Rum Yunan İkilisinin Atraksiyonları! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Rum Yunan İkilisinin Atraksiyonları!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Son dört beş gün gerilere gidip    siyasal sorun etrafında  bugüne kadar gelinen noktaya kadardaki ayak izlerine baktım. Hemen söyleyeyim, taraflar mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyorlar! Temkinli ve kuşkulu! Öyle bizimkiler gibi “hemen çözüm” falan demiyorlar. Hatta İngiliz’in brexsit’ini bile andıran önerileri var Rum tarafının! Mesela “garantiler konusuna yaklaşımları!”

Haberi geçtiğimiz günlerde Filelefteros verdi. Bizim medyaya aktarıldığınca Rum tarafı Montana’ya Türkiye’nin garantisi konusunda üç öneri ile gidiyor.


  1. Garanti anlaşmasındaki Türkiye’nin tek yanlı müdahalesinin kaldırılması.
  2. Çözüm olursa Türk askerinin yüzde 80’den fazlasının hemen adayı terk etmesi. Kalan askerin de ayrılma süresinin takvime bağlanması.
  3. Dört yıl içinde son Türk askeri de çekildiğinde Kıbrıs Türkleri eğer “çözümün işleyebilirliği” ile “güvenli” olduğunu görüp   federal yönetime katılımlarından memnun ve mesutsalar; yola devam edilsin denecek kalan asker de gidecek. Yok “memnun değiliz” derlerse zaten askerler gitmeyecek tabi çözüm de çökecek!

REFERANNDUM GİBİ: Aslında bugüne kadar sıfır garanti, sıfır asker diyen Rum tarafının bu tip öneriler hazırlığında olması (eğer doğruysa) insanın aklına “bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öpüyor” lafını takıyor!

Çünkü bu haberler yayıldığı sırada Anastasiadis bir Alman gazeteciye, “Türkiye eğer çözüm istiyorsa Kıbrıslı Türkleri dinlemelidir, Kıbrıs’ta garantöre ihtiyaç yoktur” demiştir…  (Kıbrıs Türklerinin  TC’nin garantisini istemediği yalandır, aksine sık sık hem Sn. Akıncı hem de geçtiğimiz gün Meclis Başkanı Siber Kıbrıs Türk halkının TC’nin garantörlüğünü özellikle istediğini söyledilerdi.)

HATIRLATALIM. Türkiyesizleştirilmiş bir Kıbrıs isteyen Rum tarafının içte ve dışta yaptığı uluslar arası türlü çeşitli anlaşmalarında   kesinlikle Yunanistan da vardır, Yunanistan’sız hiçbir anlaşma ve ittifaka imza atmamaktadır!

Buna karşılık  Kıbrıs Türk halkını “TC’nin garantilerini zaten istemiyor” yalanına sardığı politikası içine koyuyor! Daha açıkçası “tanınmış devlet oluşunun siyasi ve ekonomik olanaklarını tepe tepe Rum-Yunan çıkarları için kullanırken, Kıbrıs Türk halkını Türkiye’den ayrıştırıyor, garantiler sorununu da türlü çeşitli maskaralıklarla sulandırıp etkisizleştirmeye çalışıyor!

AYNİ politikanın bir başka  versiyonu  Başbakan Binali Yıldırım’ın Çipras’la Atina’daki görüşmesinde yansıdı! Yunanistan Türkiye’nin yat turizminin önünü tıkamak için geçiş yollarında sürekli askeri tatbikatlar yaparken,  Yıldırım’a şikâyetle   “it dalaşları ve TC’nin denizlerdeki askeri tatbikatlarından yakındı!” Politika ortada: “Türkiye’den korktuklarını, tedirgin olduklarını dünyaya yansıtmak!  Yeter ki Türkiye suçlu sandalyesinden hiç kalkmasın!  Neyse ama 28 Haziran’a az kaldı!

**********

BUNDAN SONRASI DEVLETİ HAZIRLAYALIM

Çözüm olsa da olmasa da her iki siyasi konum içinde geleceğin Kıbrıs’ını fakat özellikle çözüm halinde görmeyi çok isterim çünkü  öylesi bir çözümde   önce  “federal devlet” olacağız!

Ayrıca Kuzey’de kendi kurucu devlet hakkımızda  özerk de olacağız!                     Dolayısıyla bölgemizde  kendimizi yönetirken, federal devlet anayasasına da bağlı kalacağız.

Ancak bitmeyecek! Ayni zamanda AB üyesi oluşumuz nedeniyle müktesebatını uygulamak yükümlülüğünde de olacağız!

Kısaca hem kendimizi “yöneteceğiz hem yönetileceğiz!”

DURUMUN siyasi atraksiyonunu geçtim! Sosyoekonomik yönden  hazır mıyız tüm bu  “yerine getirilmesi gereken kanun ve nizamlarla anlaşmalara?” Yoksa öğrenecek miyiz de kim öğretecek?

AB tecrübe ve  ekonomik becerisiyle çok üzerimizde olan Güney Rum Kurucu devleti mi?

Olası çözümde AB dışında kalacağı için bırakın Kuzey’e yatırımları ile yardımları, vizesiz adımını bile atamayacak Türkiye mi?  Yoksa AB’li uzmanlar mı?

 Mesela geçtiğimiz gün Sanayi Odası Başkanı Mustafa Kaymak yerli üretimin korunması için ithal ürünlerin fonlarının artırılmasını ve girdilerin de düşürülmesini önerdi. Önerdi ama olası çözümde AB ile gümrük birliği, Güney’le serbest ticaret ahkâmlarında yeni bir sosyoekonomik  sistem oluşurken; böylesi öneriler yine yapılabilecek mi?

BUNA karşın ne olmalıydı? KKTC’deki üretim  politikası ithalata çok bağımlı kalmadan ihracatı öne çıkaran bir ekonomik sistem üzerine oturtulmalıydı. Bu da ithal mallarının fonlarını yükseltmekle değil örneğin üretimi sürekli teşvik etmekle  gerçekleştirilecekti.   Oysa süt sorunu içinde kaybolup giden hellimi bile o üretim ve kalite  sorunundan kurtaramadık ki ihracatından çok daha büyük gelir bekleyelim.

Öte yandan  son günlerin flaş haberi “zirai ilaç kalıntılarının denetimi yapılamadığından resmen ve aylardır sebze meyvelerle zehirlendiğimizdir!” Kaldı ki ihracata yönlendireceğiz!

Evet anladık, devlet olmaya hazır değildik olamadık!                                                                    Anladık ki Rum’un bıraktığı mülk bizi ganimete, hazırcılığa ve rant ekonomisine bulaştırdı hastalık hâlâ devam ediyor!

       Anladık, üniversitelileşme olayını bile bakkal dükkânı açmak esamesine düşürdük!

Bari çözüm olsa da olmasa da artık kendimizi şu AB’ye adapte edecek bir sisteme sokmak için çabalayalım, yoksa bu gidişle Rum’un zokası olmaktan öte bir şey olmayacağız!

**********

       KISACA   TAKILDIĞIM: (KİMİ VATANDAŞ YAPARSINIZ?)

Adı Tamer Çökü. 1981 doğumlu yani 36 yaşında. Evli 2 çocuk babası. Konuşurken “Kemal Deniz Dana ile Hayati Köse öğretmenlerimdi” diyor. 18 yaşını doldurduktan sonra başlamış “vatandaşlık” için müracaatlara. Halâ devam ediyor!

Hiçbir vukuatı yok! Vatandaş olmaması için hiçbir kusuru da yok. Çakı gibi adam, ekmeğini çalışarak kazanıyor.. Ve bu adamı “vatandaş” yapmıyorlar! Bana durumunu anlattığında şöyle bir soruşturdum söyledikleri  doğru. Peki neden çoktan vatandaş yapılması gereken  bu insanı vatandaş yapmıyorsunuz? Film Artisti olmadığı,  Şarkıcı Türkücü  olmadığı için mi? Cebi şişkin kalantor, üç kağıtçı, kapkaççı, dolandırıcı olmadığı için mi?                                     Nedir bu devletin “vatandaşlık kriterleri?” Bu kriterlere uygun olduğu için mi vatandaş yapılmadı? Biraz da insaf ve adalet yahu!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar