Karaatmaca, “Yaptıklarımızla gurur duyuyoruz” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Kıbrıs

Karaatmaca, “Yaptıklarımızla gurur duyuyoruz”

Karaatmaca

7 DALDA BİRİNCİ… “Son yapılan araştırmada Kuzey Kıbrıs Turkcell, güvenilir olmak, en prestijli marka, en çok çalışılmak istenilen kurum, en beğenilen marka, en profesyonel hizmet veren kurum, en beğenilen reklamlar, sosyal sorumlulukta akla gelen kurum olarak saptandı”

KUZEY KIBRIS’I TANITMAK… “En büyük misyonumuz, bu toplumdan kazandığımızı, bu topluma çevirebilmek. Kuzey Kıbrıs Turkcell, çift taşıyıcılı internet teknolojisi ile başarısını, adanın ötesine, Kuzey Kıbrıs’ı tanıtarak duyurdu.  ‘Engelli Basketbol Takımı’ izolasyonların nasıl aşıldığının en güzel örneğidir”
HAVADİS İLE İŞ BİRLİĞİ… “Havadis Gazetesi ile çok güzel bir kurumsal iş birliğimiz var. Havadis Gazetesi artık tabletlerde çıkmaya başladı. Beraber yaptığımız tablet uygulamamız, bence bir çığır açacak”


Selda İÇER
Fotoğraflar: Mustafa ŞENAL
Bu hafta mobil iletişim alanında adamızda faaliyet gösteren iki şirketten biri olan Kuzey Kıbrıs Turkcell’in Genel Müdürü Aybars Karaatmaca ile bir araya geldik. Kendisi adadaki görevine atanalı yarın tam bir yıl oluyor. Sohbetimizde bu bir yıllık sürede ne gibi projelere imza attığını, Kuzey Kıbrıs’ı nasıl bulduğunu ve son yapılan araştırmalarda Turkcell adına çıkan güzel sonuçları konuştuk. Tabii ki bu sohbette önemli ana başlıklardan birisi de, Turkcell-Havadis Gazetesi iş birliğinde, gazetemizin tabletlerde okunmasını sağlayan proje oldu.
HAVADİS: Kuzey Kıbrıs’a geldikten sonraki duygularınızı öğrenebilir miyiz? Ülkemizle ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
KARAATMACA
: Yaptığım iş dolayısıyla ben Kuzey Kıbrıs’a yıllardır gelir giderdim. Kıbrıs’a çok uzak değilim. 1976’da geldim adaya ilk defa babamla. Dolayısıyla, “Kıbrıs sempatisi” var içimizde. Dolayısıyla, gelirken nereye geldiğimi bilerek geldim. Fakat, Kıbrıs, burada yaşayan birisi ile buraya gezmeye gelen birisine, iki farklı yüzünü gösteriyor. Ona şahit oldum. Olumlu anlamda söylüyorum bunu. Bir doğa düşkünü olarak beni ve ailemi mutlu edebilecek çok şey var burada. Doğaya olduğu kadar, sofraya da düşkünüm ben. O yüzden şu anki düşüncem mesela, buraya bir haftalık gurme turu yaparım, aynı yerde iki kere yemek yedirmem getirdiğim misafire. Adanın bu taraflarını turist olarak adaya geldiğiniz zaman pek anlamıyorsunuz.Gezip dolaştıkça, içine girdikçe, ada başka bir yüzünü gösteriyor. Adaya geleli bir yıl oldu. O bir yılın çok büyük bir kısmı da, kurultay falan derken, birçok siyasi olayla geçti. Ona rağmen ben, her zaman bardağın dolu tarafını görmeyi seven olumlu bir insanım. Birçok alanda da olumlu adımlar atıldığını, bir süreliğine bu ülkenin nefesini tutması gerektiğini düşünenlerdenim. Adaya su gelecek, elektrik gelecek, havaalanı özelleştirildi, yolcu sayısı artacak, yollar yapıldı, oteller yapılıyor, turist sayısı artacak. Bir sürü böyle olumlu gösterge de var. Trafik mesela ciddi bir sorun burada. Turkcell olarak bizim de ciddi katkılarımız oldu bu konuda. Trafik parkından tutun da, üst geçitlere kadar. Ölümlü trafik kazalarının düşüyor olduğunu açıkladı İçişleri Bakanı. Dolayısıyla böyle olumlu şeyler oluyor. Bunları görmek lazım, hakkını vermek gerekir. Dolayısıyla adada biz ailemle çok olumlu noktalardayız. Adapte olduk. Bir de tabii böyle görevlerin süresi 15 yıl olmuyor. 3-5 yılda bir değişiklikler oluyor. Her yeni gelenin getirdiği farklı bir katkısı oluyor şirkete, farklı bir bakış açısı var. Giderken götürdüğü farklı deneyimleri oluyor gideceği yere. 12 yıldır Turkcell’deyim ve bu işi iyi biliyorum. Büyük bir gemiden geldiğim için oradaki tecrübelerimi buraya taşıyabiliyorum. Oradaki network’üm hala sıcak. Buraya farklı bir değer kattığımı düşünüyorum. Çok da iyi karşılandım. Burada çok sıcak bir ekip var. Ada ülkesi olmasının getirdiği bir avantaj bu. Özetle, işlerimiz çok iyi gidiyor. Sonuçlarımız da güzel, bu seneyi güzel kapattık. İz bırakabilmek adına, önümüzdeki seneyi daha iyi yapmak için projelerimiz var.
