Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin açıklamalarını sert bir dille eleştirdi.
Özersay “Birleşmiş Milletler bu çelişkili ve ayak sürüyenlere yardımcı olan, her sert taşa vurduğunda gerileyen davranış ve açıklamalarıyla kendi kendini itibarsızlaştırmakla kalmıyor, bu müzakere sürecine dair güven kırıntılarını da hepten tüketiyor” ifadelerini kullandı.
İşte Özersay’ın açıklaması:
Eide konferans başlamadan önce açıklama yapmış: “İsviçre öncesi hazırlanması kararlaştırılan ‘ortak belge’ birden çok tarafça reddedildiği için konferansta masaya gelmeyecek”! Önce “ortak belge” denilen, sonra tarafların anlaşmasını veya rızasını gerektirmeyen bir “kılavuz belge” olarak takdim edilen, ardından da BM’nin bu son açıklamayla kendi toparladığı belgenin konferansta masaya dahi gelmesine müsade edilmeyen bir noktaya ulaşıldı. BM, ayak sürüyenlerin ısrarları karşısında gösterdiği bu DURUŞSUZLUK sonucu konferans başlamadan konferansın anlamlı bir sonuç üretmesinin engellenmesine zemin hazırlıyor. Adeta ayak sürüyenlere bu pısırık haliyle yardım ediyor. Eide açıklamasında başka şeyler daha söylüyor:“Crans Montana’daki Kıbrıs Konferansı SON ŞANS DEĞİL, bulunabilecek EN İYİ ŞANS“ diyor! Oysa daha 10 gün kadar önce aynı toplantı için “son konferans” (final conference) ifadesini kullanmıştı! Üstelik ne ilginçtir ki 5 ay önce aynı Eide, o dönemde yapılacak toplantı için ne demişti biliyor musunuz? “Cenevre SON DEĞİLSE bile EN İYİ ŞANS!”. Tanıdık geliyor mu bu ifadeler? Bunlar da yetmiyor ve sayın Eide taraflar arasında toprakta da çok az bir fark kaldığını ve bunun %0,5 olduğunu söylüyor basındaki açıklamalarında! Oysa biz bunun %1 olduğunu biliyorduk! Yani %0,5’i de nasıl oluyorsa kırpıp atıyor. BM bunu neden yapıyor? “Kıbrıs meselesi neredeyse bitti, bir kalan mesele, esas mesele güvenlik ve garantilerdir” demek ya da bu yönde bir algı yaratmak için yapıyor, en azından dışarıdan baktığımızda bu anlaşılıyor. Bu yaklaşım, olası bir olumsuz sonucun faturasının sadece bize ve Türkiye’ye kesilmesini kolaylaştırıcı bir yaklaşımdır. Birleşmiş Milletler bu çelişkili ve ayak sürüyenlere yardımcı olan, her sert taşa vurduğunda gerileyen davranış ve açıklamalarıyla kendi kendini itibarsızlaştırmakla kalmıyor, bu müzakere sürecine dair güven kırıntılarını da hepten tüketiyor. Kendisiyle görüşmemizde sayın Eide’ye de açıkça ifade etmiştik, “bu süreci dostlar alış verişte görsün diye sürdürecekseniz hem temsil ettiğiniz kurumun hem de sizin itibarınız zedelenecek, ama her şeyden önemlisi bu sürece dair umudu olan insanlara çok ciddi bir haksızlık yapmış olacaksınız. İnsanlara böyle bir hayal kırıklığı yaşatmaya hakkınız yok”. Sonuç almak için esneklik karşılıklı olmalıdır ve BM gibi arabulucu konumunda olanlar en çok bağıranı memnun eder konumdan bir an önce uzaklaşmalıdır.
