KKTC’de ekonomi ile ilgili en büyük örgütlerden Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası geçtiğimiz gün yaptıkları ortak açıklamada; “KKTC’de yaşayan insanların ihtiyaçları dikkate alınarak, özellikle okul ve işe gidişlerde mesai saatlerini değiştirmek yerine eskiden olduğu gibi kış saati uygulamasına (Doğu Avrupa saat dilimi GMT +2) geçilerek, saatlerin bir saat geri alınması değerlendirilmelidir. Kıbrıs coğrafyasında yıllardır bilimsel temellere dayalı olarak uygulanan, bu coğrafyadaki insanların alıştığı ve doğal kabul edilen kış saati uygulamasının geri getirilmesi siyasi bir konu değil, bilimsel ve sosyal bir gerekliliktir” dedi.
Aynı konuda devlet çalışanlarının örgütlü olduğu sendikaların oluşturduğu Sendikal Platform ise yaptığı açıklamada: “Ülkemizde saatler derhal AB ülke saatleri ile aynı yapılmalıdır. Kış saatine geri dönülmelidir. Çalışma hayatından sorumlu Çalışma Bakanı, sağlıksız öğrenci taşımacılığı için Eğitim Bakanı, yol güvenliğinden sorumlu Ulaştırma Bakanı istifa etmelidir” dedi ve ülkede genel greve gidildi. Önümüzdeki dönemde de çeşitli eylemler kapıda…
Ülkenin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise konu ile ilgili açıklamasında şöyle dedi: “Bu yıl, saat diliminin değişmemesi yönünde alınan karar, yeniden gözden geçirilmeli. Saatlerin doğaya uygun düzenlenmesi ile ilgili yıllardır devam eden uygulamanın kaldırılması ile ciddi bir sıkıntı doğmuştur. Karar, mesai ve ders başlama saatlerinde kamu-özel sektör farklılığının yaratacağı yeni sorunlar dikkate alınarak yeniden değerlendirilmeli, toplumsal bir sorun olarak algılandığı açık olan parça parça değişiklikler bütünlüklü bir şekilde ortadan kaldırılmalıdır. Aklın yolu budur.”
Hükümeti temsilen başbakan Hüseyin Özgürgün ise şöyle diyor: “Avrupa saati isteriz diyorlar. Ama Türkiye ile aramızda saat farkı olması teknik sorun yaratacaktır Niye AB ya da Başpapaz’ın saatine uyalım? Böyle bir şey olamaz. Türkiye ile saat farklılaşması düşünmemiz imkansız.” Başbakan’ın teknik sorun dediği şeyin bir türlü doğru dürüst ne olduğunu anlatan yok. Nedir bu teknik sorun? Ekonomik örgütler bir sorun yok diyor.
Türkiye’de CHP milletvekili Barış Yarkadaş ve bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka, kış saati uygulamalarının zararlarını anlatarak konuyu TBMM’nin gündemine taşıdı. Yani konu Türkiye’de tartışılıyor. Sosyal medya üzerinden kış saatinin kaldırılmasını protesto eden kampanyalar devam ediyor
Bizde özel sektör temsilcileri ve devlet çalışanları kış saati uygulamasının kaldırılmasına karşı çıkıyor. Geriye ne kalıyor? Emekliler mi? Pek anlamış değilim. Peki hal böyle iken hükümet bu uygulamayı kimin için yapıyor?
*******
Kamuda sivil itaatsizlik devam ediyor. Özellikle okullarda hükümetin önerdiği derslerin 8.30’da başlaması pek işe yaramıyor. Neden yaramıyor söyleyim. Öğretmenler sivil itaatsizliği kaldırsa da sorun çözülmüyor. Özel sektör çalışma saatini değişmediği sürece sorun çözülmez. Bugün özel sektör çalışanları çocuklarını okula saat 8.00 olmadan bırakıyor. Saat 8.30’a kadar bu çocuklar ne olacak? Bugün olduğu gibi sokaklarda soğukta beklemek zorunda mı kalacak? Ortaöğretimde 8.30’da başlayacak olan bir çocuk 13.40’ta dersi bitirip, ondan sonra okuldan ayrıldığında eve kaçta varacak? Hele bir de taşımacılık ile evine giderse, eve varması 2.30’u geçmeyecek mı? Bu saate kadar çocuklar aç mı kalacak?
Eğitim Bakanı hafta içinde okul müdürleri ile toplantı yaptı. Tabii ki beklediğini bulamadı. En ilginci de okullara öğretmen gönderemeyen hükümet, eğitim bakanının ağzı ile müdürlere her okula güvenlik görevlisi tahsis edeyim demiş… Çocuklara 8.30’a kadar gözkulak olsunlarmış. Ne kadar da “bilimsel ve ilimsel!!!” bir yaklaşım…
Bu hükümet halkın temsilcisi olan sivil toplum örgütleri ile sürekli didişerek, inatlaşarak nereye varacak anlamış değilim. Başbakan sendikaları aklı selim olmaya davet ediyor ama, esas aklını başına alması gereken hükümet galiba…
