Kiralık Araç Faciası... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Kiralık Araç Faciası…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Bu kiralık araçlar konusunda bir iş var ama anlayamadık.

Trafikte normal araçdan fazla kiralık araç var bir süredir.


Nasıl bu kadar arttı, neden arttı, kiralık araç şirketleri bu kadar çok şirket ortaya çıkmasından neden şikayetçi olmadılar, hepsi muamma…

Ülkeye gelen belli, sürekli yaşayan belli, ne oldu da birden bire bu sayı bir kaç katına çıkıverdi?

Şu anda trafikte 6 bini aşkın kiralık araç olduğu söyleniyor. Ve her yıl 300-500 yeni kayıt yapılıyor… Bu müthiş bir rakam…

“T” izinleri gibi, bir “Z” izni belgesi alma zorunluluğu var, ama bunun bir kotası, sınırı yok mu?

İlginç olan, çok sayıda KKTC vatandaşının da artık kiralık araç kullanıyor olması. Ülkenin tanınmış zenginleri, tüm aile fertlerinin araçlarını şirkete kaydettirip, vergiden yırttıkları yetmezmiş gibi, şimdi de lüks kiralık araç sürmekteler.

Kiralığın gümrüğü, % 25 ucuz. Demek ki, istismar var. Nasıl oluyor da buna göz yumuluyor?

Keşke araştırmacı gazeteciler araştırsa da öğrensek…

Bir kaç küçük gönderme gördük bir süre önce, ama peşini bıraktılar, nedenini sorgulamadılar…

Bu konu, Maliye’yi, Ulaştırma Bakanlığını falan ilgilendiriyor.

Anlaşılan bir yasal boşluk var ve birileri bunu tepe tepe kullanıyor…

Hatta belki de kıyak…

Tam bir rezalet, ama benim değineceğim başka bir konu daha var…

Gelenlerin çoğunluğu trafiği sağdan olan ülkelerden…

Dikkat edin, hemen her iki kazadan birinde suçlu, kiralık araç kullananlar…

Adam gelir gelmez hiç bilmediği bir sistemin içine dalıyor.

En korkuncu da, İngiliz’den bize miras çember olayından bihaberler…

Başka ülkelerde çemberlerde de trafik ışığı olduğundan, “öncelik sağdan gelenindir” olayını kesinlikle bilmiyorlar.

Hemen her gün bir tehlike atlatıyoruz.

O bir şey değil de, uyardığınızda, başınız derde girebiliyor.

Şahsen ben birden fazla kez yaşadım.

Bunu anlattığım bir çok kişi de, yol ortasında sırf bu yüzden kavga ettiklerini, karşı tarafın araçlarından inerek, üstlerine yürüdüğünü anlattılar.

Uyardığınız anda, büyük bir olasılıkla, hiç de alışkın olmadığımız bir saldırganlık ortaya çıkıveriyor.

Ne yapacağınızı bilemiyorsunuz.

Çünkü işin nereye varacağı meçhul.

Her gün çeşit çeşit suç işlendiğini görünce insan korkuyor.

Kural ihlali yapan siz olmadığınız halde, mağdur oluyorsunuz.

Diyeceğim o ki, madem bu kaos ortaya çıktı, bu kiralık araç sayısı arttıkça artıyor, en azından bakanlık bir el broşürü hazırlayıp, araç kiralayan şirketlere dağıtsa, onlar da müşterilerini uyarsalar.

Bilmem belki de yapılıyordur. Ama şu ana kadar işe yaramadığı kesin. Belki başka yöntemler de bulmak lazım.

Mesela çeberlerin öncesine kolayca anlaşılabilir şemalar koymak gibi…

Bu vahşi orman durumu böyle sürer giderse, korkarım hiç istenmeyen şeyler yaşayacağız…

YERİN KULAĞI VAR

VAR MI CEVABI OLAN: CTP’nin yemlik arpa konusundaki iddiası ciddi. CTP, hükümetin zam kararı aldığını, ancak zammı yürürlüğe koymadan bir gün önce, stoklarındaki arpayı, yem fabrikalarına ucuz fiyattan sattığını iddia ediyor. Hayvan üreticisi de bu durumda, zamlı arpaya mahkum olacak. Beklediğimden değil ama  yine de merak ettim, bir açıklama olacak mı?… Sanmam, sessiz kalıp geçiştirecekler, nasıl olsa soğuyup, unutulup gidecek, birileri devlet eliyle ve de üreticinin sırtından, parasına para katmış olacak…

AMASI NE?:

Son açıklamalarıyla sadece Kuzey’de değil, Güney’de de tepki gören Rum lider Anastasiadis, hergün yeni bir çam devirmeye devam ediyor. Bu kez de yine çözümden dem vurarak, “çözüm istiyorum ama Türklerin müzakerelerde her istediğini yapmayacağım” dedi. Kimse sana ‘her istediğimizi yap’ demedi zaten ama, o masaya oturup bir çözüme ulaşmak istiyorsan, bu adada Türk varlığını ve haklarını da kabul edeceksin…

