü yönetimlerdendir” şikâyetimiz!  Sorunları çözme kabiliyetini yitirmiş, aldığı kararları uygulamakta güçlük çeken, amiyane ifadesiyle mangos olmuş bir koalisyon hükümeti!

Ki günlük yaşantımızda “töhmet ve şaibe” altına itilirken onu her gün trafikte, hastanelerde, çarpık yapılaşmanın sonucu betona dönüşmüş kentlerde, okullarda, illegal olaylar furyasında, rant ekonomisinde, karanlık akşamlarda, memleketin pahasında… Görüyoruz! Ve diyoruz ki “işte hükümetimiz!”

Oysa ne diyor Sn. Başbakan Özgürgün? Ulusal Birlik Partisi olmadan KKTC yoktur…

Şimdi devletlerin siyasi partilerle değil, aksine siyasi partilerin (tabi demokratik teamüllerde)  devletle kaim oldukları gibi bir olaya dalacak değiliz. Fakat UBP’nin Rahmetlik Denktaş’ın ruhunu taşıdığını bu nedenle elbette  köklü bir parti olduğunu, yolunun da mayasını Denktaş’ın kattığı özgürlük ve egemenlik yolu olması gerektiğini tabi ki   biliriz!

Fakat UBP’nin bu siyasi misyona programına uygun icraatlarıyla, memleket sorunlarına getirdiği çözümlerle, yarattığı istikrarla, iç barışı sağlamada gösterdiği basiret ve denetim mekanizması ile Sayıştayı çalıştırma  becerisiyle… Ne kadar KKTC’e layık bir iktidar olduğunu bilemiyoruz, bu konuda büyük şüphelerimiz ve kuşkularımız vardır!

Nitekim 1. Lefke İlçe Kongresinde konuşurken “hükümetin icraatlarından söz etmek gereğini duyan Özgürgün   TC’den akan suyun “barış suyu” olduğunu söylüyordu ama talihsizliğe bakın ayni gün bu haberleri veren medya bir başka haberi daha veriyor ve manşetlerde şunlar yazıyordu:                        “Sürekli ihracat düşüyor!.. Üretimimizin kat katını  satın alıyoruz!..”  “2016 yılı ihracatı önceki yıla göre yüzde 11 düştü!..” “Yurt dışına 105 milyon dolarlık mal satmışız bunun da on beş katını satın almışsız!..”

       Nedenleri tabi ki çok! Tarım kesiminde  toprağı işleyip ekip biçecek insanlarımız gitgide azalıyor! Kırsallardan kentlere müthiş bir göç var! Seksen bin dönümlük Narenciye bahçeleri kırk binlere düşmüş! Dönümlerce toprak TC’den geldi denilen suyu beklerken, hâlâ arpa ekimi için sürülüyorlar! Üstelik o ürüne bağlı hayvancılık da ya hey, dünyanın en pahalı süt ve ürünleriyle  etini satın alıyoruz!

Kısaca olmuyor! Üç beş müteşebbisin orta ölçekli bile olmayan sanayi üretimleriyle de olmuyor. İhracat yoksa KKTC’nin sağlık ve afiyetinden söz edilemez… Ki her zaman yazarız: İyi ki çözüm olmadı yoksa yine Rum tüccarının, ekonomisinin eline düşecektik!

 


   KISACA TAKILDIĞIM: (İYİMSERLER-KÖTÜMSERLER!)

KKTC’ye ilk kez gelen bir TC’li yurttaşla konuşurken sordu.  “Sizde gelişmelerle olaylara “iyimser” bakanlarla “kötümser” bakanlar arasında ne fark var?”

Cevabım: “Kötümserler ikide birde eylem grev yaparlar, iyimserler de erken seçim beklerler!”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar