Mandıranın İç Düzeni Ve Reisi… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Mandıranın İç Düzeni Ve Reisi…

basaran duzgun banner

Bütünlüklü ve kapsamlı çözüm hayalleriyle yola çıkıldı, o hayaller çöktü (duyuranı yok) iş kaldı basit bir kapı açılmasına, onun  bile yapılamayacağı (veya  çok geç yapılacağı) ortaya çıktı.

Telefonu, elektriği falan çoktan unuttuk.


Hele Erenköy’den cep açılsın, Lefke’den Poli’ye hat bağlansın falan desek deveye hendek atlatmaya çalışacağız da nafile mürekkep harcamaktan başka işe yaramayacak.

Peki geriye ne kalacak?

 

***

 

Bizim Leftheris (Cyprus Weekly’nin baş editörü) “mesele kadife ayrılığa doğru gidiyor” der.

Bunu Rumlara söyler.

Yani “bu maksimalist taleplerde ısrar ederseniz hayat devam eder ve Kıbrıs kadife bir şekilde ikiye bölünür” demek ister.

İzliyorum da bu “kadife ayrılık” meselesi bizimkilerin kulağına da pek hoş geliyor galiba.

En keskin çözümcüler bile (umutları kırılınca) “yok biz kadife de olsa ayrılık-gayrılık istemiyoruz” falan demiyorlar.

“Rum’a inat olsun diye” kadife ayrılığa fit gidiyorlar.

Tabi, kadife ayrılığın ne menem bir şey olduğunu anlamaktan zorlanan bendeniz de “anlama özrüm” ile baş başa kalıyorum.

Allahaşkına herkesin ve her kesimin sessizce alıp da cebine koyduğu bu kadife ayrılık nedir?

Rumlar Kıbrıs Cumhuriyeti olarak devam etsinler?

Zaten Birleşmiş Milletler ve üstüne de Avrupa Birliği üyesidirler.

Elbette yollarına devam edecekler.

Peki biz ne olacağız?

Diyelim ki mal-mülk işlerini Tanzim Komisyonu marifeti ile yoluna koyduk ve mangırları döküp Kuzey’deki Rum mallarını “Türkleştirdik.”

Uluslar arası ilişkilerimiz ne olacak?

Birleşmiş Milletler tarafından tanınmayı, Avrupa Birliği’ne tam üye olmayı falan geçtim.

Öyle üst düzey siyasi ilişkiler falan da değil.

Daha basit daha kolay; Örneğin bizim takım Fenerbahçe Lefkoşa Atatürk Stadında yine bizim takım Çetinkaya ile top tepişebilecekler mi?

Cevap “hayır” ise yanmışım ben böylesi kadife ayrılığa.

Siz buna  ilelebet hapı yutacağız desenize.

Tıpkı şimdi olduğu gibi.

 

***

 

Geçmişte Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı yapan, Türkiye’nin AB aday üye olması için Brüksel’de ter döken bir diplomat (ismini yazmayacağım malum ahali isme takar konuyu es geçer), GAÜ’de düzenlenen konferansta “Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne limanlarını açarsa bu görüşmeler için doping etkisi yapar” dedi.

Ve ekledi, “Ercan’ın da uluslar arası uçuşlara açılması Kıbrıslı Türkler için doping olur…”

Olur mu?

Olur?

Başımızdakiler “biz yolumuza devam ederiz” gibi pesimistlikler yayacaklarına, Kıbrıs Türkünün uluslar arası hukuka nasıl dahil olacağı üzerinde kafa patlatsalar bence hayırlı olur.

Yoksa bu mandıranın iç düzeninin nasıl olacağı ve başında kimin bulunacağıyla ilgilenmiyor hiç kimse.

Kıbrıs Türkü dahil…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar