Ne olacak şimdi..? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Ne olacak şimdi..?

Köş, MoreketMehmet Moreket

Dün de yazmıştık. Seçimin galibi % 34’lük boykotçular, hem ülkeyi bir kaosa soktular, hem de kendilerinin de asla istemeyeceği sonuçlara sebep oldular…

Resmi olmasa da seçim sonuçlarına göre hiçbir parti tek başına bir iktidarı yakalayamadı. Aksine ortaya öyle bir tablo çıktı ki, 21 vekil çıkaran UBP’nin üçlü bir koalisyon kurma ihtimali bile oldukça zora girdi…


Şimdi gelin hükümet formülleri üzerine biraz kafa yoralım. HP Parti Meclisi dün oybirliğiyle, UBP ile bu konuda bir görüşme bile yapmama kararı aldı… CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman Pazar akşamı yaptığı açıklamada UBP ile bir hükümet ortaklığına gitmeyeceklerini zaten yinelemişti. Hükümet formülleriyle İlgili bir başka ilginç açıklama da Meclis’in yeni partisi YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’dan geldi. “26-27 milletvekiliyle oluşturulacak bir hükümetin ülkeye istikrar getiremeyeceğini ve Haziran ayında bir seçimin daha görülebileceği” görüşünü savunarak, olası bir üçlü koalisyona kapıyı kapatmış oldu. Arıklı’nın bu tesbiti ve düşüncesi partinin yetkili organlarında nasıl bir kabul görür onu bilemeyiz. YDP içinde bazı sorunların olduğu da artık sıkça dillendirilmeye başlanmış durumda…

Zaten olası bir UBP’nin büyük ortak olarak içinde olacağı üçlü koalisyon diğer ortakları Meclis’te grubu bulunmayacağı için (sayıları 5’ten az) komitelerde yer alamayacaklar. Düşünün öyle bir ortam ki, Komitelerde UBP tek başına yasa geçirecek. Tam bir demokrasi…

Bu üç partinin bu kararlarının arkasında durduğunu varsayarsak, o zaman UBP’nin büyük ortak olarak kuracağı koalisyon alternatifleri teke düşmüş oluyor. Daha açıkcası geriye tek formül olan, UBP-DP-TDP koalisyonu kalıyor. Bu üç partinin sayısı 27 rakamına ulaşıyor. Ancak burada da sorun, TDP’nin hükümet kurma konusunda henüz bir açıklama yapmamış olması. Seçim döneminde TDP Başkanı Cemal Özyiğit, “falan partiyle kurmayız” gibi bir açıklama yapmış değildi.  Benim hislerim TDP’nin de, tıpkı CTP ve HP gibi davranacağı yönünde. Zaten bu iki parti ile TDP’nin görüşleri gerek iç konularda, gerekse Kıbrıs konusunda taban taban zıt. Yine de Demirel’in dediği gibi siyasette “dün dündür, bugün bugündür”…

DP dışında kimsenin UBP’yle hükümet kurmaması halinde, birinci parti olarak görevi alan Özgürgün, bu durumda Cumhurbaşkanına iade edecek…

Bu kez hükümeti kurma görevi, ikinci parti durumundaki CTP’ye verilecek. İşte esas mesele de burada başlayacak. Yani seçimin hemen sonrasında ortaya çıkan kaosun çözülmesi için yeniden bir seçime gidilmesi gerekecek. Zaten yasamız da 60 gün içerisnde bir hükümetin kurulamaması halinde yendien seçime gidileceğini emrediyor…

Görevi alan CTP, HP, TDP ve DP, hatta YDP’nin de içinde olacağı bir seçim hükümeti kurulmasında anlaşabilirler. Tıpkı geçmişte Sibel Siber başkanlığında kurulan “geçiş hükümeti” gibi bir oluşumla yeniden bir seçime gidilebilir…

Bunları konuşmak için önümüzde daha süre var. Hele bir kazanan isimler tam olarak kesinleşsin, partilerin açıklamaları netleşsin ve en önemlisi Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirme bir yapılsın bakalım. O zaman çok daha sağlıklı yorumlar yapabileceğiz…

 

 


 

 

YERİN KULAĞI VAR

İLK KEZ:

KKTC siyasi tarihinde ilk kez Meclis’te 6 parti temsil edilecek. Birçok görüşün Meclis’e yansıyacağı bu dönemde oturumların eskiye oranla çok daha renkli geçeceği kuşkusuz. Ha, iyi mi olacak, kötü mü olacak derseniz, bekleyelim ve birlikte görelim… Ama herşeye rağmen bu dönem çeşitli partilerden 9 kadın vekilin mecliste görev yapacak olması çok güzel birşey…

 

İDDİALAR CİDDİ:

Son anda milletvekili sayısını 3’e çıkaran YDP’de Genel Başkan ile Genel Sekreter arasındaki sürtüşme devam ediyor. Geçmişte bu ikili arasındaki krizi yazdığımızda, birlikte çekilmiş bir fotoğraflarını göndermişler ve aralarında sorun olmadığını belirtmişlerdi. Hatta, hükümet formülleri çerçevesinde Genel Sekreter Zaroğlu’nun yemin töreninin ardından partisinden ayrılıp bağımsız olarak yola devam edeceği sıkça konuşulmaya başlandı…

 

HENÜZ HESAP GÖRÜLMEDİ:

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’le ilgili seçim dönemi ortaya atılan iddialar, UBP’nin birinci parti olarak çıkmasına rağmen ortadan kalkmış değil. Şu ana kadar CTP ve HP, Özgürgün’le ilgili para hareketlerinin soruşturulması için polis ve savcılık neznide girişimlerde bulunacaklarını ve bu işin peşini bırakmayacaklarını söylüyorlar. Yani kazanılan seçim, UBP Genel Başkanını aklayamadı. Sonuç ne olur bilemeyiz ama, önümüzdeki dönem Özgürgün açısından oldukça sıkıntılı geçeceğe benzer…

 

KEMAL DÜRÜST DÖNEMİ KAPANDI:

Yıllardır vekil, hatta bakan olarak görev yapan ve seçimlere vekil olarak giren çeşitli partilerden 8 isim, bu seçimde sandıkta kaldı. Ancak en büyük sürpriz, neredeyse başbakanlık hariç tüm bakanlıklarda görev yapan, “birgün başbakanlık koltuğuna da oturacağım” diyen UBP’li Kemal Dürüst’ün, Güzelyurt’ta sandıkta kalması oldu sanırım. ..

 

ADRES YANLIŞ:

Dün gecenin en çok eleştirilen kurumu, Yüksek Seçim Kurulu oldu. Neymiş efendim sonuçları çok geç veriyorlarmış. İyi de be kardeşim seçim sitemini böyle içinden çıkılmaz hale getiren, kafa karışıklığı yaratan yasayı YSK mı yaptı? Keşke bu tepkiler YSK yerine, seçim yasasını anlaşılmaz hale getiren vekillere yönelseydi…

 

ÇETİN SADELİ FIRTINASI:

Hiç kuşkusuz bu seçimlerin en renkli ve öne çıkan kişisi bağımsız aday Çetin Sadeli oldu. Katıldığı her porgramda izlenme rekoru kıran Sadeli seçimi kazanamasa da bir rekora imza atarak adeta fenomen oldu…”Gorgma” sloganıyle siyseti hicivle karışık eleştiren Sadeli, aldığı 3244 oy ile birçok partili milletvekili adayını geride bırakmayı başardı…

 

 


ZİRVEDEKİLER

Zeki Çeler: “Gördük ki istedikten sonra oluyormuş. Madem ki istedikten sonra oluyormuş ve bu seçim sonuçlarındanda anlıyoruz ki, solda ciddi bir özeleştiri ile varolanı değiştirmek ve ideallerimizde yatanı ortak bileşenlerde toparlayıp hayata geçirmek zorundayız. O zaman yürüyecek yolumuz var, yoksa gerçekten biteceyik”…

 


DİPTEKİLER

Oy Satın Alma: Seçimlerde insanların para karşılığı iradelerini nasıl sattıklarını gösteren görüntüler sosyal medyaya düştü. Bir milyar kusur para karşılığında oyunu satan bir aile ve daha bizim görüp duymadığımız onlar, hatta yüzlercesi. Böyle bir durumda halkın iradesinin sandığa yansıdığını söylenebilir mi? Ya da para karşılığı vekillik satın alındığı bir ortamda demokrasiden söz edilebilir mi..?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar