Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun son dönemde, “istemeyerek yaptığı”, altına imza attığı atama, hiç kuşkusuz Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı için yaptığı atamadır.
Orası için “hazırlanan” eski müsteşar Mustafa Tokay, sahte imza olayının başkahramanı olunca…
Haliyle, buraya atanması yapılamadı.
Bakınız, “yapılmadı” demiyorum.
Yapılamadı…
Kamuoyu baskısından korkulmasaydı, elbette Kamil Kayral oraya atanmayacaktı…
Kayral, devlete hizmet etmiş, değerli bir kişi.
Amacım burada kendisini yeni tartışmanın içerisine atmak değil.
Görevine başladı…
Hayırlısı olsun…
Ancak…
Başlar başlamaz, UBP Kurultayı’nın hemen öncesinde yaşanan ve sınav sorularının dışarıya sızdırıldığı endişesi yaşayan sınavlarla ilgili bir çalışma başlattı.
Bu çalışma da sadece, bir önceki komisyon başkanının yapmadığını yapmak olarak yaşam buluyor.
Bir önceki başkan Çetin Uğural, defa defa açıkladı.
UBP Kurultayı öncesinde yapılan öğretmenlik sınavında, soruların dışarıya sızdığına yönelik ciddi iddialar var.
Yüzlerce genç, mağdur olduğunu iddia ediyor.
İsmi, Başbakan’ın imzasını sahteleme olayında anılanların, yaptığı tüm sınavlarda bir şaibe yaşandı.
Kamu Hizmeti Komisyonu, tarihinde olmadığı kadar tartışıldı.
Her sınav mahkemelik oldu.
Öğretmenler birbirine kırdırıldı…
Öğretmen adayları birbirine kırdırıldı.
Kazananlar hep, “sınav sorusu aldığı” şeklinde algılandı.
Sınavlar iptal edilemedi
Çetin Uğural başkanlığındaki Kamu Hizmeti Komisyonu bu sınavları iptal edemedi.
Edemedi, zira yönetim kurulundaki üç isim blok olarak hareket etti.
Kamu yararını düşünmekten ziyade, ekip olmayı tercih ettiler.
Yönetim kurulunda çoğunluk olmadığı için de sınav iptali yapılamadı.
Ama iptalin yapılamaması, kamuda ciddi bir yara açtı.
Atamalar başladı
Sınavlar iptal edilmedi ama, altı branşta Çetin Uğural konuyu yargıya taşıdı.
Başkanlıktan giderken tek yaptığı buydu…
Ancak, Kayral, göreve başlar başlamaz, şaibeli sınavlarda, şaibeli bir şekilde kazandığı yönünde suçlanan öğretmen adaylarının atamasını yapmaya başladı.
Bu konuda hangi arada değerlendirme yaptı, bilemem…
Ancak şekil olarak olaya bakıldığında, Kayral başkanlığındaki komisyon, işe “UBP kurultayı öncesi, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun kendisine yakın kişilere katkı sağlamak maksadıyla sınavı kullandığı” intibası veren olayı temizleyerek başladı
Kamuoyunun bunu bilmesinde yarar var.
Sayın Kayral’ın da mantıklı bir izahı varsa, onu da dinlemeye hazırım.
Tokay neden hala komisyonda?
Bakınız, 2 Mart tarihinde ne yazmıştım:
“Kavga atamalarla başladı
Kamu Hizmeti Komisyonu’nda kavga, Mustafa Tokay’ın atanması ile başladı.
Üç üye yan yana gelerek ‘çaça’ kurdu…
Hatta bazı üyelerin birinci derecede yakınlarına Mustafa Tokay’ın ayırt edici oyu ile terfi verildiği, başka görevlere aktarıldığı da Kamu Hizmeti Komisyonu kayıtlarında var.
Mustafa Tokay, ‘Kamu Hizmeti Komisyonu başkan namzeti’ olarak komisyona girdi.
Talat tarafından atanan dört üyeden ikisi Mustafa Tokay’ın safına geçti.
Çetin Uğural, her aşamada kamuoyunu bilgilendirdi.
Mustafa Tokay’ın atanması ile birlikte…
Emirkanı’nın atanması ile birlikte, sınavda şaibeler ayyuka çıktı.
Öğretmen Müdür ve Muavinlik Sınavı’nı hatırlayın.
Neredeyse bir elden çıkma sınav puanları ile sınav kamu vicdanında derin yaralar açtı.
Nitekim, o sınav, şimdi mahkemelerde…
İmza sahtelenmesi rastlantı mı?
Düşününüz ki, bu tartışmaların tam ortasında, ne rastlantıdır ki, Afrika Gazetesi’nde, UBP Kurultayı’na direkt müdahale eden bir belge ortaya çıktı.
Metin yazarı dahi belli olan bu belgenin altına bir de ‘Başbakan Küçük’ imzası çakıldı.
Gel zaman git zaman…
İmzayı sahteleyen de…
Sahteleyene talimat veren de…
Mahkeme koridorlarına düştü…
Sınav Komisyonu Başkanı Emir Emirkanı…
Komisyon Üyesi Mustafa Tokay…
Eroğlu neden gereğini yapmadı?
Bu noktada Emir Emirkanı görevinden uzaklaştırıldı.
Şamar oğlanı oldu…
Paçavra gibi sağda solda dolaşıyor, geleceğini yakmama adına…
Emekli olabilme adına…
Kapı kapı gezip el ayak öpüyor…
Cumhurbaşkanı ne yaptı?
Mustafa Tokay’a ısrarla sahip çıkmaya devam ediyor.
‘Soruşturma tamamlanana kadar göreve gitmemeli’ diyecek yerde…
‘Mahkeme koridorlarına düştü. Başka bir atama yapıyorum, aklandığı takdirde, yeniden komisyona dönebilir’ diyecek yerde…
Mustafa Tokay’a sahip çıktı…
‘Suçu ispatlanana kadar suçsuzdur’…
‘Kıymetlimdir…’
Diyerek imza sahteleme olayında, bilerek ya da bilmeyerek taraf oldu…”
Komisyona devam etmemeli
Daha önce düşündüklerimden, çok da uzak noktada değilim.
Ancak, belli ki bu konuda derdi- tasası olan sadece benim.
Kamu Hizmeti Komisyonu’nun güvenirliğine sahip çıkması gerekenler, imza sahteleme olayına ismi karışan ve halen yargı süreci devam eden bir ismin orada olmasından rahatsız değil.
Savcılıktan görüş istendiği ve “Dava sonuçlanana kadar görev yapabileceği yönünde” görüş olduğu belirtiliyor.
Olabilir.
Ancak, doğru bulmadığımı ve komisyondan konu açılmışken, düşüncemin de bu yönde olduğunun bilinmesini isterim.
Tokay orada olduğu sürece, atılan her adıma kuşku ile bakmaya devam edeceğim.