 ACI AMA GERÇEK:

Büyükelçi Derya Kanbay, KKTC’de görev süreleri dolan ve Türkiye’ye dönecek olan öğretmenlere konuşurken, Türkiye’ye döndükleri zaman Kıbrıs Türk halkına yönelik “önyargıların” artık ortadan kalkması için çaba sarf etmelerini istedi. Bir tespit, acı bir tespit, ama gerçek. Bunda her iki tarafın da kabahati var, eksikleri var. “Et-tırnak” derken nasıl bu hale geldik… Gerçekler artık yüksek sesle dile getirildiğine göre, belki bu saçma durumun ortadan kalkması için daha çok çaba gösterilir…

BİR BU EKSİKTİ:

Bir süpermarket görevlisi, sebze meyvelerin üstüne sinek ilacı sıkarken müşteriler tarafından yakalanmış, sonra da market, o gıdaları imha ettiğini duyurmuş. Olay kamuoyuna, “marketin duyarlılığı” diye takdim ediliyor. Hadi canım sizde… O görevliye sinek ilacı sıkma talimatı veren kim? Yanlışlıkla mı olmuş? Olabilir mi? Bu vesileyle korkunç bir gerçeği daha öğrenmiş olduk. Belediyelere şimdi yeni bir görev düşüyor, baksınlar bakalım, ürünler bir de marketlerde zehirleniyor mu, zehirlenmiyor mu..?

 NEREYE KADAR:

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’un babası olan Ata Atun’a üniversite kurma izni verildi. İddia o ki, “Uluslararası Aydın Üniversitesi” isminde kurulan üniversitenin oraklarından birisi olarak gözüken Atun’a bir kıyak da hükümetten gelmiş ve İskele’de üç bin dönüm arazi verilmiş. Üniversiteler adası olma iddianızı anlayışla karşılıyorum da ülke, bu kadar çok üniversite ve öğrenciyi taşıyamaz duruma geldi. Sosyal düzenin bozulmasıyla birlikte, suç çeşitlenmesi, suç oranındaki artışlar ve kaçak işgücünün nedenlerinden birisi de, denetimsiz bir şekilde kurulan üniversiteler. Bu iş artık ticarete döndü…

 “FİLLER TEPİŞİR, ÇİMENLER EZİLİR”:

Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı Avunduk, hayvancıların çiğ süte zam yapılması talebine karşılık  Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Naioğluları’nı suçlayarak, “Naimoğulları’nın amacı hükümeti suçlayıp istediklerini almak. Eylem yapıp ortalığı dağıtıp istediklerini almaya alıştıkları için bu her defasında yapıyorlar” dedi. İki birlik arasındaki kavganın ceremesini yine vatandaş çekecek. Yakında süt, hellim ve peynire zam gelirse şaşırmayın…

YAPTIKLARI İŞE BAKIN:

Herşeyini örnek aldığımız Türkiye’de insanlar 10 yıllık ehliyet için 15 TL öderken, biz aynı süre için 815 TL ödemek zorunda kalıyoruz. Güney Kıbrıs’ta ise 10 yıllık ehliyet için ödenen ücret, sadece 40 Euro (155 TL)…Vatandaşın yediği bu kazığın nedeni sorsanız, bin dereden su getirirler. Aylar önce seyrüseferlerin tarih olacağını, araçlarda çipli sisteme geçileceğini söylediler durdular. Ne oldu bilen var mı?  Oturup vatandaşın hayatını kolaylaştıracak yasalar yapacaklarına, ülkeyi ona buna peşkeş çekmekle uğraşıyorlar…

ZİRVEDEKİLER

Ahmet Okan: “Bir memleket sevdadan ibarettir. Herkesin kendi memleketi bir sevdadır. Bu aşk hiçbir yere sığmaz kocaman bir duygudur kocaman kocaman çarpar yüreğiniz memleket için. Sırasında öfkelenseniz de, Yol kalmadı, çekip buralardan gitmeli deseniz de bir sevdadır nihayetinde nereye gitseniz hasretten gebermek mümkündür dağına taşına, hallerine, sözlerine, def ve kemanına. Ayrılık yakanızda yağır gibi olur taşınmaz…”

DİPTEKİLER

Böyle Başa Böyle Traş: Arpada peşkeş iddiası…Eski müsteşar ve emlakçı, devlete ait dört parça araziyi satmakla suçlanıyorlar… Belediye Başkanı tapulu araziyi gasp etti…Ekonomi Bakanının babasına üniversite kurma izni ve üçbin dönüm arazi verildi…Tarihi Mağusa Limanı içler acısı…En pahalı ehliyet ve pasaport harcı KKTC’de… Hastalıklı ve sabıkalı kişiler vatandaş yapıldı…( gazetelerden)…Ne diyelim böyle başa, böyle traş…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar