Kurban, Kıbrıs Türküdür... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Kurban, Kıbrıs Türküdür…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Sonunda Eide de açıkladı, “Çıkmaz aşılamadı… Müzakerelerin yeniden başlaması biraz daha zaman alacak… Tarihi fırsat penceresi hala mevcut ancak sonsuza dek olamayacak” …

Budur…


Sonunda sevgili vatandaşlar, bir müzakere sürecinin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız…

Kim yaptı, kim bozdu, artık hiç bir önemi yok…

Meraklısı eğer arşiv oluşturuyorsa, yeni bir süreçten bahsedebilir, başlangıç tarihini koyar, bitiş tarihini koyar, ama “şu ilerleme sağlandı, bundan sonrakilerde buradan başlandı” diyemez…

Çünkü her defasında aylarca mesai harcanır, tartışmalar yaşanır, hatta bir çok konuda ilerleme de sağlanır, ama süreç bir şekilde kopar ve belki yıllar sonra yeni başlayacak süreçte de o ilerlemeler yok farzedilir, haydi bakalım hoop sil baştan…

Gerçek olan bence nedir bilir misiniz, Kıbrıs meselesi, oyalama üzerine kurgulanmış bir meseledir.

Taa on yıllar önce Makarios’un, “hemen, şimdi enosis” diyen EOKA-B ile çatışmasında  söylediği, “mücadele zaman içinde kazanılacak” fikrinin bir devamı sanki…

Makarios bunu söylediğinde herhalde 74’ün hemen öncesiydi. Kırk yıldan fazla bir zaman geçti. Hala aynı felsefe devam ediyor sanki…

Hatırlayın, önceleri Güney’in tek başına AB’ye girme derdi vardı. Müzakereler ilerledi, ilerledi, hatta o zaman hakemlik de vardı, Rum lidere rağmen sonuç referanduma götürüldü. Sonra ne oldu, sıfır…

Şimdi de doğal gaz meselesi var. Ta ki o gazı çıkartsın, anlaşmalarını tek taraflı yapsın, Kıbrıs meselesini uzatacak da uzatacak..

Olaya onların gözlüğüyle bakarsanız, size diyecekler ki, Türkiye kendi AB üyeliği için Kıbrıs Türklerini esir tutuyor…

Her ne isterse olsun, bu işten zararlı çıkan tek bir taraf var, o da Kıbrıs Türkü…

Başaran Düzgün dün  “Günlük statüko herkesin çıkarınadır. Bir bizim değil” diyordu…

Bizim dışımızdakiler statükodan nemalanırken, biz burada eriyip gitmekteyiz…

Ama şunu da artık yeniden konuşmak ya da daha doğrusu hatırlamak gerek, bizim tarafta da statüko yanlıları hala çoğunlukta olduğundan sürüyor bu durum.

Kendisi doğrudan milliyetçi olan liderlerimiz de oldu, aslında anlaşmayı çok istemesine rağmen, mahalle baskısına maruz kalan liderlerimiz de.

Sonuçta, hep bir ağızdan gerçek anlamda “anlaşma istiyoruz” diyemedik. Yarım ağız desek de, muhataplarımız parçalanmışlığımızın farkındaydılar. Bize bir baktılar, öyle ciddi bir kararlılık göremediler…O nedenledir ki, hem Rum tarafı, hem de uluslararası camia bir yerde kopacağını bilerek girdi süreçlere.

Mesela, 2004’de Ankara’nın kararlı duruşunun getirileri unutulabilir mi?

Diyeceğim odur.

Kıbrıs Türkü kurbandır. Hem de kendi kendini her an yoketmekte olan bir kurban…


YERİN KULAĞI VAR

İLGİNÇ YORUM:

Başbakan Hüseyin Özgürgün’ü takımın teknik direktörü yerine koyan UBP Lefkoşa İlçe Başkanı Gardiyanoğlu, “Teknik direktör illaki her hafta ayni 11 ile sahaya çıkmak zorunda değil. Takım arkadaşlarının güvenmediği, sürekli hata yapan forumsuz oyuncuyu kenara alır ve sahaya taze kan sürer. Bu hareket yeni bir dinamizim getirir ve hiçbir oyuncunun vazgeçilmez olmadığını gösterir”yorumunda bulundu. Bu açıklama kabine değişikliğinin tartışıldığı bugünlerde hayli ilginç oldu…

 

ADIM ADIM:

Son yıllarda ülkede yaşanan İslami yapılaşmaya bir yenisi daha eklendi. Bu kez  hedefteki kurum KKTC Merkez Bankası. TC Merkez Bankası kökenli olmayan, ve “İslami” temelli katılım bankacılığı uzmanı, Albaraka Türk kökenli, AK Parti döneminde, Vakıflar, Ziraat bankası gibi devlet bankaları yönetimlerinde bulunmuş Mehmet Emin Özcan KKTC Merkez Bankası Başkanlığına atandı. Alelacele bir bankalar yasasıyla da Türkiye’de bile denenmeyen bir sistem getiriliyor. Ben artık eminim ki, buralarda kimse ne yaptığının farkında değil…

 

HEMŞİRELER UNUTULDU MU? 

Doktorlara yapılan 1200 ve 2200 liralık zamlar helali hoş olsun, az bile yapılmış. Peki ama, en az doktorlar kadar hastahanenin yükünü, hastaların her türlü kahrını çeken hemşirlerimiz için birşey yok mu? Keşke onları da mutlu edecek bir adım atılabilseydi…

 

MADEM SİZ YAPMIYORSUNUZ:

Baktılar hükümetin adım atacağı yok, bari kendi çaremizi kendimiz üretelim diyen Ticaret Odası, Maliye Bakanı Denktaş’a döviz konusunda bir dizi öneri götürdü. Serdar Denktaş, ülkenin kalkınması adına daima ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşlerini benimsediklerini söylese de, Ticaret Odasının  önerileri havada kalacak gibi görünüyor…

 

PİLE’DE PATLAYICI:

Ara bölgede 2,5 kilo patlayıcı ne demek? İnsanın aklına, birilerinin provokasyona ya da sabotaja hazırlandığı gelmiyor mu? Belki de Kuzey’de ya da Güney’de birileri bir şeyler yapmak için sınırdan geçirmeye çalışmış. Tehlikeli işler bunlar. Hem de organize… Anlamadığım, BM Barış Gücü otoritesinin olduğu Pile’de Rum polisi nasıl böyle bir operasyon yapmış? Bir gerginlik eksiğimiz kalmıştı…

 

ŞİMDİLİK SAATLER AYARLANIYOR:

Onca kavga gürültüye sebep olan saat farkı sonunda bitiyor. KKTC hükümetinin Türkiye’ye paralel olarak uyguladığı kış saati nedeniyle kapı komşumuz Güneyle hayatı bir saat farklı yaşadık. 26 Mart’ta başlayacak yaz saati uygulamasıyla bu fark da ortadan kalkmış olacak… Yeni bir dayatmaya kadar…

 

 


 

ZİRVEDEKİLER

Salih Sarpten: “Toplum olarak eğitimimize güvenimiz kalmamış… Öğretmene, öğrenciye, anne-babaya, sendikaya, bakanlık yetkilisine hiç kimseye güvenimiz kalmamış… Kimse kimseye güvenmiyor… Kısacası eğitim sistemimiz güven vermiyor… Belki de yapılması gereken en önemli şey bu güveni yaratacak yeni bir anlayışı işe koşmak olmalıdır…”.

 


DİPTEKİLER

İzaz İkram, Oh Ne Ala: Başbakanlık, izaz ikram için 2014’te 110 bin TL, 2015’te 133 bin TL ve 2016’da ise 341 bin TL harcamış. UBP döneminde harcama % 255 artmış. Maliye, 2014’te 17 bin TL, 2015’te 19 bin TL ve 2016’da ise 100 bin TL harcamış. DP döneminde harcama % 528 artmış

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar