KKTC’de yönetim krizi: CTP bütünlenmeli - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
Kıbrıs

KKTC’de yönetim krizi: CTP bütünlenmeli

KKTC’de yönetim krizi: CTP bütünlenmeli

İşte Hasan Erçakıca'nın yazısı:

Mehmet Ali Talat, talep ettiği randevuyu aldı ve Ankara Beştepe’de değilse bile İstanbul’da Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Talat, Kuzey Kıbrıs’ı adete yönetilmez hale getiren ve koalisyon ortaklarının kriz yaratmama gayretlerine karşın bir “hükümet krizine” neden olan su dağıtımı konusunda Erdoğan’dan destek istediğini açıkladı.


Bildiğimiz kadarıyla, su dağıtımı konusundaki farklılık, sisteme dahil olmak istemeyecek belediyelere temiz suyun nasıl verileceği ile ilgilidir. Türkiye yetkilileri, sisteme dahil olmayacak belediyelere temiz su verilmesine karşı olmadıklarını ancak bunun sisteme katılmayı cazip olmaktan çıkaracak şekilde yapılmaması gerektiğini belirtiyorlar. KKTC yetkilileri ise sisteme dahil olmasa bile belediyelerin cazip koşullarla suya kavuşabilmesi için çalışıyorlar.

Krizler bitecek mi?

            Artık sonuna geliyoruz. Şöyle veya böyle bu tartışma sona erecek. Ancak krizlerin biteceğini söyleyebilir miyiz?

            Bizim için en az su dağıtımı kadar önemli başka konular da vardır ve bunların önümüzdeki günlerde imzalanması gereken ekonomik ve mali işbirliği anlaşması çerçevesinde gündeme gelmesi kaçınılmazdır. Elektrik sisteminin yenilenmesi; telefon altyapısının ve işletmesinin etkin hale getirilmesi; liman ve marina yapımı gibi konularda farklılıkların ortaya çıkması da beklenmelidir.

            Çünkü Türkiye ile aramızda anlayış farkı vardır. Türkiye, artık özellikli yollarını bile “yap işlet devlet” modeli ve kamu özel işbirliği ile yapıyor. Buna karşılık KKTC’de özel sektörün devreye sokulmasında sıkıntılar yaşanıyor. Sorunlar işte bu anlayış farklılığından kaynaklanıyor.

 

CTP’nin tutumu

            Türkiye ile KKTC arasındaki anlayış farklılığı ise, CTP’deki farklılıkları yansıyor aslında. CTP’de önemli ve aktif bir kesim, Türkiye ile işbirliğine olduğu kadar, özel sektöre veya en azından Türk özel sektörünün “kamu-özel işbirliği” modelleri ile Kuzey Kıbrıs’a gelmesine karşı çıkıyor. Tabii, her şeye karşın “Türkiye bizim kaderimizdir” diyen ve Kuzey Kıbrıs’ta iyi şeyler yapabilmek için Türkiye ile işbirliğini kaçınılmaz gören CTP’lilerin varlığını da dikkate almak gerekiyor.

            Su dağıtımı ile ilgili tartışmalar başka şeylerin yanında bunu da açıkça göstermiş durumdadır. Zaten bu konudaki en sert, en kırıcı tartışmalar da CTP’liler arasında yaşanmıştır.

            Kuzey Kıbrıs’ta huzurlu ve ne yapmak istediğini bilen bir yönetime kavuşabilmek için öncelikle CTP’nin bu ikircikli yapısının, kararlı ve ne istediğini bilen bir yapıya dönüşmesi veya dönüştürülmesi gerekmektedir.

Yöneten CTP yaratmak

            Bütün bunlar CTP’nin KKTC yönetiminde önemli bir rol oynamaya devam edeceği varsayımına ve arzusuna dayanmaktadır. Kıbrıs Türk halkının etkili bir kapasitesinin CTP’de yoğunlaştığına kuşku yoktur. İster hükümette olarak, isterse muhalefette hükümeti denetleyen ve iyi şeyler yapmaya zorlayan bir parti olarak CTP’ye ihtiyaç vardır ve olmaya devam edecektir.

            CTP’nin bu fonksiyonu yerine getirebilmesi için bütünlenmeye ihtiyacı vardır. CTP, kendi içinde her tartışmayı yapabilir ama Kıbrıs Türk halkı için ne yapmak istediğini çok temiz ve net bir şekilde kamuoyuna duyurabilmeli ve bu siyasi taahhüdüne sadık kalacağının güvencesini verebilmelidir.

            Ne yazık ki bu sorun, bugün sadece CTP’nin değil, Kıbrıs Türk halkının sorunu olmuştur. CTP yönetimi, hükümetteki sorunlara çözüm ararken, aslında bu sorunların önemli oranda kendi içinden kaynaklandığını göz ardı edemez ve etmemelidir.

            Kıbrıslı Türklere, Kıbrıs Türk halkını yönetme kabiliyetini haiz bir CTP gereklidir.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar