Hükümetin son dönemde nasıl bir yol çizip, tasarrufa gideceğini izleyerek göreceğiz. Ama bunu beklerken de sürekli gündemde olan bakanlıkları da didik didik edeceğimizden de kimsenin kuşkusu olmasın.
Tarım sektörü dibe vurmuşken, üreticinin alın teri ile dönen Tarım Sigortası Fonu’ndan makam aracı talep edilmesi akıl işi değildir. Bakanların bile bugün kendi araçlarını tercih ettiği dönem, Tarım Bakanlığı’nın özel kalem müdürünün Mağusa’dan Lefkoşa’ya gidip gelirken makam aracı talep etmesi kabul edilir değildir. Yüksek ihtimale yazımdan sonra aramızın açılacağı da kesindir.
Üstlendiği göreve evet demişse bunu makam aracı alacak diye dememiştir. Bugün her ne kadar tasarruf tasarruf diyorsak da öncelikle bakanlıklar kendi içinde tasarrufa başlamalıdır. Özel kalem müdürü bakanın peşinde gece gündüz dolaşacaksa ve bunu yapabilmesi için de makam aracına ihtiyacım var diyor bence gitsin evinde otursun. Çünkü alacağı maaşı harcayacağı benzin parasına denk gelecektir.
Bakanlık içerisinde bu durum büyük huzursuzluk yarattı.
Bugün üreticilerin paraları ile ayakta duran Tarım Sigortası Fonuna ait araç belki kullanılmıyor olabilir. Zaten kullanılmaması akıllıca. Çünkü her kullanılan araç ‘’masraf’’ demektir. Kaldı ki kimse bu aracın masrafını karşılayacak durumda da değildir. Hiçbir özel kalem müdürü makam araçla bugüne kadar işe gidip gelmemiştir. Son yıllarda ekonominin güçlenmesi adına kullanılan RHA ve sivil araçlara da sınırlandırma getirilmiş, büyük bir bölümü sadece bakanlıkların ve bakanlıklara bağlı dairelerin işlerini yürütme amaçlı kullanılmak için ayrılmıştır.
Bakanlığın kendi içinde yaşadığı bu durum ayrımcılık değil de nedir? Neden Müsteşar veya bakanlık müdürü makam aracı yerine kendi araçları ile işe gidip geliyorlar? Kimse kusura bakmasın. Üreticinin parası ile ahkâm kesilmez. Bu davranışlar yanlış ve bakanlığı itibarsızlaştırıcı davranışlardır. Hiçbir bakanlıkta böylesine bir suiistimale göz yumulacağına inanmıyorum. Hele de söz konusu fonda biriken üreticinin parası ise.
Bahse konu olan mevcut araç sivil plakalı, dağda bayırda kolay kullanılan jeep tarzı hantal araçtır. Bunların ekonomik olarak düşünülmesi söz konusu değilken harcayacağı benzin giderinin de kimler tarafından nasıl karşılanacağı da meçhulken neden böylesine bir olaya göz yumuluyor lütfen biri bize açıklasın.
Üreticinin fonlara biriken parasını kimse ‘’makam aracı’’ için kullanamaz. Hele de o bakanlığın özel kalemi tarafından. Nazım Çavuşoğlu birilerine kıyak geçecek diye böyle bir jesti yapacaksa eğer oturduğu koltuk ona haram olur. Bugün Teberrüken Uluçay gibi bir örnek karşısında iken nasıl olur da bir özel kalem müdürü bakan kadar hükmedebilir anlamış değilim doğrusu.
