Şimdi de Grans Montana’lara taşınıyoruz ve İngiliz’in fendi! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Şimdi de Grans Montana’lara taşınıyoruz ve İngiliz’in fendi!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

       Karar verdiler Türk Rum  müzakere heyetlerine Cenevre’nin bütün tatil beldelerini gezdirip tanıtacaklar. Mont Pelerin’den Crans Montana’lara, oralardan da kısmet artık..

Bu konuda Eide’nin marifetinin ne kadar etkili olduğunu bilmiyorum ama internete girdim, “Crans Montana fotoğrafları” yazdım, karşıma kare kare göllerin, ormanların, dağların resimleri çıktı. Hepsi de mavi, yeşil, eflatun renkleri içinde şahane doğa harikaları.


Ancak seyrederken o resimleri,  bir ıssızlık hissi sarıyor insanı. Güzelim tatil beldesinin üzerine  sanki sessizliğin  örtüsünü sermişler. Tutun ki üç beş gün kalınır, bol bol oksijen alınır, bu vesileyle Anastasiadis’in sigaradan kararmış ciğeri az biraz soluklanır da öyle haftalar boyu kalınacak yer değil bana sorarsanız!

Üstelik senaryosu   sıcak, eteşli ve  heyecanlı olan bir “Kıbrıs sorunu” filminin çekimine de hiç  uygun bir yer değil! O dingilikle güzelik Kıbrıs sorunuyla müthiş çelişiyor!

28 HAZİRAN: Sonuçta başarıldı Mont Pelerin’den sonra saatçı İsviçre’nin Grant Montana’sına  da gidilecek ve Kıbrıs sorununa artık nerede nasıl kalındığını şaşırmışlığımıza karşın devam edilerek çözüm aranacak!

Aranacak da Rum tarafı “kırmızı çizgilerinden” vaz mı geçecek? Mesela son günlerde çıtlatıldığı gibi Türkiye asker azaltırsa veya Annan planında olduğu gibi adada sembolik bir askeri birlik  bırakırsa Anastasiadis “garantörlüğünü” mü kabul edecek?

Veya Sn. Akıncı çözüm uğruna ödün verip dönüşümlü başkanlık yerine,    “hadi   dört beş yılda bir, Türk’ten de başkan olsun” uzlaşısı  ile siyasi eşitlik sorununu mu tatlıya bağlayacak?

Kuzey’e dönecek olan Rumlar için bazı köylerin  boşaltılmasına, Omorfo gibi yörelerin bir kısmının  Rum’un iskânına açılmasına  mı göz yumulucak?

Yahut Kuzey’deki tüm kilise ve çevreleri  Rum’un özerk yerleri olurlarken, Apostolos Andreas gibisi bir  manastırın yüzü suyu hürmetine Karpaz burnundan da Rum’a bir parçacık toprak mı verilecek?..                                Yakındır görüp öğreneceğiz diyelim ve şu İngiliz’e takılalım:

İNGİLİZİN FENDİ! Bunca zamandır “neden İngiliz müzakerelere uzaktan bakmakla yetiniyor diye merak ederdim. Sonunda Ankara Büyükelçisi Moor ve yüksek komiseri Kıdd kendileriyle rföportaj yapan gazeteciye dediler ki “Kıbrıs’ta çözüme katkı için üslerimizden bir miktar toprak vermeye hazırız!”

DİKKAT! Çözüm olursa çekip gideceğz demiyorlar! Anladığımca zaten metruk durumda olan  Dikelya ve bölgesini gözden çıkarmış ama “Ağrotur” kalacak! Bu “önerilerinin” bir yanı. Öteki yanına gelince: “İngiltere toprak vermeye hazırsa  Türkiye de vermeli!” Yaratılan imaj bu!

Tabi Moor ve Kıdd’in bir de çözüme ilişkin prespektifleri var ona da ileride bakalım.


 

      ERCAN OLAYININ BİZE YENİDEN ÖĞRETTİKLERİ!

Kuşkusuz geçen haftanın en önemli konusu Ercan havalanı etrafında kopan kavgalı gürültüydü. Tahsin Ertuğruloğlu “Ercan’da denetim yoktur” der demez, “Emrullah Turanlı açtı ağzını yumdu gözünü!” O kadar ileri gitti ki “hayatının  tehlikede olduğunu” bile söyledi ve işte orada sahneyi yıkıp viran eyledi!

Böylesi bir şirretlik ancak “suçluların suçlarını örtmek için tevessül edecekleri bir yalandır,” kaldı ki KKTC henüz bu kadar da mafyalaşmamıştır, Allah kuru iftiradan saklasın!

ÖĞRENDİKLERİMİZ:   Geçen hafta sonunda bir bayan avukatımızın da açıklamasıyla öğrendik ki  Ertuğruloğlu’nun Turanlı’dan “rüşvet kokuları yayılan” para isteme olayı gerçek değilmiş.

Ne var ki yeniden öğrendik ki adına “denetim” denen “denetleme” KKTC’ye hiç uğramamış! 42 yıldır devam eden müzmin sorun devletin sağlıklı çalışması gereken bütün mekanizmalarını  denetimsizlikler nedeniyle bozmakla kalmamış,  kurumları da dejenere etmiş!                                                                                 Ve Turanlı’yı da öğrenmeye devam ediyoruz. Nitekim bir süre önce Kıbrıs’ın Kuzeyini  çok sevdiğini, adeta buranın yerlisi olduğunu söyleyen Turanlı’nın son  olay nedeniyle “sevdiklerine”  nasıl “nefretle” hakaretlerde bulunabileceğini de öğrendik!

Fakat bitmedi: KKTC  geçen 42 yıla karşın hâlâ “merkeziyetçi, hantal bürokrasisi” ile  iş yapamayan, yapacak olanın da karşısına engeller yığan yapısallıktan kurtulmadı.  (Turanlı da bu konuda haklıdır.) Nitekim bu “devletçi hantal yapısı” ile hem TC’ye söz verdiği “özelleştirmelere” bağlı reformlarını gerçekleştirememekte hem de özel sektör becerisinin  gerisinde kalmışlığı ile devletin gelişim ve kalkınmasına negatif yansımaktadır!

       Ercan ve Turanlı olayı bu gerçeğin ispatına nanik sallayan bir canlı örnektir! Ortada anlaşmalar, hem devletin hem Taşyapı’nın yerine getirmeleri gereken mükellefiyetleri varken; “çiğnenip istismar edildikleri için sadece kavgaları yapılmaktadır!”

KKTC 42 yıldır böyle! Dolayısıyle bir kez daha öğrendik ki  bundan sonra da adam olması için daha  40 fırın ekmeğe ihtiyacı olacak!


KISACA TAKILDIĞIM: OKUL İSTERİZ ÖĞRETMEN İSTERİZZZ!

Geçen hafta okullar üç aylık bir süreyle tatile girdiler. 3 ay çok uzun bir süre. Ne var ki yaz aylarımız çok sıcak, okullarımız ne sıcağa ne  soğuğa cevap verecek sağlık ve yapıda değiller!

Açıklamalara göre sadece ilkokullardan 23 bin öğrenci girdi tatile. Bu üç ayı nasıl geçirecekler, ne yapacaklar? Okullarda kazandıkları  bilgilerini unutmadan nasıl geliştirme olanağı bulacaklar? Bilmiyoruz!

Yine açıklamalardan öğreniyoruz. KKTC’de 113 devlet okulu varmış! (Çoğu Rum’dan kalma!) Yine deniyor ki  2011 sayımına göre “de jure nüfus”  286 bin 644 idi. Şimdi ve her halde vatandaş da olmayan hatta artık aralarında Rusyadan gelenlerin bile bulunduğu  de jure nüfus 500 binleri çoktan orsa etmiş olmalı!   Ve KKTC de  hâlâ ne yeterli okul vardır ne öğretmen! Üstelik “yapılacağı” konusunda “vaat” bile yoktur!

Oysa artık kentlerde her mahalleye bir okul yapmak gerekiyor Gerekiyor da  acınak durum,  ona buna peşkeş çekmekten devletin elinde okul, hastahane gibi kamusal binalar yapacak arsa kalmadı!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar