Duygu ALAN
Lefkoşa’da Surlariçi’ndeki Yediler Mahallesi’nde önceki akşam eşi tarafından boğazı jiletle kesilerek ağır yaralanan 19 yaşındaki Dudu Şener’in yaşadığı vahşet, KKTC’de kadına yönelik şiddetin önüne geçilemediği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
KKTC’de yaşanan kadına şiddet olayları “Kadına şiddette hayır” misyonunda çalışmalarını sürdüren bazı sivil toplum örgütlerini ayağa kaldırdı.
Derya: Toplumsal cinsiyet eşitliği mekanizması şart
Feminist Atölye aktivisti Doğuş Derya, KKTC’de kadına yönelik şiddet hacminin hiç de az olmadığına değinerek KKTC’de kadına yönelik şiddet ile ilgili acil olarak bir yasa hazırlanması gerektiğini belirtti.
Derya, akabinde ülkede her bölgede kadın sığınma evlerinin açılması gerektiğini buna paralel olarak, gerek şiddete maruz kalan kadınlar için gerekse şiddet eyleminde bulunanlar için rehabilitasyon merkezlerinin açılması gerektiğini belirtti.
Şiddete maruz kalan kadınları ekonomik olarak güçlendirmeye yönelik programlarının da hazırlanmasının gerekliliğine değinen Feminist Atölye aktivisti Doğuş Derya, ayrıca devlet düzeyinde toplumsal cinsiyet eşitliği mekanizmasının açılması ve bu mekanizmanın şiddete yönelik her türlü çalışmayı yapması gerektiğini kaydetti.
Derya, kadına yönelik şiddet konusunda KKTC’de ayrıca gerek şiddet olayı hiç ortaya çıkmaması için gerekse şiddet olaylarının yaşandıktan sonra tekrarlanmaması için tedbirler alınmasının gerektiğini belirtti.
Doğuş Derya, “Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi”nin bir an önce KKTC’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi gerektiğini kaydetti.
“Resmi istatistiksel rakam yok”
Feminist Atölye aktivisti Doğuş Derya, KKTC’de kadına yönelik şiddet konusunda devletin herhangi resmi bir istatistiksel verisi bulunmadığını söyledi.
Doğuş Derya, ülkede en son 2007 yılında bu hususta bir araştırma yapıldığını söyleyerek, o yıl ki verilere göre, KKTC’de hayatında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kalan kadın oranının yüzde 75, hayatında en az bir kez cinsel şiddete maruz kalan kadın oranının ise evlilik içi tecavüz olayları da dahil olmak üzere yüzde 30 olarak belirlendiğini açıkladı.
Osum: Her ilçede bir kadın sığınma evi şart
Feminist Atölye (FEMA) aktivisti Fezile Osum, KKTC’de kadına yönelik şiddet konusunda Havadis’e yaptığı açıklamada, en acil yapılması gerekenin her ilçede bir kadın sığınma evinin inşa edilmesi olduğunu söyledi.
Fezile Osum, ayrıca devletin ülkede yaşanan kadına yönelik şiddet olayları ile ilgili veri tutması gerektiğini ve siyasetçilerin acil olarak kadına şiddetin önlenmesini gündemlerine alması gerektiğini ifade etti.
Osum, “Biz feminist atölye olarak talebimiz, KKTC’de her ilçede, devlet sorumluluğunda olan kadın sığınma evlerinin açılması ve şiddet olaylarında anında müdahale ve yardımda bulunabilmek için ‘Alo Yardım Hattı’ olmasıdır” dedi.
Fezile Osum, “Ayrıca devletin KKTC’de kadına şiddet konusunda bir veri tutması lazım. Psikolog ve psikiyatristler zaman zaman bu istatistikleri yapıyor ama devlet yapmıyor. Yine kadına şiddet ve nasıl önüne geçilebileceği siyasi gündeme alınmalıdır. Çünkü ülkede yaşanan kadına şiddet bir sorundur. Ancak en acil talep sığınma evleridir. Diğer yasal düzenlemeler daha sonra yapılabilir” şeklinde konuştu.
Önen: Kadına şiddet önlenemiyor
YKP-Fem aktivisti Mehveş Beyidoğlu Önen, KKTC’de kadına yönelik şiddet olaylarının sıkça yaşandığını ve bunun önüne bir türlü geçilemediğini söyledi.
Mehveş Beyidoğlu Önen, “Ülkemizde sürekli kadına yönelik şiddet oluyor, ne yazık ki, gerekli yasal düzenlemeler yapılmazsa ve devlet bu konuda harekete geçmezse olmaya da devam edecek” dedi.
KKTC’de toplumsal cinsiyet mekanizmasının oluşturulmasının şart olduğunu söyleyen YKP-Fem aktivisti Mehveş Beyidoğlu Önen, bu hususta gerek siyasetçilere gerek devlete gerekse sivil toplum örgütlerine büyük görev düştüğünü belirtti.
KKTC’de şiddete maruz kalan kadınların birçoğunun da Kıbrıslı Türk kadınlar olduğunu söyleyen Mehveş Beyidoğlu Önen, “Toplumumuzda, Kıbrıslı kadınlar şiddet görmüyor, daha eşittir, gibi bir kanı vardır. Bir kadına şiddet olayında ilk akla gelen soru, adam nereli, kadın nereli sorusudur. Ancak işin aslı böyle değildir. Kıbrıslı Türk kadınlara da şiddet söz konusudur. Önce bunun bir farkına varmalıyız. Biz bunu reddediyoruz” diye konuştu.
Ülkede acil olarak kadın sığınma evlerinin açılması gerektiğini söyleyen Mehveş Beyidoğlu Önen, “Bu gibi sığınma evlerinin yapılması konusunda devletin rolü olmalıdır. Sivil toplum örgütlerine de bu konuda rol düşmektedir” dedi.
Mehveş Beyidoğlu Önen, yine ülkemizde şiddete maruz kalanlara anında müdahalede ve yardımda bulunmak üzere “Alo şiddet hattının” da açılmasının şart olduğunu belirtti.