HAVADİS: Ülkede görevde olduğunuz bir yıllık sürede kurumsal manada Kuzey Kıbrıs Turkcell hangi noktada. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
KARAATMACA:
Bizler, çok kitlesel bir ürün satıyoruz. Ülkedeki herkesin cep telefonu var. Tabletleri var, bilgisayarları var. Böyle olunca da, makro ekonomiden çok etkileniyorsunuz. Dolayısıyla, bu ülkedeki memur maaşları bizlere yansır. Bu ülkedeki nüfusun adayı terk etmesi bize yansır. Bu ülkeye çok turist gelmesi bize yansır. Bunların hepsinden biz çok etkileniyoruz. Kısacası, biz hedeflerimizi tutturduk, iyi bir noktaya getirdik şirketi. Güzel adımlar attık. İz bırakacak, gurur duyulacak şeyler yaptık. Bence daha önemlisi budur. O anlamda iyi gitti her şey diyebilirim. Daha sağlıklı bir ekonomi ile kıyaslarsanız yüzdesel olarak, ülkeye paralel hareket ettiğimizi söyleyebilirim. O yüzden, başarı kriterinizin ne olduğuna bağlı olarak, ülke şartları anlamında iyi bir yıl olduğunu söyleyebilirim.
HAVADİS: “İz bırakacak projeler yaptık” derken, bu projeleri biraz daha açabilir misiniz? Ne gibi projelerdi bunlar?
KARAATMACA:
Türkiye için, Türkiye Turkcell’in öneminden Kuzey Kıbrıs Turkcell’in önemi çok daha fazla. Biz öyle düşünüyoruz. Çünkü bir önceki sene biz burada vergi rekortmeni idik. Geçen yıl bankalar önümüze geçti sadece. Bu yıl muhtemelen yine biz oluruz. Çok büyük bir şirketiz. 200 kusur çalışanımız var. 400 küsur, üreticiler, tedarikçiler, bin 200 bayimiz derken, bunların ailelerini de toplarsak, 8 bin kişilik bir eko sistemden bahsediyoruz. Etki alanı olarak söylüyorum. Bizim gibi çok fazla şirket yok, hani adada çok fazla endüstriyel bir yapılanma olmadığı için. Buranın bir anlamda, özel sektör temsilcisi olarak en büyük şirketiz. Bankalar açısından da adanın bankası dışındakiler şube bankacılığı yaptıkları için, ülkeye yaptıkları yatırım açısından, bizlerle yarışacak durumda değiller. İş kolu öyle olduğu için bunu söylüyorum, yanlış da anlaşılmak istemem açıkçası. Böyle olunca, bizim açımızdan en büyük misyonumuz, bu toplumdan kazandığımızı, bu topluma çevirebilmek. Adanın temel problemleri var. İçsel problemleri var, trafik, çevre gibi. Bir de, dışsal problemleri var. Tanınmama, buraya yatırım çekememe gibi. O alanlarda çok aktif rol oynuyoruz biz. Ve şuna inanıyorum ben; Siz burada iyi bir şey yaparsanız, izolasyonlar ortadan kalkar. Çok yakın zamanda bizim basına bir haberimiz düştü. Haftalık olarak yayınlanan Bloomberg Businessweek dergisi var. Uluslararası haber dergisi. Dünyaca tanınmış. Biz Türkiye Turkcell ile ya eş zamanlı, ya da onlardan önce, teknolojiyi getiriyoruz buraya. Çok hızlıyız bu konuda. Kuzey Kıbrıs Turkcell, çift taşıyıcılı internet teknolojisi ile başarısını, adanın ötesinde duyurdu. Dünyada bunu uygulayan 13’üncü ülke Türkiye ve Kuzey Kıbrıs. Bizim bu alandaki başarımız, internetteki hızımız, Bloomberg Businessweek’e haber oldu. Haberinde, “Kuzey Kıbrıs Turkcell, Kuzey Kıbrıs’ta çift taşıyıcılı internet teknolojisi ile (Dual Carrier) 2 kat hızlı” ifadeleri yer aldı. Altında da, haber sitesi olduğu ve dünyaya yayıldığı için de, ”Kuzey Kıbrıs Turkcell kimdir?” diye bir detayı paylaşma ihtiyacı duymuş. “TRNC’nin nüfusu şudur, konumu şudur, operatörü Kuzey Kıbrıs Turkcell bunu başardı” diyor ve bu ülkenin adını dünyaca tanınmış bir haber dergisinde duyuruyor. Şimdi biz ne yapmış olduk? Biz burada kendi adımıza buradaki halkımıza düzgün bir hizmet sunabilmek adına böyle bir ilki denemiş olduk. Yaptığımız başarı fark edildi ve uluslar arası basına yansıdı. Böyle bir iz bırakmak benim için çok önemli idi. Sıkıntılar, tabii ki biz de yaşıyoruz. Örneğin Ericsson’dan biz direk mal alamıyoruz. Ericsson, Turkcell’e satıyor Türkiye’ye. Turkcell de bana satıyor görünüyor. Biz de izolasyonlardan etkileniyoruz. Ama sıkıntıları bir kenara bırakalım. Biz nasıl açabiliriz bunun önünü ona bakalım. Örneğin, bizim “Turkcell Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı” bence bu izolasyonların nasıl aşıldığının en güzel örneğidir. Çünkü geçtiğimiz haftalarda Almanya’da idiler.” Kuzey Kıbrıs Turkcell” takım ismi ile. Dolayısıyla, “Kuzey Kıbrıs” diye geçiyor ismi. Almanya’da uluslar arası bir turnuvaya katıldılar ve nisan ayında İspanya’ya gidiyorlar. Buradan çıkan bir takımın, Türkiye ligi üzerinden de olsa, Kuzey Kıbrıs’ı temsilen o turnuvalarda olması bizim için gurur vericidir. O takım burada olduğu için artık Galatasaray, Beşiktaş, kalkıp bu adaya gelip maç yapıyor. Beşiktaş’ın bir futbol takımını getiremezsiniz buraya. Bu anlamda tanınmakla ilgili bir misyon üstlendiğini düşünüyorum ben Kuzey Kıbrıs Turkcell’in. Verdiğim bu iki örneğin de bu yıla iz bırakan iki örnek olduğunu düşünüyorum.
HAVADİS: Kuzey Kıbrıs Turkcell, ilklere imza atıyor diyebilir miyiz?
KARAATMACA:
Tabii ki. Turkcell’e göre biz burada küçük bir operasyonuz. Bu küçük operasyonun ana gemiye katkısı buradan kazandığı para falan değil. Az önce anlattığım örnekler ile bazı konularda öncü olmasıdır. 3G’ye Türkiye’den bir sene önce başladı. Çünkü Türkiye’de bürokrasi buradan kötü idi o dönemde. İhale burada daha erken yapıldı. Bu ölçekte hata yaptığınız zaman bunu düzeltebiliyorsunuz. Aynı hatayı Türkiye’de yapsanız, maliyeti çok yüksek olacaktır. Buradan yola çıkarak şu anda birçok alanda projeyi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne çekiyoruz. Ve zaman zaman Türkiye Turkcell bunu fonluyor. Turkcell’in, o büyük geminin gücünü, bizim üstümüze böyle bir fırsat var diye çekmekle ilgili de bir misyon üstleniyoruz. Bu da, Kuzey Kıbrıs Turkcell’i, Türkiye Turkcell’in de önüne taşıyor. Bazı şeyler önce burada yapılıyor çünkü.
HAVADİS: Kuzey Kıbrıs Türkcell olarak şimdi önünüzdeki hedefler nelerdir?
KARAATMACA:
Bizim şebekemiz, 2G-3G-4G veri transferiyle ilgili jenerasyonlar. Bir de buna paralel, bu hızı kullanabilecek aygıtlara ihtiyaç var. Ağırlıklı bir akıllı telefon geçişi var dünyada. Akıllı telefon dediğimiz de, üzerinde yazılımı olan ve o yazılımın üzerine uygulama kurulabilen telefon bunlar. Akıllı telefon kullanımında Türkiye yüzde 19’larda. Biz, yüzde 28-29’lardayız. Avrupa ise, yüzde 49-50’lerde. Turkcell olarak biz, bu işi yaygınlaştırma taraftarıyız ki, insanların mobil dünyadaki daha fazla ihtiyacını karşılayalım. Tabletler var, biliyorsunuz bilgisayarların yerini alıyor. Bunların daha hızlı yayılabilmesi için biz Turkcell olarak, buraya bir oyuncu olarak girdik. “Turkcell” markalı telefonlar ve tabletler üretiyoruz. Ve bu ürettiğimiz tablet ve telefonlar, piyasada bilinen birkaç markadan daha düşük fiyat seviyesinde ve aynı özelliklere sahip. Bu sayede de yayılımını sağlıyoruz. Kuzey Kıbrıs Turkcell olarak, “biz ne yapıyoruz” diye soracak olursanız, Türkiye ile eş zamanlı yapıyoruz tüm bunları artık. Örneğin ” Turkcell Maxi IQ” diye bir tabletimiz çıktı. Ki, şu anda tablet piyasasının lideri olan tabletten daha üstün özelliklere sahip. Hem tasarım, hem içerik, hem hız hem de fiyat olarak. Paralel olarak geçtiğimiz haftalarda Barselona’da yapılan Mobil Dünya Kongresi’nde, Turkcell “Gebze” isminde bir proje ile, Qualcomm var bu, çip seti üretiminde dünya devi olan, bir iş birliği yaptık ve Türkiye’deki mühendislerimizin tasarladığı telefonu, yine Türkiye’de üretmek üzere yola çıktık. Dolayısıyla, Türk malı bir akıllı telefon olacak önümüzdeki aylarda. Türkiye ile paralel bu yenilikler Kuzey Kıbrıs’a da gelecek. Bir de buraya özgü konularımız var. Biliyorsunuz elektrik sayaçlarının 21 bin tanesinin falan sinyalizasyonunu bizler yapıyoruz. Bu sayede kaçak elektriğin önüne geçiliyor. Kıb-Tek önümüzü açsa, bu 21 bin olan sayıyı, 100 bin kusura kadar çıkarabiliriz. Dolayısıyla, teknolojik alandaki birçok yeniliği bu yıl da getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Turkcell grup olarak, geçtiğimiz ay rekor büyüme ve kar geliri açıkladık. Şimdi bu büyümeler yatırımcıya bir oyun alanı açıyor. Diyor ki “Bu adamlar bu kadar para kazandırıyorsa, yatırımlarını artırabilirler”, dolayısıyla, bir yatırım bütçesi oluşuyor. Benim görevim, bu şapkayı taşıyan Kuzey Kıbrıs Turkcell Genel Müdürü olarak, o yatırım bütçesinden en büyük payı Belarus’a, Almanya’ya, Ukrayna’ya kaptırmayıp, Kuzey Kıbrıs’a çekebilmek. Dolayısıyla, buradaki bakanlıklarla ilişkimiz çok çok önemli. Bizim önümüzü açarlarsa, örneğin, teşvik olabilir, yer olabilir, iş birliği olabilir. Ben söz konusu yatırımdan daha büyük payı buraya çekip, bir anlamda Türkiye Turkcell’in bazı operasyonlarını bile buraya kaydıra bilecek bir potansiyel olduğunu düşünüyorum.
HAVADİS: Bu konuda bir sıkıntınız var mı?
KARAATMACA:
Bürokrasi gibi bir engel, dünyanın her ülkesi için bir yavaşlığa sebep oluyor zaman zaman. Ama yine de, buradaki yapının küçük olmasından, ulaşılabilir olmasından kaynaklanan avantajlar var. Ben bugün, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile bir görüşme yapmak istediğim zaman, gidip görebiliyorum veya bir yerlerde rastlaya biliyorum. O nedenle bu anlamda bile çok büyük olumluluklar var. Ama kurumlar arası bürokrasi, bence bir çok yerde olan sıkıntı.
HAVADİS: Avrupa’da, ülkemizde ve Güney Kıbrıs’ta yaşanan ekonomik sıkıntılar sizleri nasıl etkiliyor?
KARAATMACA:
Bizi birkaç açıdan etkiliyor aslında bu. Birincisi, buradaki toplumun refahı ve geliri değiştikçe, bizim de tablolarımız değişiyor. Çünkü toplumun geneline hitap eden bir markayız biz. Diğer taraftan, Kuzey ile Güney arasında bir roaming anlaşmamız yok. Bizim sunduğumuz hizmet temel iletişim hizmetidir ve bu bir haktır. 2013’te kapılar açıldıktan sonra Güney Kıbrıs ‘Siz bizim de vatandaşımızsınız” diyerek kimlik verebiliyor ama aynı hükümet, Güney’e geçen Kıbrıslı Türklerin iletişimlerinin kesilmesi karşısında hiç bir şey yapmıyor. Bu, biraz da diplomatik bir konu. Bu olay, bir taraftan, diğer tarafa paket satmak gibi bir şey değil. Bu bir iletişim sorunudur, elinizdeki telefonun diğer tarafta çalışmamasıdır. Bu alanda ben yol alınabileceğini düşünüyorum. Çünkü bu temel bir haktır.
HAVADİS: Bu sorun sizce nasıl çözülür?
KARAATMACA:
Konu yine dönüp dolaşıp Dışişleri Bakanlığı’na geliyor. Bizler, Rumlara göre daha çözüm odaklı çalışıyoruz. Bu, gidip Güney Kıbrıs’a yatırım yapmakla da olabilir, Güney Kıbrıs’taki operatörle anlaşma yapmakla da olabilir. Günün sonunda, onlar da kazanır, biz de. Ama, bizden çok,kullanıcılarımız kazanır.
HAVADİS: Kuzey Kıbrıs Turkcell’in çekim alanı, ülke genelini düşündüğümüzde tümünü kapsıyor mu?
KARAATMACA:
Yüzde yüz kapsama alanımız var diyebilirim. Orada da bir optimizasyon yapıyoruz fakat, teknolojinin limitleri var ama, doğanın limitleri yok. Depremin,tsunaminin limiti yok. Ama teknolojinin var. Teknolojinin limitleri doğrultusunda da belli servis seviyeleri var. Biz onların en iyi yerlerinde hizmet veriyoruz diyebilirim. Turcell’in kapsama alanı ile ilgili anlık veya münferit sorunlar her zaman yaşanabilir.
HAVADİS: Kuzey Kıbrıs Turkcell’in ücretlendirme politikasını nasıl buluyorsunuz?
KARAATMACA:
Dünyada ses ücretleri düşüyor, dakika ücretleri düşüyor. Onun yerine operatörler, veri üzerinden hizmetler satarak gelir kaybını engellemeye ve başka katma değerler üretmeye çalışıyor. Bu trende bire bir biz de uyuyoruz diyebilirim. Diğer taraftan, burası Türkiye’den farklı bir ülke. Buranın da, düzenleyici kurumla ilgili üzerimizdeki yükümlülükleri var. Bunun için de, katkı payından, hazine payına kadar, vergi rejimine kadar farklılıklar var. Bu kadar büyük bir tabana yayıldığımız için devlette bir anlamda bizi tahsilatçı olarak kullanıyor. Bu, dünyada da olan bir şey. Hal böyle olunca bizden gelen vergi, devlet için büyük bir gelir kapısı. O yüzden de bu düzenleyici kurumlar, çok dikkat etmek zorunda. Bugün ben, ”yüz” liralık fatura kesiyorsam, üzerine de ”62” lira daha koyup”162” lira alıyorum sizden. 62 lirayı o an alıyorum ÖTV’nin KDV’si olarak. Yüz lira kalıyor bana. O kalan yüz liranın içinde KDV var, yüzde 15 hazine payı var. Bunları da, arkadan veriyorum devlete. Bir de, kurumlar vergisi veriyorum. Böyle bir vergi yüküyle karşı karşıyayız. Genelde, yüz liranın elli lirasını gelir yazıyoruz diyebilirim. Bu tabloya baktığınız zaman kalan yarısını da devlete aktarıyorsam eğer, bu malın yarısı da devletindir diyebiliriz. Fiyatlar düşecektir kullanıcılar arttıkça. Ölçek büyüdükçe de düşmeye devam edecek.
HAVADİS: “Sosyal sorumluluk projesi” değince akla gelen ilk kurumlardan birisiniz. Bu konudaki çalışmalarınız nasıl gidiyor?
KARAATMACA:
Bu, bizim DNA’mızda var. Çünkü, Turkcell ailemizin bulunduğu topluma katkı yapmak gibi bir sorumluluğu vardır. Yaptığı iş zaten bir katkıdır. Adanın tanımlanmış temel alanlarda yardıma ve desteğe ihtiyacı var. Bu alanda bizim temel çalıştığımız trafik, spor, engelliler, çevre gibi. Kültür sanat alanı ve o alanın değerleri gibi. Sonuçta bir bütçemiz var ve o bütçeyi en doğru şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Bunun ötesinde yaptığımız işi iyi yapmaya çalışıyoruz. Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı için söyleyeyim, personelimiz ceplerinden para ödeyip Adana’ya gidip takımı desteklediler. Bugüne kadar altmış bin ağaç diktik. Turkcell bandosu adada bir ilktir. Maskotlarımız var. İnsanları e-faturaya alıştırdık.
HAVADİS: Son yapılan araştırmada çıkan sonuçlardan da bizlere bahseder misiniz?
KARAATMACA:
Biz pazar araştırmaları yapıyoruz.”Nasıl görünüyoruz, nasılız” hepsini araştırıyoruz. Bu araştırmanın sonuçları yeni geldi. Bizim markamıza atfedilmesini istediğimiz bazı unsurlar var. Bu unsurları tetiklediğimizde, ”hangi marka buna uygun” diye sorduğumuz zaman yedi tane alanda Turkcell markasının birinci olduğunu gördük ve de Turkcell şirketinin. Bunlar, güvenilir olmak, kaliteli olmak, en prestijli marka, en çok çalışılmak istenilen kurum, en beğenilen marka, en profesyonel hizmet veren kurum, en beğenilen reklamlar, sosyal sorumlulukta akla gelen kurum. Bir de çalışanlarımızın en memnun olduğu kurumuz. Bu konuda da gururluyuz.
Son olarak şunu söyleyeyim. Havadis Gazetesi ile çok güzel bir kurumsal iş birliğimiz var. Beraber yaptığımız tablet uygulamamız, bence bir çığır açacak. Bizim çözüm ortağımızla beraber yapıyoruz bunu. Sizin gazeteniz tabletlerde çıkmaya başladı. Onun da bu ada için Türkiye’den farklı bir katma değer kattığını düşünüyorum. Çünkü gazete pahalı burada. İki buçuk lira. İkincisi, dağıtımı zor. Yerleşim dağınık. Bu ülkenin yurt dışında yaşayan İngiltere Avustralya, Kanada gibi yerlerde olan nüfusu var. Gazeteyi kendi mizanpajında çevirmek, o tabletteki formata farklı bir zevk. Havadis Grubu olarak bu konuda öncü olduğunuz için teşekkür etmek isterim sizlere. Bu konuda beraber bir çığır açacağız ve bizlere çok teşekkür edecekler. Çünkü gündemi takip edebilmek adına çok önemli bir şey bu. Artık dünya global. İnsanlar da web siteleri ve haber portalları üzerinden “Buradaki insanlar ne okuyor” diye, elden ele gezen bu gazete neye benziyor, bu gazeteye kim reklam vermiş” onu görme şansını elde edecekler. O nedenle bu proje çok önemli.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar