Nerede o KKTC’yi yüceltecek kahramanlar..? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Nerede o KKTC’yi yüceltecek kahramanlar..?

Köş, MoreketMehmet Moreket

Alithia gazetesi “Temmuz’da anlaşma, Eylül’de Referandum” başlığı atmış.

Artık inandırıcılığı kalmayan algı operasyonları bunlar.


Geçtiğimiz iki yılı da “2016’da anlaşma, 2017’de referandum” diye bitirmiştik.

Kimsenin artık beklentisi kalmadı…

Ne değiştirmediğimiz lider kaldı, ne denemediğimiz formül.

Olmuyor, olmuyor.

Hatta şu son süreç de öyle veya böyle bittiğine göre, ben çözüm, referandum lafları yerine, KKTC’yi yüceltecek kahramanlardan açıklama bekliyorum artık.

Cumhurbaşkanı söyleyeceğini söyledi.

“Alın enosis kararını geri, görüşmeler başlasın” dedi.

O tarafta göstermelik bir şeyler yapılıyor şu sıralar.

Hiç umurumda değil.

Niyetin anlaşma değil, hala zamana oynamak olduğunu çok iyi biliyorum.

Ama dediğim gibi, bizim KKTC’yi güçlendirme lobisi niye hala harekete geçmiyor?

Dağı taşı, sit alanını, orman alanını “yatırım” diye peşkeş çekmeye devam ederek mi olacak bu güçlendirme?

Burada yaşayan halkın hiç mi adı yok…

Hani dünyada yok biliyoruz…

Bak tüpçüye, yanına Rum Federasyon yetkililerini alıp pozlar veriyor, Başkan vekili UEFA’ya seçilsin diye Güney Kıbrıs’a gidip kılıktan kılığa giriyor…

Bölge ülkeleri, gaz görüntüsü altında Akdeniz’in parsellenmesinden pay kapmak için birbirleriyle yarışmaktalar.

Çıkacak doğal gaz, atılan taşa değmeyecek ama, olsun. Güç paylaşımı bu. Hele bir yerleşsinler…

Bunlar tamam da, kendi elciklerimizle seçtiğimiz, özgürlüğümüz, demokrasimiz, kendi yönetimimiz dediklerimiz için de yok artık Kıbrıs Türkü…

Adam Karpaz’a hastane yapıyor. Nereye? Turistik tesislerin olduğu yere…

Öncelik değiliz asla!

Bankacılık sistemi değişiyor, dişimizden tırnağımızdan varettiğimiz kendi bankalarımız, yabancı ortak almaya zorlanıyor. Olmayan sermayesini arttırmaya zorlanıyor…

Kısacası, kendi yönetimimiz dediğimiz yönetim, bize hiç uymayan, hatta bizim için olmayan bir don biçiyor…

KKTC yücelecek, güçlenecek, eldeki toprağı tamam Rum’a geri vermeyecek ama, milyonlarca sterline Kıbrıs Türkü olmayan, bu topraklardan olmayan başkalarına peşkeş çekilecek…

Devletin temel görevleri olan eğitim ve sağlık bile özelleşecek…

Ada yaşanmaz hale gelecek…

Ada tanınmaz hale gelecek…

Kıbrıs Türk kültürü denen şey, sadece bilim adamlarının araştırmalarına konu olacak eski eser haline gelecek…

Dev binalar, sahilleri toptan kapatan oteller, yolu, suyu, elektriği yetmeyen, saçma sapan bir ülke…

İstersen kal da yaşa…

Kalıp kalmadığın, yaşayıp yaşamadığın, hatta en korkuncu oy verip vermediğin bile kimsenin umurunda değil.

“Demokrasi”yi devam ettirecek, sandığa götürecek, iradeyi belirleyecek alternatif kaynakları da var, merak etmeyin….

