Kıbrıs Türk Kadınlar Birliği, merkez ve tüm şube başkan ve yönetim kurulları adına açıklama yapan birlik genel başkanı Süheyla Küçük, “Geleceğimizi risk altında yaşamak istemiyoruz” dedi.
Türkiye’de enerji üretecek güneş, rüzgar ve su gibi alternatifler varken, tüm olumsuz örneklerine rağmen nükleer santralde ısrar etmenin büyük bir acımasızlık olduğunu ifade eden Küçük, nükleer santral yapımına giderken, etkilenmesi muhtemel bölgelerde halkın onayına başvurulması gerektiğini, bunun AB – ÇED direktifine uyum gereği olduğuna da işaret etti.
Küçük, nükleer atıkların taşınması ve depolanmasının da son derece önemli ve riskli olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Türkiye için bu risk bazı nedenlerden dolayı daha da büyüktür. Çünkü her an depremle burun buruna yaşayan bir ülkede, depremlerin sebep olacağı felaketler, taşınırken ve depolanırken insan hatalarından doğacak kazalar ve olası yüksek terör olayları radyoaktif kaçak riskini kat kat artırmaktadır.
Nükleer atıkların çevreye dağılımı 300 kilometrelik alanı etkilediği düşünülürse 90 kilometre uzağımızda kurulacak Akkuyu nükleer santrali, ülkemizi yüzde yüz etkileyecektir.
Bir başka büyük tehlike, santralin soğutulması için denizden alınıp tekrar denize salınacak olan deniz suyudur. Denize geri salınan su, deniz suyunda ısı yükselmesine sebep olacağından ekolojik dengeleri kesinlikle bozacaktır.”
Kadınlar Birliği Başkanı Süheyla Küçük, birlik olarak toplumsal sorumluluklara değer verdiklerini, bu yüzden konuyla ilgili bütün risklerin ve tehlikelerin bilincinde olarak çevre, insanlar ve vatanın selameti ve geleceği için Akkuyu nükleer santral yapımına karşı olduklarını vurguladı.
Küçük, “Anavatanımızın bu konuyu titizlikle bir kez daha ele alıp değerlendirmesini bekleriz” dedi.
