Lefkoşa’da köşe bucak sorunlarla dolu. Yollar köstebek yuvası, kaldırımlar yetersiz, trafik günün her saatinde felç. Kentin en fazla turist ağırlayan bölgesi Surlariçi ise içler acısı halde
Duygu ALAN
Başkent Lefkoşa’da trafik çilesi bir türlü bitmiyor, derin çatlaklar ve yırtıklarla dolu yollar köstebek yuvasını andırıyor, kentin anayollarında yıllardır asfalt yenilenmesi yapılmıyor.
Lefkoşa’da birçok bölgede kaldırımlar, yayalara hizmet etmiyor, birçok bölgede ise hiç kaldırım yok.
Başkentin en fazla turist ağırlayan bölgesi Surlariçi’nde harabe yapılar tehlike saçıyor.
Yıllardır atıl durumda olan yıkık dökük evler, adeta ölüme davetiye çıkarıyor.
Kusursuz yol yok
Lefkoşa’da ne ana caddelerde ne de sokak aralarında kusursuz olan bir yol bulunmuyor.
Yollardaki asfalt kusurları, sürücülerin de yolcuların da güvenliğini tehdit ediyor. Köstebek yuvasını andıran yollar araçlarda da maddi hasara neden oluyor.
KKTC’de meydana gelen olumlu trafik kazalarının büyük çoğunluğu aşırı sürat ve dikkatsizlik sonucu yaşanırken birçok kaza yol güvenliğinin olmaması nedeni ile gerçekleşiyor. Yollarda derin çatlaklar, asfalt yırtıkları ve engebeler, sürücülerin canını tehdit ediyor, araçlarda hasar oluşumuna neden oluyor.
Araçlar kaldırımda yayalar ve engelliler yolda
Başkent trafiğinde keyficilik öyle bir boyuttaki isteyen istediği yolu, hatta kaldırımları bile işgal edebiliyor.
Yarım yamalak da olsa iş gören Lefkoşa’da kaldırımlar bencil bazı sürücüler tarafından işgal edilerek iyice işlevsiz hale getiriliyor.
Eskiden genellikle ara sokaklarda karşımıza çıkan kaldırım işgalleri, polis ve zabıta devriyelerinin arttırılmasına rağmen şimdi ana yollarda bile yapılıyor. Yayalar ve engelli vatandaşların can güvenliği hakkı gasp ediliyor.
Başkentte birçok cadde sokakta araçlar kaldırımların üzerine park ediliyor, birçok sokakta ise kaldırım yok.
Terk edilmiş yapılar tehlike saçıyor
Lefkoşa-Surlariçi bölgesindeki terk edilmiş birçok ev, güçlükle ayakta duruyor.
Kısmen çökmüş olan evlerin her an çökmeye hazır olan duvarları ise adeta ölüme davetiye çıkarıyor.
Derin çatlaklarla dolu olan tarihi binalar, bölge sakinleri için büyük tehlike teşkil ediyor.
Bu binaların yanındaki evlerde ikamet edenler ve araçlarını söz konusu binalara yakın yerlere park etmek zorunda olanlar, resmen Allah’a emanet yaşıyor.
Tarihi doku katlediliyor
Lefkoşa-Surlariçi bölgesindeki bakımsızlıktan birer birer yıkılan tarihi binaların yarattığı görüntü kirliliği ise bölgeyi ziyaret eden turistler tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor.
Ülkenin yabancı turistler gözünde itibarını zedeleyen yıkık, dökük binalar, Surlariçi’nin tarihi dokusuna ve otantik görünümüne de olumsuz etkide bulunuyor.