 

 

 


 

YERİN KULAĞI VAR

NE DEMEK İSTEDİ:

Türkiye Dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu, The Washington Times gazetesine yazdığı makalede, Kıbrıs’ta çözüme ulaşma konusunda kararlı olduğunu vurgulayarak,“Şimdi uzun süreli çabalarımız karşılık bulmalı. Artık en son ve en zor adımı atma zamanı geldi” diye yazdı. “En son ve en zor”la kastı ne bilmiyorum ama, inşallah bizim için hayırlı olur…

 

TEMMUZ’DA ANLAŞMA, EYLÜL’DE REFERANDUM:

Alithia gazetesi “Çözüm Hedefiyle 4 Adım” başlığıyla verdiği haberde, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel danışmanı Eide’nin yeni yol haritası üzerinde çalıştığını ve buna göre, Temmuz’da anlaşma, Eylül ayında ise bir referanduma gidilebileceğini iddia etti. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da “en son ve zor karar” aşamasından bahsetmesi düşünüldüğünde, bizim dışımızda birşeylerin pişirildiğini söyleyebiliriz…

 

ANCAK İSA YENİDEN GELİRSE:

Eide ve Çavuşoğlu’nun açıklamalarına rağmen Kıbrıs’ta bir çözüm olacağına inananların sayısı oldukça az. Hatta imkansız olduğunu söyleyenler bile var. Gazeteci Metin Münir, “Kıbrıs sorununun çözümünü beklemek, İsa’nın dünyaya ikinci gelişini beklemeye benziyor”değerlendirmesi yaptı. Hakikaten de adada bir çözümün olması ancak mucizelere bağlı…

 

SAÇMALIĞA BAKIN:

Ne dersek, ne kadar yazarsak yazalım, belli ki hükümet anlamak istemiyor. Turizm Bakanlığı koltuğunda oturan arkadaşları, “Ormanlar Korunmalı” derken, bağlı olduğu hükümetin son icraatı, bin dönüm orman arazisini ne idüğü belirsiz birilerine, sözde turistik yatırım gerekcesiyle 10 yıllığına peşkeş çekmek oluyor. İnsan şaşırıyor, gülelim mi, ağlayalım mı bilmiyorum…

 

ONLAR PARA, BİZ SORUN KAZANIYORUZ:

Özellikle Rus ve Çin’li işadamlarına yatırım karşılığında ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ve dolayısıyle AB vatandaşlığı veren Rumların, 4 yıl içerisinde dağıttığı vatandaşlıklardan 4 milyar euro kazandığı belirtildi. Bizler ise, bedavadan dağıttığımız vatandaşlıklarla para değil, sorun kazandık. Üstüne de milyarlık arazileri de bahşiş olarak verdik…

 

YOLUNACAK KAZ:

Bence Türkiye ve üçüncü ülkelerden okumak için adamıza gelen öğrencilere bakışımız aynen başlıkta yazdığım gibi. İnşaatta yaşanan patlama, bu öğrenciler olmasa elimizde patlayacak, dandik evlerimiz için döviz üzerinden kira almayı iyi biliyoruz, hem de yıllık peşin olarak. Ekonomimize yaptıkları katkı zaten herkesin malumu. İyi de altın yumurtlayan bu tavuğu beslemek yerine, kafasını kesmek veya yolunacak kaz gibi görmek neyin nesi. Bazı üniversite ve ev sahiplerinin bu aç gözlülüklerinin faturası, uzun vadede toplumun tümüne kesilecek…

 

 


ZİRVEDEKİLER

Kudret Özersay: “Müşavirlik sistemini yaratan partilerin de bu sistemden yararlanıp müşavir yaratan partilerin de bununla ilgili bir şey yapmasını zaten beklemiyoruz. Yapmazlar da, yapamazlar da. Neden mi? Müşavirlerin bir kısmı kendi partilerinin maaşlı profesyonel çalışanı gibi partilerine ‘hizmet’ veriyorlar da ondan…”

 


DİPTEKİLER

Bu Nasıl Tanıma: TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in birkaç gün önce Güney Kıbrıs’ta, Rum Futbol Federasyonu KOP ile, FIFA yönetim Kurulu üyeliği için anlaşmasının yankıları sürerken, şimdi de İstanbul’da yapılan uluslararası toplantıya Güney’in katılması sağlandı, KKTC’den hiçbir yetkili çağırılmayarak yok sayıldı. Biz hala daha, bizi tanıyan tek ülke Türkiye diye kendimizi avutalım. Nasıl tanımaksa…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar