Partide huzursuzluk normal - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Kıbrıs

Partide huzursuzluk normal

Partide huzursuzluk normal

HUZURSUZLUK DOĞALDIR: Yorgancıoğlu: Seçim kaybeden arkadaşlarımızın biraz huzursuz olması doğaldır. Ama bu “CTP içerisinde sorun vardır” anlamına gelmez. Kırgınlıklar vardır, kaybeden arkadaşlar vardır. 50 kişi aday oldu, bunların 29’u kaybetti. Tabii ki insan kırılır, üzülür ama yani UBP ve DP-UG’deki gibi de bir rahatsızlık yoktur
HERKES ADAY OLABİLİR AMA:  Yorgancıoğlu, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler’in seçim nedeniyle ertelenen kurultayının yıl sonunda yapılacağını vurgularken uyarılarda da bulundu. Yorgancıoğlu: Bu kurultay yapılacak. O güne kadar aday çıkar mı, çıkmaz mı bilemem. Ama herkesin aday olma hakkı vardır. Ancak, hiç kimsenin UBP’de yaşanan sıkıntıları partimizde yaşatmaya hakkı yoktur
VERİLEN SÖZLERE BAĞLILIK: Yorgancıoğlu:  Eğer ben verdiğim sözleri yerine getiremeyeceksem o koltukta işim ne? O zaman benim UBP’den farkım ne olur. Kiminle koalisyon kurulacağı değil, kiminle kurulduğunda parti programının daha çok hayata geçeceğiyle ilgilidir konu
KOALİSYON BİR BÜTÜNDÜR: Yorgancıoğlu: Hükümet bir bütündür. Koalisyon ortağı olsa bile bakanların “Başbakan’ın doğrudan denetimde” olması lazım. Koalisyon ortaklarının parti başkanları, kendi bakanlarının Başbakan’ı olmamalıdır. Bu da bizim için önemli bir nokta.

Bu hafta 28 Temmuz Erken Genel Seçimlerinde birinci parti çıkan CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu ile konuştuk. Seçim sonuçlarını yorumlamasını istedik. Yorgancıoğlu, seçim sonuçlarından herkesin bir ders çıkarması gerektiğini söyledi. UBP Genel Başkanı İrsen Küçük’ün yerinde olsa kendisinin seçim sonuçları çıkar çıkmaz istifa edeceğini anlatan Özkan Yorgancıoğlu, siyasete olan güveni sarsmamak adına tutamayacağı sözler vermemesi gerektiğini vurguladı. CTP Genel Başkanı Yorgancıoğlu, parti içindeki huzursuzlukların normal olduğunu çünkü aday olan bir kısım kişinin seçim kaybettiğini söyledi. Yorgancıoğlu yıl sonu parti kurultayının yapılacağını, herkesin aday olma hakkı olduğunu ancak kimsenin UBP’de yaşanan sıkıntıları partiye yaşatma hakkı olmadığına vurgu yaptı.


HAVADİS: Seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz. Bir parti başkanı, 3 genel sekreter sandıkta kaldı. Birçok eski isim meclis dışında kaldı.23 yeni isim var. Bunu nasıl yorumlamak gerekiyor?
YORGANCIOĞLU:  Her parti açısından farklı bir değerlendirme yapmak lazım. UBP açısından olaya bakacak olursak UBP hükümet ettiği dönemde uyguladığı politikaların halk tarafın benimsenmediği, kesinlikle reddedildiğini ortaya çıkarmaktadır bu seçim sonuçları. Tabii, bu politikaları halkın tepkisine rağmen ısrarla uygulayan Başbakan’ın da seçilmemesinin nedeni budur. Halkla kucaklaşmayı beceremeyen, kendi partisi içinde çelişkilerle dolu bir süreç yaşayan; “ben bilirim, ben yaparım olur” anlayışının bir sonucudur bu. Yine seçilmeyen ilçe başkanlarına baktığımız zaman hükümet sürecinde büyük oranda hükümet etmenin olanaklarını kendi yandaşlarına rant sağlayan insanlar olarak ortaya çıkmaktadır.  Bu nedenle UBP açısından sonucun böyle olmasının nedenleri bunlardır. Başka partiler açısından örneğin DP açısından baktığımız zaman, bir başka partiden kaçıp DP’de yer alan birçok insan olduğu için aldıkları oy oranı da belirli olduğu için, listedeki kaybedenlerin sayısı DP’de, kazananlardan çok daha fazla olması da bir etkendir genel sekreterin çıkmaması DP’de. Bir de siyaset evet halka birlikte yapılması gereken, halka günlük ilişkiler içinde yapılması gereken bir anlayışla hareket edilmesi gerekir. Burada sanırım ki genel sekreterlerin seçilmemesinde bir etkendir.

HAVADİS: DP’de genel sekreterin seçilememesi dıştan gelenlerin etkisinden midir sizce?
YORGANCIOĞLU: Hatırlayacaksınız genel sekreter seçimden önce bunu kendisi itiraf etti. İlle de bunu bizim söylememiz gerekmiyor. Bir rahatsızlığı olduğunu, parti içinde bir sıkıntı yaşanacağını, muhtemel bir seçimde bundan olumsuz etkileneceğini bizzat kendisi söyledi. Yani biz onun söylediklerini tekrar ediyoruz aslında.

HAVADİS: DP Genel Sekreteri’nin seçilememesi karşısında “Bunun hesabını koalisyon kurulduktan sonra soracağım” gibi bir açıklaması var. Bunu nasıl yorumlamak gerekiyor?
YORGANCIOĞLU: Ne demek istediğini ben bilmiyorum. Çok da merak etmiyorum aslında. Çünkü, bu hesabı kendi içinde soracak, dolayısıyla, o onların sorunu. Tabii benim TDP’nin barajı geçtikten sonra karma oylardan Sayın Çakıcı’nın kazandığını biliyorum. Bu da az da olsa parti dışında kabul gördüğünü ortaya koyuyor. Bu da Sayın Çakıcı açısından pozitif bir durum. Sonuçta halkımızın bir takdiridir bu. Halk böyle bir takdir ortaya koydu ve beklenen gibi oldu ve Meclis de değişti.

HAVADİS: Siz bu kadar değişim bekliyor muydunuz?
YORGANCIOĞLU: Tabii ki. Bu şuna da yanıttır aslında. Bu seçim sistemi ile bir şey değişmez diyenler vardı. Bu seçim sistemini değişmeyelim anlamında söylemiyorum. Ama seçim sistemi ne olursa olsun, sonuçta halk karar verir. Eğer halk bunun farkında ise, bilincinde ise ve istekliyse, değişim yaşatabilir. Bunun da yeniden teyit edildiği bir seçim oldu bu. Diktatörlükleri bile yıkar halk eğer isterse. Dolayısıyla, esas güç halkın kendisidir, bunun farkına varılması gerektiğini düşünüyorum. Bu seçimde de halk bunu fark etti. Bu da olumlu bir şey.

HAVADİS: Bu dönemde siyasi partilerin bu kadar deprem yaşaması sizce normal mi?
YORGANCIOĞLU: Halka rağmen bir şey yapmaya kalkarsanız, işiniz zordur. Halka rağmen bir şey olmaz. UBP halka rağmen bir şeyler yapamaya kalktı. Halka rağmen bir ekonomik program uygulamaya çalıştı, halka rağmen petrol dolum tesisi yapmaya çalıştı, halka rağmen uçak alanını özelleştirdi. Halka rağmen kurultay döneminde istihdam yaptı. Bir hayli şey yaptı. Yani saysak sabaha kadar sayarız. Sonuç bu oldu. Bu öfke belki bir ara perdelendi ama seçimlerde yine kendini gösterdi. Bütün bunların aslında sadece UBP’ye değil, tüm partilere bir deneyim olarak aktarılması gerekir. Bizim de, TDP’nin de DP’nin de ders çıkarması lazım. Diğer partilerin de ve aynı zamanda halkımızın da bundan ders çıkarması gerekiyor. Bu ders alındığı sürece bu olumsuzluğun geleceğe yönelik bir pozitif katkı yapacağını düşünüyorum.

HAVADİS: Seçimlerin üzerinden bir hafta seçti ancak UBP Genel Başkanı’ndan beklenen istifa gelmedi. Bunu siyasi olarak nasıl yorumlamak gerekiyor?
YORGANCIOĞLU: Dünyanın geneline baktığımız zaman bu kadar ciddi bir yenilgi alan siyasi partilerin başkanları sonuçların açıklandığı anda istifa eder. Bu gelenektir. Bizde böyle bir gelenek var mıdır? Yoktur. Yalnız UBP’de değil, hiçbir partide yoktur. Ben İrsen Bey’in yanlış yaptığını, aslında o anda istifa etmesi gerektiğini bu başarısızlıktan sonra. Seçimi kazanmış olsa bile istifa etmesi gerekirdi. Ama bu da bizim koşullarımızda sanki olağan bir şeymiş gibi karşılanıyor. Bu da bizi zaafiyete sokuyor.

HAVADİS: Siz olsanız eder miydiniz?
YORGANCIOĞLU: Tabii ki ederdim. Ben siyasi açıdan değerlendirmek için bunu söylüyorum. Ben şunu söyledim ilk başkan seçildiğim zaman. “İlk seçimlerde aldığım noktadan daha ileri bir noktaya götürmezsem partiyi istifa ederim” demiştim. Birinci açıklamama bu idi. Ama belediye seçimlerinden sonra açıklamam şuydu. Eğer ilk seçimlerde birinci parti çıkmaz isem istifa ederim. İkisi arasında fark var. Şimdi ben bunu yaptığım çalışmalardan bildiğim için ama yine de partimin önüne iyi bir hedef koymak adına söyledim. Ve gerçekten birinci parti çıkmamış olsam kesinlikle istifa ederdim.

HAVADİS: DP Genel Başkanı da birinci parti çıkmazsa istifa edeceğini söyledi ancak oylarını yüzde yirmi üç artırdıkları için bunu bir başarı sayıp etmedi?
YORGANCIOĞLU: Bu onların bileceği iş ama ben şunu söylüyorum. Bir insan bir şey söylüyorsa gereğini yapması gerekir. Benim söylediğim budur.

HAVADİS: Toplumun beklentisi bu noktada artık siyasilerin tutamayacakları sözler vermemesidir.
YORGANCIOĞLU: Onun için de söz söylerken ölçüp biçmek lazım. Siyasete olan güveni ancak böyle yeniden kazanabiliriz. Benim düşündüğüm ve söylediğim budur. Ben kendi adıma bunu yaparım. Verdiğim sözlerin de arkasında dururum.

HAVADİS: CTP içerisinde de seçimden sonra bazı sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Parti içinde nedir sorun.
YORGANCIOĞLU: Kaybeden arkadaşlarımızın biraz huzursuz olması doğal bir şeydir. Ama bu “CTP içerisinde sorun vardır” anlamına gelmez. Dolayısıyla partilerin yazarların yazdıklarıyla yönetilmez. Kırgınlıklar vardır, kaybeden arkadaşlar vardır. 50 kişi aday oldu, bunların 29’u kaybetti, 3 tanesi de milletvekili arkadaşımızdır. Tabii ki insan kırılır, üzülür. Hepsi bizim insanımızdır. Ama yani UBP ve DP UG’deki gibi de bir rahatsızlık yoktur.

HAVADİS: Bizler alışkın değiliz aslında CTP’de böyle şeyler yaşanmasına.
YORGANCIOĞLU: Hafızamızı zorlarsak geçmişte de böyle şeyler olduğunu görürüz. Bir şey yaşanacaksa toplum bunu görecektir zaten. Toplumun gözünden bir şey kaçırmak mümkün değildir. Ama şu anda evet bazı kırgınlıklar vardır seçim nedeni ile ama bu doğaldır diye düşünüyorum.

HAVADİS: CTP birinci parti olarak seçimlerden çıktı ama başkanı dördüncü sıradan çıktı. Bunu nasıl yorumlamak gerekiyor?
YORGANCIOĞLU: Geçen defa da üçüncü sıradan çıktım. Ben aslında şununla övünüyorum. Benden çok oy alacak insanları aday göstermek büyük bir marifettir. Kendine öz güveni ifade eder. Mutluyum bundan. Bundan gocunacak da bir şey yoktur. Üstelik Sayın Sibel Siber’in Başbakan olarak da yaptığı icraatlar takdir görmüştür. Bu beni sıkıntıya sokmaz mutlu eder.

HAVADİS: Temaüller gereği seçimden birinci parti çıkmanızdan dolayı hükümeti kurma görevinin sizin partinize verilmesini bekliyorsunuz. Şimdi tartışılan koalisyonun nasıl kurulacağı yönünde. Hatta sağda bir hükümet kurulması yönünde transferler bile konuşulmaya başlandı. CTP nasıl bir hükümet istiyor?
YORGANCIOĞLU: Sağda birlik olursa biz bunu engellemek durumunda değiliz. Bizim dışımızda yaşanacak bir sürece biz müdahil olmayız. Ama 26 da ne kadar istikrarlı olur, bu tartışılır. O onların sorun. Bizim için önemli olan, bizim halktan oy isterken verdiğimiz taahhütlerdir, akıl defterimizdir, programımızdır. Bizim için önemli olan budur. Bu programımızı, akıl defterimizde öngördüğümüz uygulamaları hangi parti ile daha çok uygulama şansımız vardır. Biz diyoruz ki sivilleşeceğiz, demokratikleşeceğiz, şeffaf olacağız. Hesap verebilir bir yönetim anlayışında olacağız. Eğitim sistemini, sanayiyi geliştireceğiz. Bunu kimlerle yapabiliriz. Bunu tartışacağız. Biz şu anda koalisyon ortağı olması muhtemel tüm partilere eşit mesafedeyiz.

HAVADİS: Kimseye karşı bir ön yargınız yok yani?
YORGANCIOĞLU: Hayır, yoktur. Bizim için esas olan bu programı uygulayabilmektir. Çünkü insanlar ve partiler hükümete koltukta oturmaya gelmezler. İcraat yapmaya gelirler. Halka verdikleri sözleri yerine getirmek için iktidar olur. Eğer ben verdiğim sözleri yerine getiremeyeceksem o koltukta işim ne? O zaman benim UBP’den farkım ne olur. Kiminle koalisyon kurulacağı değil. Kiminle kurulduğunda bu program daha çok hayata geçeceğiyle ilgilidir. Görüşmelerde üzerinde duracağımız esas konu budur. Hangi parti daha uyumlu olursa o parti ile de bu koalisyonu kurmak gibi bir hedefimiz vardır.

HAVADİS: Daha önceden CTP’nin DP ile yaşanmış birkaç kez denenmiş başarısız koalisyon deneyimi var. Bu sizi endişelendiriyor mu?
YORGANCIOĞLU:  Hayat bir tecrübedir, yanlışlarıyla doğrularıyla. İyi ve kötü yanları ile. Onlardan da yararlanmak lazım. Şunun da olması gerekir bence. Hükümet bir bütündür. Koalisyon ortağı olsa bile bakanların Başbakan’ın doğrudan denetimde olması lazım. Koalisyon ortaklarının parti başkanları kendi bakanlarının başbakanı olmamalıdır. Bunu da gözetmek lazım. Bu da bizim için önemli bir nokta. Tabii ki parti başkanı olarak koalisyon ortağı değerli olacak, Başbakanla ayrıca bir mesaisi yakınlığı olacak, sorun varsa yardım isteyecek o başka bir şey. Ama hükümetin bütünlüğü açısından ortaya konacak icraatların daha sağlıklı sonuçlar verebilmesi açısından hükümetin bir bütün olarak çalışması lazım. Hangi koalisyon ortağının bakanı olduğuna bakılmaksızın bu koordinasyonun iş birliğinin elle tutulur şekilde yapılması lazım. Ancak böyle başarılı olabiliriz. Çünkü biz başarılı olmak için bu göreve talibiz, koltukta oturmak için değil.

HAVADİS: Seçimlerden önce CTP tabanının UBP ile bir koalisyona sıcak bakmadığını söylemiştiniz. Bugün hangi noktadasınız?
YORGANCIOĞLU: Şimdi, bunu yeniden değerlendireceğiz. Çünkü bu partinin, parti başkanı, genel sekreteri, ilçe başkanları seçilemedi. Büyük bir değişim yaşandı. Bu değişimi parti tabanımız nasıl algılar onu göreceğiz. Bu konuda arkadaşlar çalışıyorlar, değerlendiriyorlar. Şu an bunun için bir şey söylemek çok erken. Ama o sıkıntının geçmişte var olduğunu söyledim ve o dönem için de doğruydu söylediğim. Yani çok pratik değildi ama bugün farklı bir durum vardır ve bugün için arkadaşların düşüncesi nedir ona bakacağız.

HAVADİS: CTP olarak siz kendi içinizde değerlendirmeye başladınız mı olası hükümet modellerini?
YORGANCIOĞLU: Bütün alternatifleri görüşmeye, konuşmaya, tartışmaya başladık kendi içimizde. Ama tabii şu da vardır. Görev verilmeden bunu çok aleni yapmak da “kendi kendine gelin güveyi olmak” gibi olur. Bu bir ön değerlendirmedir. Sonuç alıcı girişimlerdir bunlar.  

HAVADİS:  Toplum birçok şey bekliyor sizlerden bu sonuçlarla. Bunun sorumluluğunu taşıyor musunuz omuzlarınızda?
YORGANCIOĞLU: Taşıyoruz aslında. Ama şu vardır. Bakın biz seçime giderken halkımızın önüne birçok seçenek çıkarıyoruz. 50 tane seçenek çıkarıyoruz. Vatandaşın önüne 50 seçenek koyuyoruz ve “bunların içinden istediğinizi seçiniz” diyoruz. Bu vatandaşın tercihidir buna saygı duymak lazım. İkincisi, bugün vatandaşın beklentileri zaten bizim kitapçığımızda yapılacak diye vardır. Ekonomiyle ilgili yasalar, kamu reformu, siyasi partiler yasası, anayasa gibi birçoğu bizim programımızda vardır. Bunları sıraya koyup hayata geçirmek lazım. Avantajımız, iki  hukukçumuz mecliste yer alıyor. Bu bir avantajdır. Evet iddialıyız biz. Bu yılın sonuna kadar birçok yasayı geçirmiş olacağız. O nedenle meclis gurubunu da yoğun günler bekliyor. Bunu söyleyebilirim.

HAVADİS: CTP olarak siz kendi içinizde değerlendirmeye başladınız mı olası hükümet modellerini?
YORGANCIOĞLU: Bütün alternatifleri görüşmeye, konuşmaya, tartışmaya başladık kendi içimizde. Ama tabii şu da vardır. Görev verilmeden bunu çok aleni yapmak da “kendi kendine gelin güveyi olmak” gibi olur. Bu bir ön değerlendirmedir. Sonuç alıcı girişimlerdir bunlar.  

HAVADİS:  Toplum birçok şey bekliyor sizlerden bu sonuçlarla. Bunun sorumluluğunu taşıyor musunuz omuzlarınızda?
YORGANCIOĞLU: Taşıyoruz aslında. Ama şu vardır. Bakın biz seçime giderken halkımızın önüne birçok seçenek çıkarıyoruz. 50 tane seçenek çıkarıyoruz. Vatandaşın önüne 50 seçenek koyuyoruz ve “bunların içinden istediğinizi seçiniz” diyoruz. Bu vatandaşın tercihidir buna saygı duymak lazım. İkincisi, bugün vatandaşın beklentileri zaten bizim kitapçığımızda yapılacak diye vardır. Ekonomiyle ilgili yasalar, kamu reformu, siyasi partiler yasası, anayasa gibi birçoğu bizim programımızda vardır. Bunları sıraya koyup hayata geçirmek lazım. Avantajımız, iki  hukukçumuz mecliste yer alıyor. Bu bir avantajdır. Evet iddialıyız biz. Bu yılın sonuna kadar birçok yasayı geçirmiş olacağız. O nedenle meclis gurubunu da yoğun günler bekliyor. Bunu söyleyebilirim.

HAVADİS: CTP Olarak ekonomik programı uygulama konusunda bazı revizyonlar yapılması gerektiğini söylemiştiniz seçim döneminde. Bugün nedir durum?
YORGANCIOĞLU: Ayni noktadayız. Bakın UBP’nin halktan tokat yemesinin sebeplerinden bir tanesi de ısrarla bunu yapmış olmasıdır.

HAVADİS: Türkiye bu konuda kararlı ama. Başbakan Sibel Siber bile bu konuda bir mektup vermek zorunda kaldı.
YORGANCIOĞLU: Hayır, bakın, iki aylık dönem için mektup verdi. İki aylık dönemde de zaten bunların yapılması mümkün değil.

