Para devlete tatlı geldi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
KıbrısManşetRöportaj

Para devlete tatlı geldi

İş insanı Erbil Arkın’dan çok tartışma yaratacak açıklamalar…

En büyük eksiklik kaynak….Erbil Arkın olarak veya benim gibiler gidip Ankara’da hiçbir şey yapamazlar. Para alamazlar. O nedenle adada dev yatırımları başkaları yapıyor

Devlete para tatlı geldi… Adada bet ofis işi ben başlattım. Ancak ne yazık ki devlet bu işte kontrolü sağlayamadı. Çok fazla casino lisansı ve  bet ofis açma izni veriliyor. Şu anda 30 casino var


Pegasus torpilini kullandı… Yeni havayolu şirketi için bize “Bu iş olmayacak, 60 milyon dolar daha koymanız gerekiyor. Rekabet çıkacak. Mecburen 1.5 yıl zararla çalışacaksınız. Siz en iyisi bu işi bırakın” dendi. Esas hikaye nedir? Pegasus Hava Yolları torpilini kullandı.

Bulli kampanyası….Ekim ayında yapılacak bulli boyama kampanyamızdan elde edilecek gelir Suriyeli çocuklara bağışlanacak. Lütfen herkes katkı koysun. Tüm sanatçılarımıza da çağrıda bulunuyoruz

Selda İÇER/HK Ajans

Erbil Arkın, meslek hayatımda hep tanımak istediğim, merak ettiğim bir iş insanı idi. Geçtiğimiz günlerde The House Restoranda bir araya geldik. Keyfli bir sohbet gerçekleştirdik. Sanata ne kadar düşkün olduğunu ve sanatla iç içe yaşadığını orada gördüm. Kıbrıs Türk insanının imkan verilirse neler yapabileceğini ısrarla söyleyen ve gösteren bir kişi olarak Erbil Arkın, tartışma yaratacak söylemlerde bulundu. KTHY’nin batmasının ardından iş insanlarının bir araya gelerek THY ile kurmaya çalıştığı havayollarının özellikle Pegasus Havayolları tarafından engellendiği  ve dönemin ilgili bakanının pasifliğinden kurulamadığını iddia etti. Erbil Arkın, iş insanları açısından adadaki en büyük eksikliğin yatırım yapacak kaynak eksikliği olduğuna işaret ederek, Ankara’dan her iş insanına kaynak verilmemesinden yakındı. Kendisinin ne sağcı ne de solcu olduğunu söyleyen Arkın, hükümet istikrarsızlığına atfen siyasilere,“ İş insanlarının çalışabilmesi için lütfen her kim olursanız olun, yerinizde oturun ki biz de çalışabilelim” çağrısı yaptı.

Kuzey Kıbrıs’ta ilk casino lisansı alan, ilk gerçek manada 5 yıldızlı bizmet veren Hotel açan, bet ofisleri adaya getiren kişi olarak kendini tanımlayan Erbil Arkın, kendisini, iş insanı değil, yaratıcı bir kişi olduğunu ve sanata aşık, seyahat etmeyi seven, Kıbrıs aşığı bir kişi olarak nitelendiriyor.

İş hayatında başarılı olmak için tüm yumurtaları aynı sepete koymamak gerektiğini de açıklayan Erbil Arkın, bugün adada Colony, Palm Beach, The House Restorant,  bet ofisler, Antalya’da tersane, turizm şirketi, İngiltere’de gof sahası ve daha birçok ülkede yatırımı olan bir kişi. Arkın’ın son hedefi ise adada gerçek anlamda bir Güzel Sanatlar Üniversitesi açmak. Erbil Arkın’ın en güzel sözlerinden birisi ise beni etkileyen, “ Ben 24 saat işin başında oturmak isteseydim gider bir bakkal dükkanı açar ve kasanın başına otururdum. Ömür boyu da bir kasam olurdu. Ancak, güvenir ve doğru iş yaparsanız 500 kasanız olur” sözleri oldu.

Gurbetçi çocuğu

SORU: Ülkemizin tanınmamış olmasından dolayı yatırım yapmanın risk olduğu söylenir. Siz yatırım yaparken kaygılanmıyor musunuz?

ARKIN: Bir ülkeye yatırım yapıyorsanız öncelikle o ülkede yaşamaya karar vermişsinizdir. Kuzey Kıbrıs kendine göre avantajları ve dezavantajları olan bir ülke. Benim ailem 1953 yılında İngiltere’ye göç etti ve ben orada büyüdüm. 18 yaşında ilk kez Kıbrıs’a geldiğim zaman, bir anda bu ülkeye aşık oldum. O zaman karar verdim doğduğum bu ülkeye bir gün geri dönmeye. 26 yaşında da kesin dönüş yaptım. Hatta burada geldiğim zaman Türkçem de yoktu. Zorluklar çektim, ama bugün yaşadığım hiçbir şey için pişman değilim.

Casinoculukla iş hayatının içine girdim

SORU: Maddi bir birikimle mi döndünüz adaya ?

ARKIN: Ben İngiltere’de güzel sanatlar okudum. Kafamda da başka hiçbirşey yoktu, yetenekliydim. Hep burslarla okudum, hafta sonları çalıştım, garsonluk yaptım. Üniversite okurken fark ettim ki, ya bir öğretmen olacaktım ki bunu istemiyordum, ya da parası olmayan bir sanatçı. Oturup düşündüm ve üniversitede daha çok para kazanabileceğim bir bölüme yöneldim. Endüstriyel Tasarım okudum, daha çok iç mimari ile ilgilendim. Özellikle mobilya ile. 3-4 yıl da İngiltere’de bu işle uğraştım. Colony ve Palm Beach Otelleri’ne baktığınız zaman, resmen benim karakterimi yansıtıyorlar. Kıbrıs’ta iş yapma kararıma gelince. İngiltere’de Pup’da içerken bir arkadaşla, sürekli Kıbrıs’a gitmekten bahsediyorduk. O da bana “ Hade gel gidelim, ben kurpiyerim, bu işte çok para var. Belki bize bir casino açmak için lisans verirler” dedi. “Tamam” dedim ve geldik. Hiç bilmediğim bir alandı , bu. Geldik adaya, devlete gittik, araştırdık, uğraştık. Turizme de katkısı olacağı için, sevabı ve günahı ile casinoculuğu başlattım ben burada. Casino açma lisansını aldım 26 yaşında, yatırımcı buldum. 1977 yılında. Aziz Kent bizden sonra lisans aldı ancak bizden önce Dome Otel’in casinosu ona verildiği için önce o açtı. Bize de Palm Beach verildi. Turizmin çehresi değişti, bavulculuktan, casinoculuğa döndü. Bana gelince, çalışan bir çocukken, bir riske girdim ve işveren oldum. O günden bugünlere geldim. Benim için artık Londra yoktu. Hayatta şans, her zaman için büyük bir etkendir. Şansı itmeniz gerekir. Hayat herkesin önüne bir şans çıkarır, yeter ki onu değerlendirmesini biliniz.

SORU: Palm Beach’de sadece casinoyu mu aldınız?

ARKIN:  Önce casinoyu aldık, zaman içerisinde baktılar ki biz daha ciddi bir servis istiyoruz. O zamanlar Palm Beach OTEM idi ve batıyordu. Oteli bize vermeyi teklif ettiler. Biz de oteli alıp ciddi bir yenilemeden geçirdik. Çok başarılı da olduk. Ortağım tabii ki önde idi. Alman bir ortağım vardı, ben o zamanlar daha 26 yaşında bir gençtim. ( Tabii Palm Beach zaman içerisinde birçok el değşitirdi ve en son yine ben aldım)

Cevdet Sunay’ın torunu ile evlendim

SORU: Palm Beach’den sonra yatırımlarınızı nasıl şekillendirdiniz?

ARKIN : Bize gelen müşteriler vardı. Bir tanesi de Cevdet Sunay’ın( Türkiye’nin 5’inci Cumhurbaşkanı ) torunu idi. Palm Beach’e gelip giderlerdi ve Cevdet Sunay’ın torunu Fatoş hanım ile bir birimize aşık olduk ve evlendik. 1980 yılında evlendikten sonra, Sunay Paşa daha hayattaydı,  Fatoş Hanım’ın babası Türkiye’de çok itibarlı bir iş insanı idi.Babası bir gün beni bir köşeye çekti ve “ Erbil bak, sen artık bu ailenin bir parçasısın. Biz askeri bir aileyiz, eski bir Cumhurbaşkanı ailesiyiz. Hade sen bu işi bırak da beraber bir iş kuralım” dedi. Ben de eşimi çok seviyordum, teklifini kabul ettim ve Palm Beach’deki hisselerimi sattım. O zaman Elf Motor yağlarını kurduk. Mağusa yolunda teneke imalat tesisi ve motor yağı imal edip tüm Türkiye ve Orta Doğu’ya satıyorduk. 9 yıl boyunca bacanağım ile bu işi yaptık. O da başarılı gitti. Daha sonra o şirketi de sattık. Aşk bitince  Fatoş Hanım ile boşandık, bu süreçte çok güzel bir oğlumuz oldu.

5 yıldızlı servisi adaya biz getirdik

Benim her zaman içimde otelcilik aşkı vardı. Öğrencilik yıllarımda İngiltere’de bulaşıkcılık, garsonluk hepsini yaptım para kazanmak için. 18 yaşında frank giyip garsonluk yapmak bana kaliteyi aşıladı, kaliteli iş yapmayı. Bu yaptığım yan iş, benim hayatıma yön verdi. Boşandıktan sonra ben hemen eski işimi aradım ve Dome’a ortak oldum. Ancak içimde hep bir otel sahibi olma arzusu vardı. Araştırmalar sonucunda 1996 yılında Colony’i yapmak için yola çıktık ve 2002 yılında ortaklarımızla beraber oteli bitirebildik. O dönemde Kıbrıs’ta 5 yıldızlı servis yoktu otellerde. Gerçek manada 5 yıldızlı servis yapan bir otel olursa başarılı olacağına inandım ve bunu da kanıtladım.  5 yıldızlı servisi hakkıını vererek Kıbrıs’a getiren biziz. Bir de burasının özelliği şehir oteli olması.

Para için değil, başarı için iş yaptım

SORU: İş hayatındaki başarıyı size getiren Colony oldu diyebilir miyiz?

ARKIN: Hiçbir şey bir anda olmaz. “Aniden yükseldi” diye birşey yoktur. Geçmişe bakacaksınız. Kaç yıl çalıştım ben o noktaya gelebilmek için. 13 yaşından bu yana çalışıyorum. Yani, “ bir gecede başarılı oldu” söylemi bende 30 sene sürdü. O nedenle hiçbirşey bir gecede olmaz. Birikim yapıyorsunuz, doğru kararlar veriyorsunuz. O  doğru kararlar mükafatı getiriyor size. Kademe kademe hayatımı ilerlettim. Colony da bunun bir parçasıdır. En son da Palm Beach’i geri aldık. Doğru işi yaparsanız hayatta, mükafatını alırsınız. Ben hiçbir zaman para için iş yapmadım, başarı için iş yaptım.  Başarıdan sonra zaten para gelir, mükafat gelir.

Benim gibiler Ankara’da birşey yapamaz, o yüzden dev yatırımları başkaları yapıyor

SORU: Bugün turizmin geldiği noktayı nasıl değrlendiriyorsunuz? Türkiye’deki darbe girişiminin de  sektörü ciddi oranda etkilediği söyleniyor.

ARKIN: Bayağı sarsıntı içinde şu anda sektör. Turizm dışa bağlı olduğu için dış farktörlerden ciddi manada etkilenir. O nedenle gerçekten zor bir sezon geçireceğiz, belki iki sezon geçireceğiz. Türkiye’nin sıkıntılarını hayda hayda yaşayacağız burada. Bir de rekabet içerisindeyiz. Onlar kadar iyi servis verebilir miyiz. Ulaşım konusunda  yeterli miyiz ,değil miyiz? Ama sonuçta biz Kıbrıslıyız, işimiz burada, onun için katlanacağız, mümkün olduğu kadar yapacağımızı yapacağız. Duyduğuma göre çok sıkıntılı oteller var. Ankara’dan güzel paralar bulup bu yatırımları yapanlar etrafta, ki biz Ankara’ya gidip para bulamayız yatırım için. Onlar akıllı biz değil miyiz? Ben de yapamaz mıydım o yatırımları, ama kaynak nerede. Kıbrıs’taki bankalar mı? Mevduatlar mı? Ben Erbil Arkın olarak veya benim gibiler gidip Ankara’da hiçbirşey yapamazlar. Onun için dev yatırımları başkaları yapıyor. Ben herşeyi kendim yaptım. Yatırımcılar bularak.  Colony’i yaparken bizim Kalkınma Bankası’ndan 600 bin dolar aldım. Yani devede kulak. Ortaklar vardı Colony’de ama zaman içerisinde tüm hisseleri satın aldım. Şimdi Palm Beach de, Colony de tamamen benim.

Devlete para tatlı geldiği için casino izinlerini kısıtlamıyor

SORU:  Otelcilik dışında adada ne gibi yatırımlarınız var?

ARKIN: İki tane casinomuz var. Otellerimiz var. İngiltere’de betting dükkanlarımız vardı. Adada bu işi ben başlattım. Ancak ne yazık ki devlet bu işte kontrolü sağlayamadı. Çok fazla lisans veriliyor gerek casino, gerekse bet ofislere. Biz sürekli kısıtlama yapmaları konusunda uyarıyoruz ancak ne yazık ki devletin aldığı para tatlı geldiği için bunu durdudamıyorlar. Düşünebiliyor musunuz, 30 casino var şu anda ve 5-6 lisans da sırada. İstediğin kadar da bet ofisi aç. Bu çağda hiçbirşeyi yasaklayamazsınız ancak mutlaka kontrol altında tutmalısınız, bu kadar aşırı derecede bet ofis ve casino bence doğru değil.

Tüm yumurtaları aynı sepete koymayacaksınız

İngiltere’de 34 bet ofisi açtık. Güzel paraya sattık zamanında. Orada golf sahamız var. Türkiye’de turizm ofisimiz var. Tekne sevdiğim için de tersanem de var Antalya’da. Kısacası, iş yapacaksanız, tüm yumurtaları aynı sepete koymayacaksınız. Lübnan’da yatırımımız var, şimdi Karayip’lere bakıyoruz. Ben sadece Kıbrıs’a bakmıyorum. Varlığımın önemli bir parçası da yurt dışındadır.

Bulli projemize lütfen destek verin

SORU: Sizin bir de “Bulli” projeniz vardı bildiğimiz kadarıyla?

ARKIN: Kedimi hiçbir zaman iş insanı olarak görmedim. Ben kendimi halen 20 yaşında bir sanatçı olarak görüyorum. Sanatı çok seviyorum ve eksikliğini hissediyorum, otellerimi hep ben dokore ettim, The House u da öyle. O nedenle sanatsal tarafımı devam ettireceğim bir işe girdim ve The House  Restoran altına bir sanat galerisi açtım. 22’inci sergiyi açtık şu anda. İngiltere ve İstanbul’da görmüştüm. Boyanmış inekleri dağıtıyorlardı sokaklara. Ben de burada Kıbrıs’ın simgelerinden biri olan bulliden 300 adet maket yaptırdım. Geçen ay burada bir work shop yaptık ve yaklaşık 40-50 adet bulli boyandı. Kişilere, sanatkarlara, politikacılara, ilgi gösteren herkese bir bulli maketi veriyoruz ve “ ne isterseniz yapın. Kesin, boyayın bize geri verin” diyoruz. Ekim  ayı içerisinde ne kadar bullu yapıldıysa bunları The House önünde sergileyeceğiz. Bir nevi Kıbrıs’ı göstermek için. The House’u aldığım zaman koruma altında idi ve eski bir ev idi. O nedenle biz de burayı dizayn ederken bir evde olan ne varsa onu kurgulayarak yaptık. Eski Kıbrıs evlerinde bulli de beslenirdi. Biz de The House da, eksik olan ne var? diye düşündük ve bulli olduğunu gördük. Aşşağıda bir bulli odamız oldu. Bu bulli maketlerimizi Türkiye’ye, Günye Kıbrıs’a  de gönderiyoruz. Hocalar gelip burada yapıyor. Ekim ayında bir work shop daha olacak burada. Herkesi buraya davet ediyoruz. Lütfen gelsinlerkatkı koysunlar. Bu bullilerden elde edilecek gelir, Suriyeli çocuklara bağışlanacak.

Bazen keyif, para getirir

SORU: Sizin bir de şarap sevdanız var ve üzüm üretip şarap yapıyorsunuz. Bu nasıl başladı?

ARKIN: Şarap işine, Kuzey Kıbrıs halkına sadece Mehmetçik’de üzüm olmadığını kanıtlamak için girdim. Eskiden Limasol’da tüm bağlar Tüklerin elinde idi, dolduruyorlardı üzümleri kamyonlara ve Rumlara satıyorlardı. Onlar da şarap yapıyordu. Neden onlar yapsın, neden, neden?  Benim Bellapais’de yerim vardı ve oraya bağ ektim,şarap yapmaya başladım. Başlangıçta sirke gibi idi ama, şu anda iddialı bir noktaya geldik gibi. Yılda  bin 500- 2 bin şişe yapıyoruz. Genelde satmam, kendi bünyemiz içinde tüketiyoruz. İsbatlamak istedim. Kuzey Kıbrıs’ta bir restoranta gittiğiniz zaman yerli şarap dendiğinde TC şarapları gösteriliyordu. İstedim ki bizim de yerel şarabımız olsun. Bunun olabileceğini kanıtlamak istedim. Keyf bazen kar getirir. Hayat sadece iş, ofis, “iş açayım para kazanayım” modunda değildir benim için. Bunu görüyorsunuz sanırım.

Güvenmeyi bilmezseniz tek kasalık bir insan olursunuz

SORU:  Çok faal bir kişisiniz, sürekli seyehat ettiğinizi biliyoruz. 24 saat işinin başında olan birisi değilsiniz anladığımız kadarıyla.

ARKIN: Ben 24 saat işimin başında olacaksam tüm bu işleri bırakıp bir bakkal dükkanı açar, kasanın başında otururdum. Yani mentalite olarak anlatıyorum size. Başarı istiyorsanız, insanlara güvenmesini bileceksiniz. Güvenmeyecekseniz, bakkal dükkanı açıp, kasanın başında oturun ve hayatınız boyunca “tek kasalık” bir insan olun. Güvenerek, tedbirinizi alarak iş yaparsanız da, 500 kasalık bir insan olursunuz. Ben şirket olarak kaç kasamız var bilmiyorum. Ama Kıbıs’taki şirketlerimizde çalışanlarımızın sayısı bin 250 civarındadır. Benim en büyük gururum, şirketlerim bünyesinde on yılı aşkın süredir çalışan kişinin 140-150 kişi olmasıdır. Bizler gerçek 5 yıldızlı oteliz bu adada Colony olarak. Bizim üzerimizde servisin halen Kuzey veya Güney’de yoktur tahim ederim. Bizden çıkan garson kaptan,yiyecek içecek müdürü oluyor başka otelde. Bunlar benim için gurur kaynağıdır.

Pegasus torpilini kullandı, biz havayolunu kuramadık

SORU:  Kuzey Kıbrıs turizmi konusunda tanıtımda sıkıntı olduğu söylenir. Uçuşların direk olmaması da bir dezavantaj olarak görülür. Siz bunlara katılır mısınız? İş insanları olarak bir hava yolu kuruluyordu, neden olmadı?

ARKIN: Uçuşlarda sıkıntı var ama tanıtımda yok.  KTHY mahkumdu batmaya. Halka açsalardı ve profesyonel bir yönetim olsaydı yaşardı. Battıktan sonra başka bir şirket kurulmasına karar verildi ve belli başlı iş insanları çağırıldı. “ Gelin bu işi başlatalım THY ile beraber” denildi. THY şirketi yönetecekti, biz de yatırımcı olacaktık. Ben herkesten daha fazla hisse aldım. Yüzde 9. O kadar bu işe inanmıştık. 2-3 ay sonra bizlere “ Bu iş olmayacak sizin 60 milyon dolar daha koymanız gerekiyor”dediler. Neden? diye sorduğumuz zaman ise, “ Böyle böyle rekabet çıkacak. Mecbursunuz zararda çalışasınız bir buçuk sene. Siz en iyisi bu işi bırakın” dendi. Esas hikaye nedir? Bunu yapabilirdi ama Pegasus Hava Yolları torpilini kullandı. Biliyor ki çok karlı birşeydi bu iş, doğru yönetildiği zaman. O zamanın ilgili bakanına gitmiş ve “ Ben bunları batıracam, ben isterim bu seferleri” demiş. Ve halen Pegasus kaymağını yiyor bu adada.O havayollarının yaşamaması, ilgili bakanın çok pısırık davranmasından kaynaklandı.

SORU: Peki şimdi yapılamaz mı bu iş?

ARKIN: Olamaz artık, bitti. Kaymağını gördü artık diğer şirketler. Sizi yaşatırlar mı? Pegasus gayet güzel kar yapıyor. Onur Air kar yapıyor, diğer şirketler de öyle. Sizi yaşatırlar mı, siz tecrübesiz bir şirket olarak bu işin içine gireceksiniz, yürümez.

Son hedefim Sanat Üniversitesi açmak

SORU: Oğlunuz sizin arkanızdan yürüdü mü iş hayatında?

ARKIN: Oğlumla çok gurur duyuyorum. Fizik okudu İngiltere’de. Master ve Doktorasını da orada yaptı. Akademik bir karakteri var. Şu anda ODTÜ’de Doçenttir. Benim son hedefim bir sanat üniversitesi açmaktır. Şu anda bunun fizibilitesini yapıyoruz. Oğlumun onun başına geçmesini istiyorum. Birkaç yıl içerisinde bir güzel sanatlar ünivrsitesi açmak istiyorum. Yerini de satın aldık. Ciddi manada bir sanat üniversitesi olarak. Tekstil yapacaksan tekstil, cam, seramik yapacksan, bu işin içine girebileceksin. Pratik de yapacaklar ve mezun olduklarında teorik olarak değil, pratik olarak da o işi yapabilecek kapasitede insanlar yetiştirilecek. Ben Mimar Sinan’a aşık olduğum için oğlumun adını da Sinan koydum. Ben iyi işletmeci değilim, iyi adam seçerim onlar yapar. Ben yaratıcıyım.

Adada mevduat eksik

SORU: Bu adada eksik olan ne var geleceğimizin daha iyi olabimesi adına?

ARKIN: Çok basit şeyler. En büyük şey bu dünyada kaynaktır iş insanları için. Bu adanın en büyük eksikliği mevduattır. Bu mevduatı görüyoruz şu anda Kıbrıs’ta ama, Ankara’dadır ve belli kişilere veriliyor. Biz burda dünyaya açık olsak ve gerçek Merkez Bankamız olsa, Avrupa’ya bağlı oslak veya yurt dışındaki kurumlara bağlı olsak, ben Kıbrıslı Türklerin, Kbrıslı Rumlar kadar zeki olduklarına inanırım, inanılmaz bir patlama yaratır Kıbrıs. Ama kaynak isteriz.

Maksimum gelir, minimum efor

SORU: Bu kaynak nasıl yaratılır sizce?

ARKIN: Anlaşmayla veya Ankara diyecek ki, “gelin size de verelim”. Merkez Bankası’nda kimin parası var sanıyorsunuz. Sizin, benim, başkasının yatırdığı mevduat. Ama bizim mevduatımızın yüzde 80’i dışarda değil mi, kaçırmıyor muyuz. O mevduatı Kıbrıs’ta tutmak için yüksek faiz vermen gerekir. Sen yüksek faiz veriyorsan mevduata, o kadar daha fazla faiz ile o parayı satacaksınız. Sonuçta ticarettir bu. En büyük eksiklik burada yatırım için kaynak olmamasıdır. Kaynak olsa, Kıbrıs Türk halkı burada çok güzel işler yaratacaktır. Akdeniz insanı tembeldir. Ben çok dolaşıyorum. Zeki olalım, maksimum gelir, minimum efor.

SORU: Ülkedeki siyasi istikrarsızlık siz iş insanlarını nasıl etkiliyor?

ARKIN: Ben dobracıyım, kimseye bir borcum yok. Bir toplantıda hatırlıyorum, çok ukala bir Maliye Bakanı vardı. Habire ukala ukala konuşuyordu. Ben yerimden kalktım ve kendisine “ Biliyor musunuz, siz 9 ay sonra yerinizde olmayacaksınız ancak ben hala burada olacam” dedim. Ben Kıbrıs’a geleli 17 Maliye Bakanı gördüm yanlışım yoksa. Köstek olmasınlar yeter, ama maalesef oluyorlar. Kendi çıkarları için. Rüşvet falandan değil, kendi politik çıkarları için. Şu anda 18’inci Maliye Bakanı ile çalışıyorum. Her hükümet değiştiği zaman bir porjeniz varsa, müsteşar, müdürlere kadar hepsi değiştiği için sil baştan başlıyorsunuz. Tam son noktaya geliyorsunuz işinize başlamak için, hoop sil baştan başlıyoruz. Ben ne sağcıyım, ne solcu. Kim olursa olsun, kalsınlar yerlerinde, istikrarasızlık yaratmasınlar. Bıktık bundan gurup olarak.

Tepeyi hedef alın

SORU: Son olarak mesajınızı alalım.

ARKIN. Yılmayın devam edin, hayallerinizi kısıtlamayın, onların peşinden gidin. Deneyin. Hayallerinizden, hedeflerinizden zerre kadar geriye gitmeyin. Elbet bir gün başarırsınız. Bayırı hedef almayın, tepeyi hedef alın her zaman. Çıktığın her basamak bir başarıdır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar