Zeytin yaprakları yakılarak tütsülenirdi her taraf.
Her mevsim, her zaman.
Sıkça kullanılırdı bu adet ve hâlâ kullanılmaktadır.
Tütsü, genellikle nazara karşı korunmak amacı ile yakılır.
Zeytin yaprağından.
Kıbrıs Türkleri arasında çok eski bir kültürdür tütsülenmek.
Hatta eve misafir geldiğinde bile tütsü yakılırdı.
İnsanlar çeşitli gaileler içindedir,
Ve bu gailelerin üstesinden geleceğini bilemediği zamanlar vardır.
O zamanlarda kültürel adetlere başvurulur.
Tütsü yakar,
Ya kötülükler kovulsun,
Ya nazar değmesin diye.
Kötülüklerin ve nazarın nereden geleceği bilinmediğinden, bu adetlere başvurularak insanın iç dünyası ferah tutulur azıcık da olsa.
Bir ruh halidir sonuçta.
Yadırganacak bir tarafı yoktur…
…
Tütsü yakmak çok eski bir kültürdür.
İncil’de ve Gılgamış destanında da geçer.
Bu eski kültür modern dünyada popüler bir şekilde kullanılmakta ve evlerde odalar güzel koksun diye çeşitli kokular üretilmektedir.
Bunların kaynağı tütsü yakmaya kadar dayanır…
…
Ruhani bir durumdu bu.
İnsanın iç dünyası ile ilgili.
Mum yakmak gibi.
Yoksa gerçekte güzel koku çıkarmaktan başka bir anlamı yoktur…
…
Ama her şeyin kökeni ta kadim diyarlara, kültürlere kadar dayanır.
Ojenin ilk kez eski Çin’de kullanıldığı belirtilir.
Gümüş ve altın renkli ojeleri hanedan mensupları kullanırlardı,
Onların dışında kullananlar idama mahkum olurlarmış.
Bu durumun nedeni pek bilinmese de, bir sınıf farkının olduğu anlaşılmaktadır…
…
Eski Mısırlılar da makyajı bulmuşlardı.
Çeşitli bitkilerden elde ettikleri ürünleri kullanıyorlar,
Özellikle sıcak iklimin insanları olmalarından dolayı güneşten korunmaya çalışıyorlardı.
Makyajın, kutsal amaçlar için de kullanıldığı söylenir.
Eski Mısır Krallarının erkekte olsun kadında olsun göz çevrelerinin boyalı olması dikkat çekicidir.
Bu makyaj şekli kralları nazardan koruduğu için yapılıyormuş.
- Yüzyıldan sonra tiyatro sanatı sahnelere konmaya başlanınca, makyajın da önemi arttı.
Ardından elektriğin icadı ile makyaj yapmak giderek yaygınlaştı.
Sahneler aydınlanınca daha canlı makyaj yapma ihtiyacı doğdu.
Böylece makyaj meselesi giderek modern zamanlardaki halini aldı; ruhani ya da kutsal durumu unutuldu.
Güzellik, estetik için kullanılmaya başlandı.
İş makyajlamak olunca,
Siyaset sahnesindeki söylemlere bile karıştı…
…
Memleket gündeminin dışında,
Dam üstünde saksağan bir yazı yazmanın mutluluğu içinde,
Şu ülkede tüm olup bitenlerin makyajdan ibaret olduğu söylenebilir mi?