HAVADİS: Bu Türkiye’nin ısrarını göstermiyor mu bu konuda?
YORGANCIOĞLU: Ama halkın da ısrarı vardır. Halk da UBP’yi tokatladı. Ben halktan tokat yemek için hükümet kurmayacağım. Bakın biz bir kamuoyu yoklaması yaptık. Seçimler öncesinde ilk kamuoyu araştırması yapıp sonuçlarını açıkladığımızda. O kamuoyu yoklamasında sorduğumuz sorulardan bir tanesi de, 2013-15 yılı Ekonomik İşbirliği Protokolü ile ilgili idi. Bütünü ile uygulansın mı, revize mi edilsin yoksa, tamamen ortadan mı kaldırılsın diye sorduk. Yüzde 70 aldığımız cevap revize edilsin yönünde oldu. Bu bir veridir. Bunu herkesin incelemesi gerekir. TC de buna dahildir. Halka rağmen bir şey olmaz. Bu nedenle söylüyorum. Şimdi hiç kimse bir diğerini suçlasın diye uğraşmaz. Eğer amaç Kıbrıs Türk halkının geleceğini yeniden yaratmak ise ve bu hedeflere başka araçlar ile de gidilebilmesi mümkün ise, niye ben halkın reddettiği bu aracı kullanayım. Yani ben niye elektrik kurumunu özerk bir yapıya kavuşturmayım da karşı çıktığı özelleştirmeyi deneyeyim. Amaç aynı olduktan sonra masada uzlaşmak kolaydır. Bu protokolde ön görülen kişi başına gelirin, Gayri Safi Milli Hasıla’nın artırılması, tarımın, sanayinin, eğitimin geliştirilmesi öngörülür. Ben buna neden karşı çıkayım ki. Ama paketteki ihracatımızın daha fazla artırılmasını da isterim. Daha büyük hedefler neden koymayım önüme. TC neden buna karşı çıksın ki. Bu bir karşıtlık değil, Kıbrıs Türk halkının mutluluğunu refahını sağlayacak ekonominin yeniden yapılandırılması hamlesidir. Bu nedenle ortak noktanın bulunabileceğine inanıyorum.

HAVADİS: CTP’de 5 ay sonra bir kurultay var. Bu konuda nedir durum?
YORGANCIOĞLU: Bu kurultay yapılacak. O güne kadar aday çıkar mı, çıkmaz mı bilemem. Ama herkesin aday olma hakkı vardır. Ama hiç kimsenin UBP’de yaşanan sıkıntıları partimizde yaşatmaya hakkı yoktur. Onu da net bir şekilde söylüyorum.

HAVADİS: Kadınlarımızı olası bir kabinede görme şansımız nedir?
YORGANCIOĞLU: Mümkün olduğunca değerlendirmeye çalışacağız tabii.

HAVADİS: Son olarak halka nasıl bir mesaj verirsiniz?
YORGANCIOĞLU: Ben önce halka teşekkür etmek isterim. İki nedenden dolayı. Birincisi ülkeyi kaosa sürükleyen UBP’ye ders verdiği için. İkincisi partimize güvenerek partimizi en büyük parti yaptığı için tüm ilçelerde. Önümüzdeki dönemde ülkemizin sorunlarını çözerken toplumumuzun tüm kesimlerine iş birliği yapma arzusunda olduğumuzu onlara duyurmak istiyorum. Bu ülkenin sorunları hepimizin sorunlarıdır. Eğer çözeceksek birlikte çözmemiz gerek. Herkesin bu konuda elinden gelen çabayı ortaya koyması ve yapabileceği fedakarlığı başta en üstteki siyasiler olmak üzere halkımızın da kendi ülkemizi geleceğe taşımak adına bir çaba içerisinde olmasını istiyorum. Biz bu ülkeyi kendi halkımıza yaraşır bir noktaya taşımak istiyoruz. Gerçekten kendi kendini siyaseten yöneten kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomik yapı, vatandaşın hizmetkarı olan bir devlet mekanizması kurmak istiyoruz. Bunu el birliği ile kurabiliriz.

Fotoğraflar: Abdullah EĞİLMEZ

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar