Kendine İnanan Küçük İnsanlar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Poli

Kendine İnanan Küçük İnsanlar

Çocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediye ne biliyor musunuz? Ona olan koşulsuz sevginiz. Çünkü olduğu gibi sevilen bir çocuk her haliyle değerli olduğunu bilir, kendini güvende hisseder, sizden bağımsız keşiflere çıkar, mutludur ve üretkendir.

Kendine inanan, güvenen, mutlu, özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmek istiyorsanız şu küçük adımları denemenizi öneririm:


  • Koşulsuz sevin.

Kızınızı ya da oğlunuzu ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın ya da yapamasın olduğu gibi kabul edin ve sevin. Onu asla sevginizle tehdit etmeyin. Ona sarılın, öpün, sırtını sıvazlayın, ona gülümseyin. Onu sevdiğinizi, elinizden geldiğince çok söyleyin.

 

“Çocuğunuzun kendi özüne olan inancı, siz onu olduğu gibi kabul edip sevdiğinizi hissettirdiğinizde gelişecektir. Ona olan sevginizi hissettikçe çocuğunuzun zorluklar karşısında yılmadığını, kendine olan inancından vaz geçmediğini gözlemleyeceksiniz.”

 

Eğer çocuğunuzu disiplin etmek istiyorsanız, net bir şekilde ceza almasının nedeninin davranışı olduğunu belirtmelisiniz. Kabul edilemeyenin sergilediği tutum olduğunu, sorunun kendi olmadığını anlamasını sağlamalısınız.

 

  • İlgi gösterin.

Çocuğunuza gerçekten zaman ayırın. Çocuklarınıza ilginizi hiç bölmeden, tek tek sunmalısınız. Birlikte yürüyüşe çıkabilir, parka gidebilir, sohbet edebilmek için çocuğunuz yatmadan önce birbirinize yarım saat ayırabilirsiniz. Ona ayıracağınız bu özel zaman kendini değerli ve özel hissetmesini sağlayacaktır.

Bunun için çok fazla zaman ayırmanıza da gerek yok ayrıca. Evet, önemli olan bu sürenin kaliteli olması elbette! Kalite ise gerçekten tüm odağınızı kızınıza ya da oğlunuza yönlendirebilmenizle ilgili. Çocuğunuz sizinle konuşmaya çalışırken cep telefonunuzu elinizden bırakarak, televizyon izliyorsanız kapatarak sürenin kalitesini arttırabilirsiniz.

Göz teması kurun ve sadece size anlatmak istediklerini dinleyin. Bebeğiniz daha çok küçükse bile bunu uygulayabilirsiniz. Bebeğinizi beslerken ya da onun diğer temel gereksinimlerini karşılarken onun gözlerinin içine bakın ve onunla sohbet edin.

 

  • Sınırları Belirleyin.

Sevgili anneler ve babalar, sınırları sadece lafta bırakmayın bu kuralları ebeveyn olarak birlikte kararlaştırın ve düzenli bir şekilde uygulayın. Diyelim ki yemeğini mutfakta, yemek masasında yemesi gerektiğini söylediniz. Ertesi gün çocuğunuzun elinde krakerlerle ya da meyvelerle salonda dolaşmasına izin vermemelisiniz. Masada yemiyor diye elinizde tabak ve kaşıkla evin içinde arkasında dolaşıp onu yedirmek için uğraşmamalısınız. Belirlediğiniz kural yemeği yemek masasında yemekse ve o buna direniyorsa o zaman yememeli! 2 saat içinde nasılsa acıkacaktır, endişelenmenize gerek yok!

 

“Aile içinde belirlenen kuralların net olduğunu bilmek çocuğunuzun kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Çünkü bu tutarlılık sizin anne ve baba olarak ne kadar güvenilir olduğunuzun göstergesi çocuklarınız için.”

 

Belirlediğiniz sınırların ve kuralların hayatınızda yerleşmesi zaman alacaktır, ama sonunda çocuğunuz sizin beklentilerinize uygun bir şekilde yaşamayı öğrenecektir. Siz sadece net olun ve tutarlı bir şekilde uygulayın. Ona güvendiğinizi belli edin ve doğru şekilde davranacağına inanın.

 

  • Alternatifler Sunun.

Daha 2 yaşındaki kızınızın ya da oğlunuzun iki seçenek arasından seçim yapmasını sağlayarak başlayabilirsiniz. Bu yaşlarda ikiden daha fazla seçenek sunmak onu zorlayabilir. Kırmızı mı yoksa sarı şortunu mu giymek istediğini ya da kahvaltıda yulaf mı yoksa ekmek mi yemek istediğini sorun.  3 ya da 4 yaşlarında ise ikiden daha fazla seçenekle baş edebilirler.

 

“Alternatifleri ona sunun ve ne kararını ne de onu asla yargılamayın. Ona ve tercihlerine saygı duyduğunuzu bilmesini sağlamanız kendini yeterli ve değerli hissettirecektir.”

 

  • Hata yapmasına izin verin.

Eğer 2 yaşındaki ufaklığınız tabağını yemek masasının kenarına koyarsa ve tabak düşerse sonuca hemen tepki göstermek yerine sonucun neden bu şekilde olduğu hakkında düşünmesini sağlamaya çalışmalısınız.

 

Çocuğunuz bir hata yaptığı zaman davranışın getirdiği sonuca tepki göstermek ve ona kızmak yerine bir daha aynı sonuçla karşılaşmamak için ne yapması gerektiğini düşünmesini sağlamalısınız.”

 

Elbette ki bu durum sizin için de geçerli. Hata yaptığınız zaman sakin kalmaya ve neler olduğunu anlamaya çalışmalısınız. Bu tutumunuz çocuğunuzun bazen hata yapmanın kabul edilebilir bir şey olduğunu düşünmesini sağlayacaktır.

 

  • Başarıya erişmesini kolaylaştırın.

Dişlerini fırçalayabilmesi ya da ellerini yıkayabilmesi için lavabonun önüne bir tabure yerleştirin, oyuncaklarını her seferde toparlayabileceği uygun bir köşe belirleyin, istediği oyuncaya ya da kitaba erişebilmesi için evinizi yeniden düzenleyin ya da yalnız başına giyip çıkarabileceği kıyafetler alın. Sizden bağımsız hareket etmesini sağlamanız çocuğunuzun kendine ve yeteneklerine olan inancının güçlenmesini sağlayacaktır.

 

“Çocuklarınızın olumlu davranışlarını mutlaka takdir etmelisiniz. Her gün başarılı olduğu davranışları onun duyabileceği şekilde dile getirmeyi ihmal etmeyin. “Aferin!” demek yerine “Bugün oyuncaklarını kendi başına topladı.” gibi net bir ifade kullanarak onunla gurur duyduğunuzu anlamasını sağlayın. Yaptığı hangi davranışın doğru olduğunu anladığından emin olun ve bırakın o da kendisiyle gurur duysun.”

 

  • Duygularını kabul edin.

Oyun bittiği zaman öfkelenmesine anlayış göstermeye çalışın. Oyun arkadaşlarını bırakıp parktan eve dönmek sizin ufaklık için dünyanın sonu olabilir.

 

Hislerini anladığınızı ve bunların kabul edilebilir olduğunu anlamasını sağlamalısınız: “Oyunu bırakmak seni üzdü, anlıyorum!”

 

“Duygularını onu yargılamadan, eleştirmeden kabul etmeniz ona ve duygularına, yaşadıklarına ve hissettiklerine değer verdiğinizi, daha da önemlisi sizinle bunları paylaşabileceğini anlamasına yardımcı olacaktır.”

 

 

  • Asla Kıyaslama Yapmayın.

Onu diğer çocuklarla kıyaslamanız kendini değersiz hissetmesine neden olacaktır.

 

“Olumlu kıyaslamalar da olumsuzlar kadar çocuğunuza zarar verebilir. Herhangi bir konuda “sen en iyisisin!” gibi bir kıyaslamaya gitmeniz, sizin gözünüzde bu imajı kaybetmemek için sonuca odaklanmasına neden olacaktır.”  

Eğer ne yaparsa ve nasıl yaparsa yapsın onu kendisi olduğu için seviyor olduğunuzu hissettirir ve takdir ederseniz o da kendisini olduğu gibi değerli hissedecektir.

Kendine inanan, özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmek istiyorsanız yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri de kendi özgüveninizle çocuğunuza örnek olmanızdır. Kendinizle ve yaptıklarınızla gurur duyduğunuzu paylaşın ve hata yaptığınızda çocuklarınızın önünde kendinize “ben ne kadar aptalım!” gibi olumsuz eleştiriler yapmayın.

Her çocuk sevdiği kişilerden “sana inanıyorum. Çabalarını görüyor ve seni takdir ediyorum. Devam et!” mesajını almaya ihtiyaç duyar. Özellikle de annesinden ve babasından. Onu cesaretlendirmek için sürecin farkında olduğunuzu ona gösterin ve sadece çabasını takdir edin; sonucu ödüllendirmek esas olanın amaca ulaşmak için sarf ettiği emeğinin önemsiz olduğunu düşünmesine ve sadece sonuca odaklanmasına neden olabilir. Bu basamakları kendi hayatınızda da uygulayın, kendinize inanın ve sürece güvenin. Gerisi gelecektir!

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar