Oyuncak olmadığı anlaşılsın - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Köşe Yazarları

Oyuncak olmadığı anlaşılsın

Ahmet OkanAhmet Okan

 “Akıncı görüşmeye gitmeyecek. Bu çocuk oyuncağı değil” dedi.


Der…

Halbuki her şeyle çocuk oyuncağı gibi oynamıyorlar mı?

Terör çocuk oyuncağı.

FETÖ çocuk oyuncağı,

Anayasa değişikliği çocuk oyuncağı.

Referandum çocuk oyuncağı.

Gazetecilerin fikir ve haber yapma özgürlükleri ile oynamak çocuk oyuncağı.

FETÖ derken aydınları, akademisyenleri tutuklayıp içeriye tıkmak çocuk oyuncağı.

Suriye’ye asker göndermek çocuk oyuncağı.

Ülkeye 5 milyon Suriyeli almak çocuk oyuncağı…

Tapelerde yayınlamıştı.

Bir iç kargaşa çıkarılması için Suriye tarafına geçip Türkiye tarafını bombalamak önerilmişti.

Yani,

Kargaşa çıkarmak,

Kargaşadan yararlanmak çocuk oyuncağı.

Ülkücüleri idare etmek çocuk oyuncağı.

Atatürk’ü yerle yeksan etmek çocuk oyuncağı.

İsmet Paşa’ya kürsülerden veryansın etmek çocuk oyuncağı.

Camilerde örgütlenmek çocuk oyuncağı.

Dini siyasete karıştırıp neredeyse milis ordusu kuracak duruma gelmek çocuk oyuncağı.

Yetmedi asker kadınların başını bağlamak da çocuk oyuncağı…

Kim Atatürk’ün ordusundan bahsedebilir?

Türbanlı Atatürk ordusu mu olur?

Erkek askerlere de şalvar mı serbest?

Kıbrıs meselesi öteden beri çocuk oyuncağıydı.

Bir oyuncak gibi oynandı bu meselenin üzerinde.

Aradan onca yıl geçti.

Çocuk oyuncağı değildir dedikleri oyuncak hâlâ işe yarıyor…

Her gelen bu oyuncakla oynadı.

Oynamak istemeyenin de işine yaradı,

Oynamak isteyenin de…

Sen düşüneceksin…

Bu meselenin bir oyuncak haline getirildiğini sen anlayacaksın.

Oyuncak değildir dendiğinde bile.

Soğukkanlı olacaksın…

Bu oyuncakla oynamak 1950’lerde başladı.

Henüz Türkiye “Bizim Kıbrıs diye bir meselemiz yoktur” dediği zamanlarda.

İngiliz ona bu oyuncakla nasıl oynayacağını öğretti.

Onlar Enosis istiyorsa, siz de Taksim isteyiniz dedi.

Öğrenince de elinden bırakmadı.

Oyuncak işe yaramıştı.

Yollara düşüp Taksim istendi yıllarca.

Sinemaların, futbol sahalarının, kola içeceklerinin adı Taksim kondu hatırla.

Ölenler oldu, kayıplar verildi Taksim uğruna.

Dönem geldi bu oyuncak elden ele dolaştı.

Oynayan oynayana.

Bugünlere gelindi.

“Bu oyuncak değildir” deniyorsa,

Bu bir oyuncaktır diyemediğindendir.

Çünkü daha oynayacak zaman çok…

Onlar Enosis’le mi oynuyor hâlâ?

Onların da oyuncağa ihtiyacı var.

Rum yoldaşlara bile Cirit sahasını Taksim sahası olarak kabul ettirerek, 1 Mayıs hatta Dünya Barış Günü orada kutlanmıyor mu?

O eline oyuncağını alınca mı bozuluyorsun?

Herkesin oyuncağı elinde…

Eğer denildiği gibi bu bir oyuncak değilse,

Alın elinize oyuncaklarınızı,

Dönün masaya,

Kırın bu beytambal oyuncakları…

Oyuncak olmadığı anlaşılsın…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar