Bu gün sandığa gidip oy verme günü. Meclisimize göndereceğimiz parlamenterleri seçecek ve oradan çıkacak hükümetin oluşumunda katkımız, sözümüz olacak. ‘’Komşucuk’’ oynarız, ama neyse! Geçmişe nazaran daha iyi bir Meclis ve hükümet çıkaracağımızdan ümitli miyim? Kısmen evet. Bereket versin adaylar arasında pırıl, pırıl gençler görüyorum. Bir oranda Kıbrıs pasaportu sayesinde dünya görmüş, iyi eğitim almış gençler oluşmaya başladı etrafta ve de politikaya atılan. Meclisimizin seviyesinin geçmişten daha iyi olacağına inanır, en azından ümit ediyorum. Bu akşama göreceğiz.
İyi yönetimler çıkarma işi, tecrübeme göre, aşağıdakilere bağlıdır. Bir kere toplumun yapısı, büyüklüğü, Ak Deniz’li ve adalı karakterinden doğan zayıf yanlarını dikkate alan, bunları asgariye indirecek bir politik yapı kurmak gerektirir. Kısaca söylemek gerekirse, bünyemize uygun olan. Yasama ve denetlemeyi yürütmeden ayıracak bir yapı. Yargının tamamen bağımsız olmasını garantiye alabileceğimiz bir sistem bizim şartlarımızda olmaz ise olmaz görülüyor. Mümkün mertebe seçme, seçilme kaygısını beyinlerimizde asgariye indirecek, parti ile yürütmeyi, hatta devletin bulaşmasını engelleyecek bir barier.
İnsanı üretkenliğe motive eden, ülkede genel anlamda adaletin var olduğunu görme, uygulandığına kalpten inanma duygusudur.
Bir diğer unsur eğitimin içeriği ve kalitesidir. Eğitim derken ilk ‘’formative’’ yıllardan alınan karakter, etik değerler, uzun vadeli düşünebilme kapasitesinin bireyde yaratılmasıdır. Yoksa toplama, bölme, çıkartma, çarpma öğretmek kolaydır. Güzel laf etme, güzel nutuk atma kolaydır. Hatta çoğunlukla yarı cahil yetiştirme bir ülkeye yapılabilecek en büyük zarardır, ihanettir.
Sızılar içinde engelli olduğum için annem sırf ekmeğimi kazanmam, kazanabilmem gerekçesi ile beni Kıbrıs Türk Lisesi’nin Ticaret bölümüne yazdırmıştı. Beklediği gibi de oldu. Alternatifim, seçme olanağımın olmadığını kavrayan biri olarak, okulumu çok iyi derecede bitirdim ve liyakata dayanan bir sistemde, okul biter bitmez, iyi bir pozisyonda kamuda işe başladım. Ama ben normal değildim. Kompleksli idim. İçine kapanık, aşırı üzgün ve utangaç, verimsiz bir varlıktım. Başarısız olmaya mahkumdum. Bunu gördüm, ve biriktirdiğim üç, beş kuruş dışında hiç bir dayanağım olmadan, bütün aksi tavsiyelere, ailemin engellemeye çalışmasına rağmen, işimden istifa edip, kapanı Londra’ya attım. Şimdiki üniversiteleri paralı yapıp, çok çoğaltan, kısmen o seviyeyi berhava eden Margaret Thtcher’i bu konuda hiç affetmeyeceğim. Düşünün bir kere, kütüphanenin nerede olduğunu 3 ay İngiliz talebelere ( o zamanlar bu üniversitede yabancı yok idi) soramadım ve bilemedim, nihayet takip ederek öğrendim. O yedi kişilik sınıflar vardı ya! Saklanamadım, sıkıldım, utandım; Neticede o hocalar ve eğitim seviyesi kısa zamanda beni insana benzetti. Hyde Park Corner’de nutuk atabilecek oranda özgüvenimi artırdı. İşte eğitim budur.
Maalesef yine de her konuda uzun vadeli düşünemem. Sigara paketini, izmariti araba penceresinden atarım. Yere tüpürürüm. Peki niye Londra üniversitesi bana menfaatimin bunu yapmama olduğunu, bu konuda uzun vadeli düşünmem gereğini vermedi? Diye kendi kendime sorarım. Sanırsam hepsi da öyle yaparın yanında gerçek sebebini buldum. Bu önemli ama basit mentaliteyi ilk okulda, orta okulda almam gerekirdi. Üniversite bunları bilerek oralara geldiğimi varsayıyordu diye bir neticeye vardım.
Biraz sonra oy vermeye gideceğim. Kısa keseyim. Yalnız şunları size söylemek isterim. Bu ülkede doktor ve öğretmenler sendikaları her şeyi tenkit, kendilerini her hakka layık göreceklerine biraz da aynaya baksınlar. Benim de bir evladım var, yerel eğitimden geçti. Öğretmenlerin çoğunun ne derece paragöz olduğunu ve de sağlıklı nesil yetiştirmede ehli olmadıklarını birinci elden bilenlerdenim. Doktorlara gelince onlara daha çok uğrarım. Ortalık uzun eğitim aldı diye yüksek gelir talep eden doktor dolu. Ben Hatice’ye değil neticeye bakanlardanım. Ayna der ki biraz ufak atın da civcivler de yesin.
Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber > Köşe Yazarları > Seçim günü beklentilerim
Tepki göster
0
Bayıldım
0
Huzurlu
0
Hahaha
0
Üzüldüm
0
Hayran Kaldım
0
Facia