Susma!
Söyleyecek o kadar çok şey varken,
Damla damla birikirken gerçekler
Usulca süzülürken kelimeler
Dudaklarından,
Pervasızca bir ses olup düşer kulaklarına
Serseri bakışların hatırımda…
Ben hiç yalan söylemedim kendime
Ne düştüğümde
Ne bittiğimde
Ne ihanetin aciz duruşunda
Alev alev yansa da içim
Hiç sönmedi umut ateşim
Usulca sokulurken hasretine
Damladı gözyaşlarım hüznüne
Islandı kirpiklerim
Kan revan içinde gözlerim
Yeniden güneş açarken sabaha
Kederi çıkarıp attım kenara
Tertemiz
Sokuldum
Soluğuna…
Dudaklarına baktım öylece
Beni sevdiğini söylemen dileğiyle
Yalan bile olsa
Olsunnn
Söyle…
O yüzdendir saçlarımı siyaha boyayışım
Gölgesinde uzun uzun bekleyişim
Kırılmış hayallerime
Sısılsıklam aşıkken
Dilinde
Kaç yalan varsa
Söyle…
Hayatımın ikinci baharında
Yanımda ki celladıma inat
Tek gerçek olan sevdama
Yüzüne
Ömrüne
Gülüşüne
Hasretim…
Duy beni!
Sevdim seni
Uçsuz bucaksız dağlarda ki
Bembeyaz kar gibi
Okyanuslarda ki
Kocaman dalgalar gibi
Gecede ki
Nadide yıldızlar gibi
Sevdim seni…
Parmak uçlarıma kadar isyan ederken,
Ciğerlerim duman duman tüterken
Tövbelerim avuçlarımı kanatırken
Suretin düşer gözlerime…
Bu depremden nasıl çıkar bu yürek
Belki birkaç kürek
Emek,
Belki çekip gitmek gerek
Öksüz kalan,
AŞK’ mı?
Sadece,onun için yaşamak gerek.