Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, devlet televizyonu TRT’de “masraflarını biz ödüyoruz” diyerek KKTC’nin iptal edilip Kuzey’in Türkiye’nin vilayeti olması gerektiğini söylemesi büyük tepki topladı
“TÜRKİYE ÖDÜYOR”: Bulut: Normal şartlarda KKTC’nin topraklarının Türkiye’nin bir vilayeti olması gerekiyor. KKTC Türkiye’nin denizaşırı bir vilayetidir. Bir plakası olur, bir valisi olur. Orada bir Cumhurbaşkanı, orada bir Başbakan, orada bir Meclis var ve bunun masraflarını Türkiye ödüyor sonuçta
BÜYÜK TEPKİ: Bulut’un açıklaması başta muhalefet partileri olmak üzere birçok kesimden ciddi eleştiri topladı. Yapılan açıklamalarda Yiğit Bulut’un böyle açıklamalar yapmaya ne haddinin ne de hakkının olduğu kaydedildi
VEKİLLER DE TEPKİLİ: Azınlık hükümetini oluşturan siyasi partilere mensup bazı milletvekilleri ile bağımsız milletvekilleri de Bulut’un açıklamalarını eleştirdi. Zorlu Töre ile Mustafa Arabacıoğlu konunun tartışmaya bile açılamayacağı görüşünde. Bağımsız milletvekili Hasan Taçoy ise, Yiğit Bulut’un açıklamalarına şiirle yanıt verdi
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber kanalında yayınlanan ‘Derin Analiz’ programında KKTC’ye yönelik farklı söylemlerde bulundu.
Bulut, “KKTC Türkiye’nin denizaşırı bir vilayetidir. Bir plakası olur, bir valisi olur. Orada bir Cumhurbaşkanı, orada bir Başbakan, orada bir Meclis var ve bunun masraflarını Türkiye ödüyor sonuçta” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber kanalında yayınlanan ‘Derin Analiz’ programında Kıbrıs sorunu ve KKTC hakkında farklı değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin Avrupa Birliği yalanından kurtulması gerektiğini savunan Yiğit Bulut, bir referandum yapılarak AB üyelik sürecinin sona erdirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Bulut, “Türkiye’nin AB üyelik sürecini sonlandırmasının ardından Kıbrıs’ta illegal bir şekilde kurulmuş olan ve Kıbrıs Cumhuriyeti olarak Avrupa Birliği’ne girmiş olan Kıbrıs Rum Kesimi’nin hali ne olur bu bir soru işareti” şeklinde konuştu.
“KKTC’nin masraflarını Türkiye ödüyor”
“Kıbrıs adasına Avrupa Birliği Bayrağı çekip schengen vizesi ile mi gideceğiz Kıbrıs’a, şehitlerimizin ruhu bizi affetmez” diyen Yiğit Bulut, “normal şartlarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarının Türkiye’nin bir vilayeti olması gerekiyor. KKTC Türkiye’nin denizaşırı bir vilayetidir. Bir plakası olur, bir valisi olur. Orada bir Cumhurbaşkanı, orada bir Başbakan, orada bir Meclis var ve bunun masraflarını Türkiye ödüyor sonuçta” dedi.
“Rumlara da suyu biz veriyoruz”
“Avrupa Birliği KKTC’ye tek bir Euro vermiyor. Suyu bile buradan borularla biz götürüyoruz. Rumlara da suyu biz veriyoruz. Elektriği biz veriyoruz” diyen Bulut, “Türkiye kendi yoluna gitsin, kendi projelerini uygulasın, bir süre sonra Yunanistan ve Rumlar da Türkiye ile iş birliği yapmak için yanımıza gelir” iddiasında bulundu.
Öfkeyle karşılandı
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un TRT’de yaptığı vilayet açıklaması gün gün boyu gündem oldu. Bulut’un açıklamaları herkes tarafından esefle kınanırken, bir çok siyasi Bulut’un açıklamalarına karşı açıklamada bulundu.
Özgürgün: Tepkiler abesle iştigal
Başbakan Hüseyin Özgürgün, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından Yiğit Bulut’un katıldığı bir televizyon programında, Kıbrıs Türk Halkı ve onun devletine ilişkin görüşlerinin ağırlığından çok öte değerlendirildiği ifade etti.
Özgürgün, Bulut’un, bir vatandaş olarak ve kişisel görüşünü belirttiğini ifade etmesine rağmen, ve KKTC olarak, Türkiye ile en üst düzeyde yapılan tüm toplantılarda mutabık kalınan, “resmi devlet” politikasıyla örtüşmeyen bu tür görüşlerin, “resmi görüş” gibi önemsetilerek gündem yaratılmasının gereksiz, anlamsız ve abesle iştigal olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk Halkının hassasiyetlerini dikkate almayan, bu ve buna benzer kişisel görüşlerin, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sesi gibi algılanmamasını isteyen Özgürgün, sorumsuzca yapılan bu tür söylemlerden yola çıkarak gereksiz yere Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ulusuna haksızlık yapılmamasını istedi.
Özersay: Vilayete müsaade etmeyeceğiz
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Bulut’un açıklamalarını eleştirdi. Özersay, bir vatandaş olarak burayı vilayet yapılmasına müsaadesinin olmadığını söyledi. Bulut’un yukarıdan bakan ve Kıbrıs Türkünü hor gören yaklaşım ve söylemlerinin nedeninin iç politika olması halinde bu açıklamaların iki ülkenin insanlarının arasını açmaktan başka bir şeye hizmet etmeyeceğini belirtti.
Özersay, bu ve bunun gibi söylemlerin, Kıbrıslı Türklere hem hakaret, hem de saygısızlık olduğunu kaydederek bu topraklarda bu kadar yıldır verdikleri ‘başkası tarafından yönetilmeme’ mücadelesine de saygısızlık yapıldığını belirtti.
Erhürman: Nezaketimizi zorluyorlar
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ise Yiğit Bulut’un böyle konuşmaya hakkı ve haddinin olmadığını ifade ederek Türkiyeli yetkililerle görüştüklerinde bu konuyu gündeme getireceklerini belirtti.
“Bu açıklamaları çekmek zorunda değiliz” ifadelerini kullanan Erhürman, Yiğit Bulut’un ciddiyetle uyarılması gerektiğini kaydetti.
Erhürman, “Cumhurbaşkanının başdanışmanı ‘yurttaş olarak’ konuşamaz dedi. Haysiyetimizi korumak zorundayız. Bizim nezaketimizi zorlamasınlar. Sınırlar zorlanıyor” dedi.
Arabacıoğlu: Bu konu değerlendirmeye bile açık değil
Demokrat Parti Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut’un açıklamasının talihsiz bir açıklama olduğunu ifade ederek bu konuların çok hassas konular olduğunun altını çizdi.
Arabacıoğlu, Bulut’un açıklamalarının devleti mi yoksa parlamentoyu mu bağladığını anlamadıklarını da ifade ederek danışmanın açıklamasının ancak devleti bağlarsa yorum yapmaya değer olduğunu belirtti. Arabacıoğlu ‘günün sonunda Erdoğan benim ne dediğime bakınız’ demişti. Ben bu durumu değerlendirmeye açık görmüyorum. Ne parlamentoda ne de bizim partimizde bu konu konuşulmadı” ifadelerini kullandı.
Töre: Bizim devletimiz var, ilişkiler bu konjonktürde yürür
Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, Türkiye Cumhuriyeti devletinin böyle bir politikası olmadığını ifade ederek kendisinin Türkiye ile entegrasyonu savunan birisi olarak bile vilayet olma durumunu savunamayacağını söyledi.
Töre, Türkiye ile KKTC ilişkilerinin en yüksek seviyeye çıkarılmasını istediğini kaydederek menfaatlerin en üst seviyede savunulması gerektiğini söyledi.
“Bizim en büyük güvencemiz Türkiye’dir. Caydırı güç de Türk ordusudur. Türkiyesiz KKTC olamaz. Ama şu anda bir vilayet olması söylemi neye dayanarak söylenmiştir onu bilemiyor. Entegrasyon ilişkilerimiz bir çok konuda devam ediyor” diye konuşan Töre, TC ile KKTC arasına en küçük bir su sızmasının bile bir hata olacağı görüşünde. KKTC’nin burada varlığının her zaman devam edeceğini kaydeden Töre, “burada bir devlet var ilişkileri en üst düzeye çıkarmak için çalışmalar sürüyor” dedi.
Akansoy: Kıbrıslı Türkleri aşağılamaya hakkı yok
CTP Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, Yiğit Bulut’un değerlendirmesinin, “kişisel veya kurumsal” düzeyi olamayacağını ifade ederek “TC Devlet varlıklarını yöneten fonun başında yani TC devlet iktidarının en çok güvendiği kişiyse yine açıklamanın kişisel olmadığı açıktır” dedi.
Akansoy, “Hani bize bulaşmasınlar da ne halleri varsa görsünler şeklindeki körlüğü aşmamız lazım.
Demokrasi, insan hakları, adalet, haysiyet ve barış…her an herkese lazım arkadaşlar. Bunun seni beni olmaz. Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlık mücadelesinin ne denli önemli olduğu, kendi kendini yöneten bir düzeye ulaşmanın ancak bu mücadele ile şekillenebileceği de ortadadır. Kimsenin ama kimsenin Kıbrıslı Türkleri bu denli aşağılamaya hakkı yoktur. Buna ne izin veririz ne de peşini bırakırız” ifadelerini kullandı.
Burcu: Yakışıksız söylemlerde bulundu
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Türkiye Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarından Yiğit Bulut’un, TRT Haber kanalında yayınlanan “Derin Analiz” programında KKTC’ye ve Kıbrıs Türk toplumuna yönelik sözlerini eleştirdi.
Burcu yaptığı açıklamada, Bulut’un sözlerini “yakışıksız” olarak niteledi.
Yiğit Bulut’un geçmişte de “toplumda infial yaratan” benzer söylemlerde bulunduğunu belirten Burcu, “Yiğit Bulut’un bilgi hatalarıyla dolu gayrı ciddi açıklamalarını ciddiye almaya değer bulmamakla birlikte, taşıdığı sıfat dikkate alındığında, görmezden gelinip geçiştirilemeyeceği aşikârdır” ifadelerini kullandı.
Burcu şöyle devam etti:
“Hedefimiz Türkiye’nin de destek verdiği resmi tezimiz olan eşitliğimizi, özgürlüğümüzü ve güvenliğimizi sağlayacak iki kurucu devlet esasına dayalı, iki toplumlu federal bir Kıbrıs’ı ortaya çıkarmaktır. Bizim dışımızdaki nedenlerle bunu sağlamak mümkün olmuyorsa, kuşkusuz ki KKTC kendini geliştirerek yoluna devam edecektir.”
KKTC’nin bugüne kadar kendi kendine yeterli bir hale gelememesinin üzüntü kaynağı olduğunu belirten Burcu, “Fakat bu yetersizliği gerekçe göstererek, ‘KKTC’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin deniz aşırı bir vilayeti olduğunu’ söylemek Kıbrıs Türk halkını yaralayan, kabul edilemez bir durumdur. ‘Deniz aşırı vilayet’ tanımı, çağdaş Türkiye’nin misak-ı milli anlayışında yeri olmayan, Osmanlı tarihinin derinliklerinde kalmış, köhnemiş ve geçersiz bir kavramdır. KKTC-Türkiye Cumhuriyeti ilişkileri, ‘deniz aşırı vilayet’ çerçevesinde değil, iki dost ve kardeş ülke esası temelinde geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Burcu, resmi sıfat sahibi kişilerin, aralarında kültürel ve tarihsel bağlar olan iki ülkenin dayanışma ve kardeşlik duygularını zedeleyecek sorumsuz söylemlerden uzak durmasının bir zorunluluk olduğunu kaydetti.
YDP’den de kınama
Yeniden Doğuş Partisi (YDP), KKTC’nin Türkiye’nin bir vilayeti olduğu iddiasında bulunan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut’u kınadı.
YDP Genel Başkan Yardımcısı Sunalp Derviş Sencer, yaptığı yazılı açıklamada, “KKTC, Türkiye Cumhuriyeti’nden sonra en yaşlı Türk devletidir. Bu devletin 42 yıl sonra dahi Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik desteği ile ayakta durması, bu devleti yönetenlerin ayıbı olduğu kadar, bu çarpık ekonomik sistemin kurulmasına ve yaşatılmasına sebep olan Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinin de suçudur” iddiasında bulundu.
“Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri KKTC’deki bu sağlıksız ekonomik yapıyı sorgularken kendilerinin de sorumluluğunu itiraf etme gibi bir yükümlükleri vardır” diyen Sencer, YDP’nin KKTC’yi 3 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik desteğine ihtiyaç kalmadan ayakta durabilecek bir ekonomik yapıya kavuşturma iddiası bulunduğunu belirtti.
Özyiğit: Bulut yine haddini aştı
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Türkiye Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarından Yiğit Bulut’un, TRT Haber kanalında yayınlanan “Derin Analiz” programında KKTC ve Kıbrıs Türk toplumuna yönelik sözlerini sert şekilde eleştirerek, “Yiğit Bulut bir kez daha haddini aşmıştır” dedi.
Bulut’un “KKTC, Türkiye’nin deniz aşırı bir vilayetidir” ile “Rumlara da suyu biz veriyoruz, elektriği biz veriyoruz masraflarınızı Türkiye ödüyor sonuçta” söylemlerinin gerçekleri yansıtmadığı gibi, bilgi açısından da çok ciddi hatalar içerdiğine dikkat çeken Özyiğit, köhnemiş zihniyetin bir ürünü olan bu söylemlerin Kıbrıs Türk toplumuna hem hakaret hem de saygısızlık olduğunu vurguladı.
Özyiğit, Yiğit Bulut’un şahsının dikkate alınmayabileceğini, ancak tuttuğu makam açısından açıklamalarının da göz ardı edilemeyeceğini belirtti.
KKTC’de oluşturulan çarpık yapıdan, yağma, vurgun, talan düzeninin oluşmasından, kendi kendini yöneten bir yapıda olmamasından buradaki yetkililer kadar gelmiş geçmiş TC hükümetlerinin de payı olduğunu savunan Özyiğit, ekonomisi ile demokrasisi ile güçlü bir yapıya ulaşmak için çaba gösterilmesi gerekirken, tam tersine mevcut durum üzerinden vazife çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Taçoy’dan şiirli tepki
Bağımsız Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy, tepkisini farklı bir şekilde belli etti. Taçoy, sosyal medyada yazdığı bir şiir ile Yiğit Bulut’a tepkisini dile getirdi. Bu paylaşım vatandaşlar tarafından beğeni topladı.
İşte Taçoy’un şiiri:
Yiğit sen ne yiğitmişsin,
Yıllarca İngilizin boyunduruğuna girmeden,
Rumun zulmünden korkmadan,
Yaşam sürdü Yiğit Kıbrıs Türkü,
Eğilmedi bükülmedi,
Hep inandı,
Serhat boyu bekçiliği yaptı,
Yiğit Kıbrıs Türkü,
Türkiye’ye güvendi,
Egedeki hüzün Akdenizde yaşanmasın diye,
Mücadeleyi hak ve özgürlük için yaptı,
Yiğit Kıbrıs Türkü,
Dünyaya duyurmak için eşitliğini,
Haykırdı dünyaya,
Kurdu İkinci Türk Cumhuriyeti’ni,
Kurdu KKTC’yi,
Yiğit Kıbrıs Türkü.
