Özersay: Halk ortak olmak istemedi! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Kıbrıs

Özersay: Halk ortak olmak istemedi!

Özersay: Halk ortak olmak istemedi!

Özersay'ın açıklaması şöyle:

Halk Ortak Olmak İstemedi!


Seçimin sonucu nettir: Halk eski, yozlaşmış ve kirli olan mevcut siyaset anlayışına ortak olmak istememiştir. Ortada bir tepki vardır, siyasi parti yöneticileri bunu görüp de görmezden gelirlerse, bunu doğru okuyamaz ya da okumaktan kaçarlarsa bu ülkeye çok büyük bir zarar vermiş olurlar. Bu seçim bir önceki belediye seçimlerinden pek çok açıdan farklıydı. O nedenle “önceden de katılım bu kadar düşük olurdu” diyerek siyasi partiler yine yüzleşmeden kaçmaya kalkışmasınlar. Farkında mısınız? Seçmen sayısının sadece beşte birinin desteği ile belediye başkanı seçtik. 35 bin seçmenin sadece 7 bininin oyunu alan aday belediye başkanı oldu. Bunun nesi normal?

Halk daha ne yapsın? Mevcut ve hepimizi bıktıran siyaset anlayışını bu seçimde o kadar net gördük ki. Adil ve şeffaf olmayan yöntemlerle birilerine peşkeş çekilen panoları önce eleştirip daha sonra reklamlarını buralardan yapan; hukukun üstünlüğü vurgusu yapıp ardından seçim yasaklarını çiğneyip aynı panolara belirlenen tarihten önce ilan asan, birbirinin reklam kampanyasına tahammül edemeyip reklamlarını, afişlerini yırtan, aşırı ve partizanca istihdamın bariz olduğu belediyede “kimseyi işten çıkarmayacağız” diyerek popülizm yapan; bir önceki belediye seçimleri öncesinde Bulutoğluları tarafından Surlariçi seçmenine yönelik hakaret dolu sözler kulaklarda hala çınlarken ilk üç adayın Surlariçine yönelik “gece operasyonları” düzenlemekten vazgeçmediği; sadece bir yıl için ve borç da dahil bir yıkım ortada dururken Halkın kendi parasının bu kadar vurdumduymaz şekilde reklam kampanyalarına harcandığı bir seçime, siyaset anlayışına Halkın ortak olmak istememesini kimse yadırgayamaz. Dileriz siyasi parti yöneticileri bunu görebilirler.

Böyle Bir Seçimde Bu Katılım Ciddi Bir Tepkidir!

Kimse “evet katılım az oldu ama daha önce de azdı” diyerek kamuoyunu yanıltmasın. Bir önceki belediye seçimlerinde Lefkoşa’da kimin kazanacağı neredeyse baştan belliydi. Öyle bir seçime katılım olmaması daha anlaşılırdır ama bu seçimde ortada ciddi bir çekişme olduğunu herkes biliyordu. Buna rağmen siyasi partiler seçmeni sandığa gitme konusunda mobilize edemediler, hareket ettiremediler. Çünkü insanlarda bu siyaset anlayışına ve sisteme inanç kalmadı. Kaldı ki bu seçimde geçmişin boykotçularının bile aday çıkardığını, bazı partilerin en güçlü adaylarını, milletvekillerini, yani Lefkoşa’da potansiyel olarak çok sayıda oyu olan adaylarını ortaya koyduklarını kimse göz ardı etmesin. Bu kadar çok reklam harcamasının, propagandanın olduğu bir ortamda, sonuçların belli olmadığı bir ortamda, siyasi partilerin ellerindeki olabilecek en güçlü isimleri masaya sürdükleri bir ortamda katılım %58’de kalıyorsa, seçmenin neredeyse yarısı sandığa gitmiyor, belediye başkanı da toplam seçmen sayısının sadece beşte birinin oyuyla seçiliyorsa herkes bunun bir tepki olduğunu anlamamazlık edemez, etmemeli. Özetle böyle bir seçimde bu katılım en hafif ifadeyle çok ciddi bir tepkidir.

CTP Aynı Oyu Aldı, Sadece 30 oy fazla!

Sayın Fellahoğlu’nu kazandıran asıl faktör, başka bazı unsurlar yanında, seçime katılımın az olması oldu. Bakın bir önceki seçimde CTP’den sayın Simavi Aşık 7 bin oy almış ama seçilememişti. Bu kez sayın Kadri Fellahoğlu neredeyse aynı oyla, yani 7 bin kusur oyla, 30 oy daha fazla alarak belediye başkanı seçildi. Üstelik CTP’nin aynı oyu alması, tüm rezilliklerin ayyuka çıktığı bir ortamda LTB’deki yıkımın asıl sorumlularından UBP karşısında oluyor. Bunun nedenlerini samimiyetle ele almalarını dilerim.Yani mevcut hükümetin yarattığı bu kaos ortamında dahi oy oranını artıramayan bir CTP, adayı nedeniyle oyunu artıran ama Halk için alternatif olamayan bir TDP ve geliyoruz geliyoruz demesine rağmen geniş kesimleri buna inandıramayan bir DP söz konusudur.

UBP’yi Rezil Olmaktan Sertoğlu Kurtardı!

Hükümet bu seçimde kamu görevlilerini de seferber ederek, siyasi etik açısından mide bulandıran yöntemlerin tümünü kullandı diyebiliriz. Bir yandan Belediye meclis üyelerinin istifa etmeyip orada oturmaları, diğer yandansa hükümetin kendi adayı ile daha iyi çalışabileceğini söyleyip adeta tehdit savurması. Sertoğlu ciddi anlamda dengeleri değiştirdi ama dikkat ederseniz sürekli olarak kendisini UBP’den soyutlamaya çalıştı ve bu görüntüyü verebildiği, geçmişte partizanlık yapmadığı oranda Futbol Federasyonunda başarılı olabildiği görüntüsünü çizebildiği oranda oyunu artırdı. Bu da artık UBP seçmeninde bile nelerin daha makbul olduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Bence UBP’yi üçüncü sıraya düşüp rezil olmaktan Sertoğlu kurtardı ama bir sonraki genel seçimde bu kirli ve eski anlayışı sürdürmekte ısrar eden bir UBP’yi, Sertoğlu gibi adaylar dahi kurtaramaz sanırım.

“Sıçrama Tahtası Görüyorlar” Dedik Kızdılar, Doğru Çıktı!

Toparlanıyoruz Hareketi siyasi partilerin tümü bu seçimi Lefkoşa için değil bir yıl sonra yapılacak genel seçim için önemli gördüler, hatta o seçim için bir sıçrama tahtası olarak görüyorlar dedi. Buna kızanlar oldu. Ancak hepinizin dikkatini şuna çekmek istiyorum. Seçimin hemen ertesinde Sayın Yorgancıoğlu tarafından yapılan ilk açıklamaya bakın! Erken seçim çağrısı! Şimdi herkes daha iyi anlıyor mu ne demek istediğimizi.

Toparlanıyoruz Halk İçin Rozetsiz Şekilde Denetlemeye Devam Edecek

Toparlanıyoruz Hareketi seçimin boykot edilmesi çağrısı yapmamıştır. Bunu yapmış olsaydık eminim katılım çok daha az olurdu. Bu süreçte Hareketin yapmaya çalıştığı şey Halkın yararını esas alan bir davranıştı: Biz, kimin ne kadar tutarlı ne kadar tutarsız, kimin ne kadar ilkeli ne kadar ilkesiz, kimin ne kadar doğru, ne kadar yanlış, kimin ne kadar samimi ne kadar samimiyetsiz, kimin ne kadar gerçekçi ne kadar hayalperest olduğunu Halkın daha iyi görmesi için bir ışık tutmaya, yol göstermeye çalıştık. Gerçekten başarılı olduğumuza, Halka katkı yaptığımıza inanıyorum. Seçim ertesinde ilk işimiz sayın Fellahoğlu’nu kutlamak oldu. Kendisine Toparlanıyoruz Hareketinin bir sivil toplum hareketi olarak hem katkı koymaya hazır olduğunu hem de Halk adına denetleyen bir misyon yerine getirmeye devam edeceğini aktardık. Evet, Toparlanıyoruz Hareketi Halkın yararı için, rozet takmadan yeni belediye başkanı da dahil siyasileri ve ülke yöneticilerini denetlemeye devam edecek.

Siyasi Partilerin Bizi Sevmelerini Beklemiyoruz!

Aslında gerçekten temiz bir siyaset isteyen, seçmenin de kişisel menfaate göre değil ülkenin yararını dikkate alarak oy vermesini isteyen, kendisini bir vatandaş olarak denetlemesini, katılmasını isteyen her siyasi ya da siyasi parti Toparlanıyoruz Hareketini kucaklamalı, ülkede böyle bir hareket olduğu için mutlu olmalıdır. Ama maalesef görünen o ki siyasi partiler, yani özellikle önlerini dahi göremeyen bazı rozetliler bizi sevmiyorlar. Hiç önemli değil. Biz Halk için çalışmaya devam edeceğiz. Yeni bir siyaset anlayışını bu topraklarda yeşerteceğiz. Halkı alternatifsiz bırakan bu kısır ve eski siyaset anlayışına karşı ciddi şekilde mücadele edeceğiz. Kimsenin bundan şüphesi olmasın. Ve önünü göremeyen, objektif bakamayan rozetliler de dahil olmak üzere herkes lütfen bizi eleştirmekten çekinmesin. Ama lütfen arada bir aynaya bakarak, yüzleşerek…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar