Sayın Atalay, özür dileyin - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Sayın Atalay, özür dileyin

Hüseyin Ekmekçi

Din İşleri Başkanlığı, amacından sapalı çok oldu.

Bir çok imam ve din görevlisi, Din İşleri Başkanlığı’nın faaliyetlerinden rahatsız.


Süleymancılar…

Fethullahçılar…

Cübbeli Ahmet Hocacılar…

Camilerde…

Köylerde…

Kentlerde fink atıyor.

Hepsine bağlı bir çok insan, imam ve din görevlisi olmadan “din tüccarlığı” yapıyor…

Nasıl mı?

Tamamen Din İşleri Başkanı sayın Talip Atalay sayesinde…

Görevde mi değil mi belli değil.

Özleşmesi yenilenmemiş.

Hatırlayın…

Yine biz yapmıştık haberini…

Kendisini buraya atayan kimdi?

Tabii ki KKTC Vakıflar İdaresi ve Başbakanlık.

Domuz ölümüzün körü…

Biz öyle zannediyorduk…

“KKTC’de büyümüş…

Kıbrıs’ı bilen bir isim.

Profesör olmuş…

Din İşleri Başkanı olsun diye adaya çağırmışız gelmiş…”

Hepsi kocaman bir yalan.

Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, “Bu adamı görevden alın” diye yazı yazmıştı dönemin Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu’na.

O da almamıştı…

“Hepsi bitti Türkiye Diyaneti, da mı bize talimat verecek” diyerek…

Maraş’taki olay

Maalesef…

Türkiye’den 1974’te de değil…

Çok daha sonradan gelerek ekonomik özürlüğünü kazanamamış, vatandaşlık alamamış nüfusun üzerinden bir çaba var Kıbrıs’ta…

Bir ayağı Vakıflar İdaresi…

Diğer ayağı TC Büyükelçiliği…

Bir başka ayağı da Din İşleri Başkanlığı…

“Dinsiz imansız” Kıbrıs Türkü için boyuna projeler yapılıyor.

Şimdi “yabancı gibi” hissediyoruz kendimizi.

Bir süre sonra da bize, “beğenmiyorsanız, gidin Rumlarla güneyde yaşayın” diyecekler…

O denli…

Oysa talep basit. İnsanlar üzerinde dini baskı ve geçim kaynağı aracı olmaktan çıkarın. Bu konuda projeler üretmeyin. Bu çabalar ancak Türkiye ile KKTC ilişkilerini daha da gerer…

Peki…

Bu faaliyetlerin sonucunda neler oluyor?

İşte Maraş’ta yaşanan olay…

60’ını geçmiş Mansur amca…

“Gıda yardımı” bahanesi ile 15 yaşındaki bir kızı evine götürüyor…

Sonra da öpüyor, salkıyor…

Herkes infial içerisinde.

Peki nerden cesaret alıyor Mansur amca?

Sıkı durun, söylüyorum…

Din İşleri Başkanlığı…

Faaliyetinin kaynağı neresi?

Din İşleri Başkanlığı…

Kendisine “sen artık din adamısın” diyen kim?

Din İşleri Başkanı Talip Atalay…

Sonradan vatandaş olma…

Mansur amca, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nda uzun süre görev yapmış.

Sonra AK Parti görevden uzaklaştırmış kendisini.

Gelip Mağusa’da, Maraş’a sığınmış.

Bir de dermek kurmuş…

Sevgi, Dostluk, Kardeşliği Geliştirme ve Kültür Derneği…

Burada sevgiyi, dostluğu, kardeşliği geliştiriyor.

İşi ileriye götürmüş bu sefer.

Haddini aşmış…

Ben de aşmayayım haddimi…

Gerisine mahkeme karar verecek.

Ama bildiğim.

15 yaşında bir kızın, 66 yaşındaki bir adama “iftira atmayacak” kada5r saf oluşu…

Kimden güç alıyor Mansur amca? Atalay’dan…

Bakınız…

Mansur Öztürk olayı patlayınca…

Haliyle Din İşleri Başkanı’nı da aradık…

Talip Atalay, Mansur Öztürk’ü neredeyse tanımadığını söyledi.

Üstelik, Sevgi, Dostluk, Kardeşliği Geliştirme ve Kültür Derneği var ya…

Kur’an Kursu da veriyor.

Tümünü Atalay’a sorduk.

Bakınız, ne dedi sayın Başkan, aynen gazetede yer aldığı şekliyle yayınlıyorum:

“Kuran kursları Pazartesi günü Din İşleri Başkanlığı izni ile birlikte başlayacakken, Mansur Öztürk’ün Din İşleri Başkanlığı’ndan izinsiz şekilde yaklaşık 2 haftadan bu yana çocuklara Kuran kursu verdiği ortaya çıktı.

Konu ile ilgili bazı açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Talip Atalay Kuran kurslarının özel izinli olarak camilerde ve belli kriterlere sahip kişiler tarafından verileceğini belirtirken Mansur Öztürk’ün 15 günden beridir Kuran kursu verdiği ile ilgili bilgisi olmadığını kaydetti.

Dinin çok hassas bir konu olduğunu ifade eden Atalay, İslam dininin taciz ve tecavüz türü olayları net şekilde onaylamadığını ifade etti. Kişinin kendi hatalarını dine bağlamanın da kötü niyetli bir tavır olduğunu belirten Atalay, dinin de çok kolay istismar edilebileceğini ifade ederek çocukların dini inançlarını zedeleyecek davranışlardan uzak durulması yönünde uyarıda bulundu.” 

 

Mansur Öztürk ve Din İşleri Başkanı Talip Atalay’ın son derece samimi ve tanışık olduklarını gösteren fotoğraf karesi… Kısacası, Özürk’ün ne yaptığını, ne ettiğini en iyi bilen sayın Atalay. Taciz olayı ortaya çıkınca, topu taca atma derdinde…
Mansur Öztürk ve Din İşleri Başkanı Talip Atalay’ın son derece samimi ve tanışık olduklarını gösteren fotoğraf karesi… Kısacası, Özürk’ün ne yaptığını, ne ettiğini en iyi bilen sayın Atalay. Taciz olayı ortaya çıkınca, topu taca atma derdinde…

 

Bu belge ne Talip bey?

Talip Atalay diyor ki “benim bu işlerden haberim yok…”

Oysa…

Mansur Öztürk’ü topluma sunan isim Talip Atalay…

Mansur Öztürk fahri görevli…

Elinde tapu kadar belge var…

Dilekçe yapmış 2012 yılında Din İşleri Başkanlığı’na…

Din İşleri Başkanlığı da “fahri görevli” yapmış Mansur amcayı…

Mansur amca bildiğiniz Din İşleri Başkanı tarafından görevli…

Buradan yola çıkarak, çerçeveletip duvarına da asmış…

Faaliyetlerini legal hale getirmiş…

Hatta o kadar ileriye gitmiş ki, “Kur’an kursu bile” vermeye başlamış…

SEV-DOST-DER çatısı altında…

Başka kimler var?

Peki…

Talip Atalay’a bu görevi kim verdi?

Her önüne gelene “sen fahri din görevlisisin” diyebilir mi?

Ha’şa huzurda, “ol” denilince, olunuyor mu?

Ve ha’şa huzurda Atalay kendisini ne yerine koyuyor?

Şimdi benim merak ettiğim ne biliyor musunuz?

Sayın Atalay, daha kaç kişiyi “fahri olarak” görevlendirdi ve bölgelere saldı?

Hangi tarikatlar, sayın Atalay’ın imzası ile içimizde fink atıyor?

Başka kimler var?

Kaç kişiye fahri görev verildi?

Bir insanın dine hizmet için neden resmi yazıya ihtiyacı olur?

Bir belge…

Bir de samimi fotoğraf var bu sayfada.

Atalay suçlu demiyorum.

Ama günahı da boynuna…

Sevabı da boynuna…

Kim denetliyor?

Ortalık “din tüccarı” doldu.

Çark kurulmuş…

Birileri büyük paralar kazanıyor…

İstihdam edilenler…

Gezip- tozanlar…

İftar sofraları…

Bunlara verilen hizmetler…

Nasıl oluyor bunlar?

Hangi devlet makamı denetliyor?

Unutmayın ki…

Din n zaman “amaç” değil ,”araç” olur…

O ortamlarda huzursuzluk başlar…

Din tüccarları ortaya çıkar…

Din amacından sapar…

Aklı selim insanlar dinden imandan soğur…

Şimdi bizim memlekette de “AK Parti’ye” din üzerinden yamanmaya çalışan siyasetçiler var.

Bütün bu yaşadıklarımız onandır.

İlimle…

Bilimle…

İcraatla…

Halkı düşünerek bu topluma yön vermek yerine…

“AK Parti’ye din üzerinden yaranma” çabası olanlar, “din taşeronlarını” da cumhurbaşkanının, başbakanın bile önüne koyarak, Kıbrıs Türkü’nü ikinci plana attılar…

Şimdi yaşadığımız sorun da budur…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar