Kıbrıs görüşmelerinde BM hakemliği - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Kıbrıs görüşmelerinde BM hakemliği

Erdoğan ÖzbalıkçıErdoğan Özbalıkçı

 

Kıbrıs Rumları ve Kıbrıs Türkleri, kendilerine güçlerinin üstünde  bir değer vermekle bir yere varamazlar.


       Kıbrıs Sorunu, bir iç sorun değil, Orta-Doğu ve Doğu Akdeniz’i kontrol altında tutmak için DIŞ FAKTÖRLERİN belirleyici olduğu bir sorundur.

       Böyle bir sorunda, Anastasiyadis ve Akıncı’nın belirleyici olmasına kim izin verebilir.

       Bu hafta içerisinde BM nin Kıbrıs’taki eli EİDE, önce Yunanistan’ı ve sonra da Türkiye’yi ziyaret ederek, herkesin UZLAŞABİLECEĞİ muhtemel ayarın nasıl yapılabileceği konusundaki araştırmalarına devam etti.

       Eide’nin Ankara temaslarından sonra, kısa bir zamanda uzlaşma sağlanamazsa, ÇATIŞMANIN kaçınılmaz olabileceği yolundaki açıklamaları, Anastasiyadis’in tepkisini çekti.

       Özellikle Rum tarafı, Kıbrıs sorununda, sonsuza kadar zamana oynayabileceğini düşünüyorsa, kısa bir zaman aralığında, bunun olamayacağını kendisine hissettirecek hamlelerle KARŞILAŞACAKTIR.

       Türkiye, ÖN ŞARTSIZ Cenevre’ye gidebileceğini söylerken,  daha önce üzerinde durduğu ENERJİ politikalarının da aynen devam ettiğini vurgulama ihtiyacını hissetmiştir.

       Rum tarafı, Temmuz ayında, Kıbrıs Türk tarafını ve Türkiye’yi dikkate almadan, ENERJİ konusunda hamle yapmaya çalışırsa, kesinlikle Türkiye’nin  SERT MÜDAHALESİYLE karşı karşıya kalacaktır.

       Bu sert müdahale, silahlı çatışmaya kadar GİDEBİLİR.

       Çatışmayı durdurabilmek için, artık herkesin önündeki tek yol, BM’nin hakemliğini kabul etmek ve ön şartsız CENEVRE’ye gitmektir.

       Rum tarafının da, Türk tarafının da, Kıbrıs sorununda, artık söylenebilecek hiçbir yeni ARGÜMANI KALMAMIŞTIR.

       Şimdiye kadar söylenen sözlerin, uzlaşılan ve uzlaşılamayan konuların, tarafsız bir kurul tarafından ARA KESİTİNİN BULUNMASI ve bir planın EMPOZE EDİLMESİ KAÇINILMAZDIR.

       Bu görevi yapabilecek tek güç ise, görüşmeleri yürüten BM’den başkası değildir.

       Bu Plan, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin desteğini almadan, hayata geçirilemeyeceğine göre, top artık KIBRISLI  liderlerin kontrolünden çıkmış demektir.

       Zaten, her iki lider, kendi açılarından, Cenevre’ye gidişin ÖN KOŞULLARINI ileriye sürmekle, DIŞ MÜDAHALEYE AÇIK DAVETİYE çıkartmışlardır.

       Amerika’nın bu yeni süreçte, BM yetkililerine verecekleri destek, yeni sürecin başarılı olup olmayacağının da belirleyicisi olacaktır.

       Doğu Akdeniz’deki Enerji Politikalarının stratejik yönelimi, AB’ye Rus kontrolünde olmayan yeni ENERJİ YOLLARI sağlamaktır.

       Bu yeni ENERJİ YOLLARI, Orta Doğu’daki hakimiyet mücadeleleriyle de ilişkilidir.

       Türkiye, hem Orta-Doğu’da, hem de Doğu Akdeniz’deki enerji İKMAL YOLLARINDA kesinlikler söz sahibi olmak istemektedir.

       Son üç yılda, Türkiye’nin,  DIŞ SORUNLARDA daha aktif ve müdahaleci bir yol izlemesi, Kıbrıs’ta da isteğinin dışında bir politika izlenmesi durumunda, çatışmanın esas olacağı yeni bir dönemin yolda olacağının da işaretidir.

       Rumlar ve Türkler, ADA’DA son sözü söylemenin kendi ellerinde olmadığını YENİDEN ANLAYACAKLARI bir sürece, hızla yaklaşmaktadırlar.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar