Şaşıranlara Şaştım... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Şaşıranlara Şaştım…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Beklenen görüşme gerçekleşti.

Ya tamam, ya devam denilecekti, anlaşılan tamam oldu… Bundan sonra devam da etse, uzunca bir süre umut vermeyecek…


Yine mikrofonlara çıkıp, “yapıcı öneriler sundum, Akıncı kabul etmedi” diyen Anastasiadis, arabayı atın önüne koydu ki, bir yere gidemesin…

“Yaptım” dediği öneriler, iki yıllık sürecin mutabık kalınan sıralamasına tersti.

Yeni metodolojiyi hepimiz bekledik.

Bu yöntemle bir yere varılamıyordu.

Mesela tüm konular, hep birlikte ele alınabilirdi.

Taraflar oturup siyasi bir karar vereceklerdi.

“Biz bu iş bitirmeye kararlı mıyız? O halde paketler halinde ele alıp, süratle bitirelim” diyebilirlerdi.

Zaten tartışılmamış bir şey kalmamıştı. Hatta belki iş bu sayede al-ver’e dönüşebilirdi.

Yeniden detaylandırmak, süreyi sonsuza kadar uzatabilirdi.

Akıncı’nın önerisi anladığım kadarıyla buna benzer bir öneri…

Tabii bu siyasi bir karar olacaktı. O siyasi iradenin, o niyetin  de Rum tarafında olmadığı artık kesin olarak anlaşıldı…

MeteTümerkan’ın kaynağından aldığı bilgilere bakarsak, Anastasiadis, ‘nasıl olur da işi yokuşa sürerim’ diye düşünmüş, taşınmış, asla kabul edilmeyeceğini bildiği bir formül geliştirmiş.

En sorunlu konular olan toprak ve haritayı başa çekmiş…

Bunu yaptığınız anda, diğer konulara geçemez, orada tıkanacağınızı bilirsiniz…

O da bunu iyi biliyor.

Arkasından güvenlik ve garantiler…

Ki bunlar da en son ele alınacak konulardı.

Üstelik de çoklu bir konfernasta çözümlenecek konular…

Dönmüş, en sona yönetim, güç paylaşımı , ekonomi gibi çok daha ilermele kaydedilmiş konuları koymuş…

Kısacası, kolaylaştırıcı değil, zorlaştırıcı, hatta imkansız hale getirici önerilerle geldi.

Bunlara öneri demek bile mümkün değil.

Tam anlamıyla ön şartlar…

Garantörlerin bir araya geleceği müthiş bir fırsat olan Cenevre’yi bile bırakıp kaçmasından belliydi.

Olmaz, olmayacak…

Dün akşam sosyal medyada hayal kırıklıkları okudum.

Her iki taraftan da…

Ancak çok iyi biliyoruz ki, Güney Kıbrıs’ta hala anlaşma yanlılığı, oy getirmiyor.

Sayı yeterli değil.

Hala sertlik, uzlaşmazlık yanlıları çoğunlukta…

Bir yandan da hayal kırıklığı yaşamalarına şaştım.

Hatta, ‘eylem yapalım, sokaklara çıkalım’ diyenlere daha da şaştım…

İşin bu noktaya varacağı o kadar belliydi ki…

 YERİN KULAĞI VAR

KANDIR ÇOCUĞU DA TAKSİM İSTESİN:

Anastasiadis hiç sıkılmadan “iyi bir teklif sunduk ama, Kıbrıs Türk tarafı reddetti” diyebiliyor. Neymiş teklifi, Cenevre öncesi toprak ve harita, ardından güvenlik ve garantiler görüşülsün. Bunlarda uzlaşı sağlanırsa, diğer konulara geçilsin. Hani bir bizde söz vardı, “kandır çocuğu da taksim istesin” diye. Anastasiadisin “iyi” teklifi de aynen öyle…

MAÇ ÇOKTAN BİTTİ DE HABERİNİZ YOK:

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Denktaş’ın açıklamasına tepki gösteren ve “bu maç bitmedi” diyen CTP milletvekili Asım Akansoy, Denktaş’ın açıklamasını, “statükocuların, Sn. Cumhurbaşkanının açıklamalarına dayanarak kendilerini aklama girişimi” olarak değerlendirdi. Siyasi eşitliğimizi Kıbrıslı Rumlar’ın kabul etmediği yönündeki açıklamaların tam bir safsata olduğunu iddia eden Akansoy, siyasi eşitliğin  BM parametresi olduğunu söyledi. Kusura bakmasın ama, bu maç çoktan bitti, seyirciler dağıldı, hatta stadın ışıkları bile söndü. Hala daha maçın bitmediğini söylemek, sadece kendini kandırmaktır…

BİTMEYECEK ARTACAK:

Akıncılar bölgesinde yine kaçak et yakalanmış. Bu tür haberleri bundan sonra daha sık duyacağız. Siz eğer hükümet olarak kendi insanınızı üretici ve kasabın önüne atarsanız, olacağı budur. O koltuklarda oturacaksınız ama, iş sorun çözmeye gelince ortadan kaybolacaksınız. Güneydeki et fiyatları bizdekinin yarı fiyatı, hem vatandaş, hem de kasap işin kolayını buldu. Beş dakika ötede yarı fiyatına et dururken, buradan almak enayilik değil de nedir…

DİKTATÖR GELSE NE OLUR:

“KKTC ekonomisi 8 yıldır patinaj yapıyor” diyen ekonomist Necdet Ergün,  KKTC’nin bastırılmış-atıl ekonomik potansiyellerinin açığa çıkartılması isteniyorsa, ekonomide mutlaka yasakçı ve korumacı ithalat rejiminin terk edilmesi gerektiğini söyleyerek, 40 yılda 38 hükümetin yaratıldığına vurgu yaptı ve parlamenter sistemin terkedilerek Başkanlık rejimine geçilmesi gerektiğini söyledi. İyi güzel de başkanlık rejimine geçsek ne olur. Bu kafayla sistem değiştirsek ne değişecek. Ha, başımıza bir diktatör gelirse, belki o zaman bazı şeyler düzelir…

SINAV OLACAK:

Türkiye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, su konusunda Türkiye’nin üstüne düşeni yaptığını, hatta KKTC’nin yapması gerekenleri de yaptığını, şimdi “kim işletcek” sorunu kaldığını söyledi. Türkiye işletmeyi 1 yıllığına yapmıştı, yıl sonunda bu süre sona eriyor. Daha su almayan köyler var, suyun tarıma ulaşmama sorunu var ve tabii ki, adam gibi bir ihaleyle işletmenin devri… İnşallah yine bocalamayız. Asrın mucizesini heba ediyoruz gibi geliyor bana…

 GENÇLER COŞTURDU:

Uyuşturucu kullanımının ortaokul sıralarına kadar indiği bu günlerde, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile KKTC Telsim’in bu yıl 5.’sini düzenlediği “Telsim Freezone Liseler Arası Müzik Yarışması” yerinde bir etkinlik oldu. Gençleri kötü alışkanlıklar yerine sanata yönlendiren bu tür etkinlikler, gençleri hem motive etmesi, hem de ekip ruhunu aşılaması, ayrıca genç yeteneklerin ortaya çıkması açısından oldukça önemli. Gençlere yönelik bu tür etkinliklerin daha da çoğalması dileğiyle katkı koyan herkese teşekkürler…

ZİRVEDEKİLER

Mustafa Akıncı: “Önerimiz 14 Şubat 2014 anlaşmasının, bütün başlıkların birbiriyle ilişkili ele alınmasıyla ilgili temel prensibine tamamıyla uygundur. Rum lider bugün masaya yapıcı ve yaratıcı öneri değil, maalesef ön şartlar koydu. Yapıcı ve yaratıcı öneri diyerek masaya kabulü mümkün olmayan ön şartlar koymak, süreci çözüme ve sonuca götürmez… Artık incir ipi gibi uzayan bir sürecin tekrarlayıcısı olmak istemem. Artık bitirmemiz, sonuca varmamız lazım”.

DİPTEKİLER

Bekledim Da Gelmedin: 1963 sonrası o zor yıllarda Kıbrıslı Türklerin Türkiye’den beklediği müdahalenin bir türlü gelmemesi nedeniyle Rum radyosu Kazancakis’in söylediği “bekledim da gelmedin” şarkısını çalardı sık sık. Bugün de Türkiye’den gelen suyun tarıma verilmesini bekleyen üretici de aynı şarkıyı söylüyor. Tek farkla, su geldi gelmesine ama, bizim beceriksizler yüzünden bir türlü üreticiye ulaşamıyor..

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar