Kemikleri sızlıyor - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Kıbrıs

Kemikleri sızlıyor

Kemikleri sızlıyor

RUHLARI HUZURA EREMEDİ: Esendağ (Petrofan)’da 1974’te Rumlar tarafından öldürülen, Hasan Kerem, Hasan Veli, Şerif Veli, Kadir Mehmet ve Pembe Halil’in naaşı 2 yıldır laboratuvarda bekliyor. Aileleri, “şehitlik” unvanı verilmeden ruhlarının huzura ermeyeceği inancı ile naaşlarını teslim almıyor

ANITTA ŞEHİT: Esendağ (Petrofan)’da 1974’te Rumlar tarafından öldürülen Şerif Ali, Hasan Kerem, Hasan Veli, Şerif Veli, Pembe Halil, Kadir Mehmet ve İbrahim Mustafa Lefkaridi, devlet tarafından şehit kabul edilmiyor. Devletin “şehit” demediği isimler “Üçşehitler ve Esendağ Şehitleri Anıtı”nda yazılı şehitler listesinde yer alıyor


Esendağ (Petrofan)’da 1974 yılında Rumlar tarafından öldürülen ve kalıntılarına yıllar sonra Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından yürütülen kazılarda ulaşılan Hasan Kerem, Hasan Veli, Şerif Veli, Kadir Mehmet ve Pembe Halil isimli 5 kişinin naaşı 2 yıldır laboratuarda bekliyor.
Aileleri, Hasan Kerem, Hasan Veli, Şerif Veli, Kadir Mehmet ve Pembe Halil’e şehitlik unvanı verilene kadar naaşları laboratuardan almamakta kararlı.

“Şehitlik unvanı verilinceye dek naaşlar alınmayacak”
Esendağ (Petrofan)’da 1974’te Rumlar tarafından öldürülen ve geçen yıl (19 Ekim 2012) Lefkoşa Mezarlığı’ndaki şehitliğe defnedilen Şehit İsmail Ali’nin oğlu 65 yaşındaki Ali Esendağlı, babası ile birlikte öldürülen nenesi Şerif Ali ile akrabaları Hasan Kerem, Hasan Veli, Şerif Veli, Kadir Mehmet, Pembe Halil ve köylüsü İbrahim Mustafa Lefkaridi için de şehitlik unvanı istedi.
İbrahim Mustafa Lefkaridi’nin 1958 yılında Esendağ (Petrofan)’da defnedildiğini söyleyen Ali Esendağlı, nenesi Şerif Ali’nin de 21 Ağustos 1974 tarihinde Barış Gücü tarafından Akıncılar’a (Luricina) getirip oraya da defnedildiğini belirtti.
Nenesi Şerif Ali ve köylüsü İbrahim Mustafa Lefkaridi’nin şehitlik unvanı almadan defnedildiğini kaydeden Esendağlı, akrabası olan diğer 5 kişinin naaşlarının halen daha laboratuarda olduğunu ve şehitlik unvanı verilinceye kadar laboratuvardan alınmayacaklarını söyledi.

“Ruhları huzura ermeyecek”
Şehitlerinin ruhunun huzura ermesi için bir an önce şehitlik unvanlarının verilmesini isteyen Ali Esendağlı, “Yıllarca bu kişilerin şehit olduğunu kabullendirmek için çabaladım ve bu unvan için mücadele ettim. Nihayet geçen yıl babam İsmail Ali’ye şehitlik unvanı verildi, 19 Ekim 2012 tarihinde Lefkoşa Mezarlığı’ndaki Şehitliğe askeri tören ile defnedildi. Babamın ruhu huzura erdi ancak 1958 yılında Petrofan’a defnedilen İbrahim Mustafa Lefkaridi’nin 1974 yılında Luricina’ya defnedilen nenem Şerif Ali’nin ve akrabam olan diğer 5 kişinin ruhu, hak ettikleri şehitlik unvanı verilmeden huzura ermeyecek” dedi.

“Unvan yok anıt var”
Ali Esendağlı, UBP Hükümeti döneminde İçişleri Bakanlığı’nın girişimi ile Düzova’ya inşa edilen ve üzerinde Şerif Ali, Hasan Kerem, Hasan Veli, Şerif Veli, Pembe Halil, Kadir Mehmet ve İbrahim Mustafa Lefkaridi’nin de isimlerinin yazılı olduğu “Üçşehitler ve Esendağ Şehitleri Anıtı”nın gayriyasal olduğunu savundu.
Şehitlik unvanı verilmeyen kişilerin isimlerinin şehitlik anıtına yazılamayacağını kaydeden Esendağlı, “Üçşehitler ve Esendağ Şehitleri Anıtı, şovmen, yasa tanımaz, dönemin hükümetinin (UBP Hükümeti) yapmış olduğu ancak yasal olmayan bir anıttır. Anıtın açılışı henüz yapılmadı. Ancak açılış için hazırlık yapılıyormuş. Ben ve benim gibi hissedenler, mevcut koşulda anıtın açılışına müsaade etmeyeceğiz. Gerekirse eylem yapacağız” diye konuştu.
Mevcut hükümete ve yeni kurulacak olan hükümete çağrıda bulunan Ali Esendağlı, “Anıtın resmi açılışını yapmak istiyorlarsa önce üzerinde isimleri yazılı olan şehitlerimize şehitlik unvanını versinler bizler de halen laboratuarda olan bu şehirlerimizin naşını alıp hakkı ile defnedelim” dedi.

“Umudumu hiç yitirmedim”
Halen laboratuvarda bulunan şehitlerini bir an önce topraklarına, topraktaki şehitlerini de huzura kavuşturmak istediklerini söyleyen Ali Esendağlı, o günlerde yaşananları Havadis’e anlattı:
“1974’te Rumlar, ‘teslim ol’ çağrısı yapmadan Esendağ (Petrofan)’a saldırdı. Köylülerin büyük bir kısmı ova yolundan kaçarak Akıncılar’a sığındı. Şehit İsmail Ali ve Kadir Mehmet Kerem, Hasan Mehmet Kerem, Hasan Veli, Şerif Hasan, Pembe Veli, Şerif Ali ve Hanım İbrahim, Esendağ (Petrofan)’da kaldı.
Ateşkesin ardından Hanım İbrahim canlı ancak yatalak hasta olarak Akıncılar’daki akrabalarına gönderildi. 1974’te 101 yaşında olan nenem Şerif Ali ise vücudundaki 100 adet kurşun yarası ile cansız olarak bulundu. Şehit İsmail Ali ve beraberindeki 4 kayıp kişiden 20 yıl haber alınamadı. 20 yıl boyunca babama ve akrabalarıma kavuşma umudu ile bekledim.
Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından yapılan kayıp kazılarda 2007 yılında şehit İsmail Ali’nin kalıntılarına ulaşıldı. 2008 yılında DNA’sı tamamlanarak kimlik tespiti yapıldı.
Şehit İsmail Ali ile birlikte uzun yıllarca haber alınamayan diğer beş kişinin kalıntıları 2009 yılında yapılan kazılarda bulundu.”

“Önce babam bulundu”
“Kayıp kazıları başladığı zaman, olayı yakından takip ettim. Bir süre Petrofan’da yapılacak kazıları bekledik. Kapılar açıldıktan sonra Petrofan’a gittim. Kiracı köylülerle görüştüm, tanıdığım Rumlar vardı, onlarla konuştum. Bana o günden, Paşaköy’den kaçarak Kiracıköy’e yerleşen Rumlar, “Gidelim biz de Petrofan’daki Türkleri öldürelim” dediler.  Zira Paşaköy’de de çok Rum öldürülmüştü.
Bana kayıpların yerlerini kimse söylemedi ama Kayıplar Komitesi bu bilgiye ulaştı. Yapılan kazılarda kayıp 6 kişiden sadece babamın naaşına ulaşıldı. 2008 yılında da DNA’sı yapılarak bize bildirildi.”

“Şehirlerimiz mezarlarını bekliyor”
“Laboratuvara giderek babamın kalıntılarını gördüm. Ancak diğer beş kaybın da bulunmasını ve hepsinin birlikte gömülmesini istedim ve babamın naaşını almadım. Çünkü bu kişiler kader birliği yaptı. Bana göre, birlikte gömülmeyi de hak ediyorlardı. 2009’da diğer 5 kişinin de kalıntılarına ulaşıldı. DNA’lar tamamlandıktan sonra, naaşların teslim edilme durumları ortaya çıktı. Hal böyle olunca babamın naşını daha fazla bekletmek istemedim ve kardeşlerim ile birlikte defnetme kararı aldık. İsmi ailemiz tarafından geçmiş yıllarda devletin tanıdığı kısa süre içerisinde şehit olarak kaydettirildiği için babam şehit olarak kabul edildi ve Lefkoşa Mezarlığı’ndaki şehitliğe geçen yıl askeri törenle defnedildi. Zamanında ailesi tarafından şehit diye devlete kaydı yapılmadığı gerekçesi ile şehit kabul edilmeyen Hasan Kerem, Hasan Veli, Şerif Veli, Pembe Halil ve Kadir Mehmet’in naaşı ise 2 yıldır laboratuarda bekliyor. Şehitlerimiz bir an önce toprağına kavuşmayı bekliyor.”

***

Ali Esendağlı, “Üçşehitler ve Esendağ Şehitleri Anıtı”nın yasal olmadığını savundu. Anıtın açılışına müsaade etmeyeceklerini kaydeden Esendağlı “Ya anıtta da adı geçen şehitlerimize şehitlik unvanını verirler ya da anıtın açılışını yapamazlar” dedi

 

***

Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından yapılan kayıp kazılarda 2007 yılında şehit İsmail Ali’nin kalıntılarına ulaşılmış, 2008 yılında DNA’sı tamamlanarak aileye bildirilmişti

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar