İyi ki varsın Türkiye - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

İyi ki varsın Türkiye

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

“Eğer olmasaydı, eğer yaşanmasaydı, eğer gerçekleşmeseydi” diye başladığımız çok anlatımlarımız vardır eskiye dönük. Çoğu hayatımızın akışını  değiştirmemiş olsaydı hiç cevabını veremeyeceğimiz olaylar yaratacaklardı ki “eğer olmasaydı” dediğimizce!

Yıllardır  Güney’deki Rum halkının  tarihi süreç içinde kendine hedef yaptığı için “idealimdir” dediği tüm ada egemenliğiyle Enosisi gerçekleştirmesi hayallerini bozmak için  didiniyoruz. Ta Osmanlı döneminden başlayan bir mücadeledir bu! Ve her devresinde Türk halkına yaşattığı için sürekli hatırlattığı, “eğer olmasaydı, eğer gerçekleşmeseydi kim bilir hallerimiz nice olur, belki bu adadan göçer gider, belki tümden kıyımdan geçirilirdik” düşünceleri oldu!


MESELA: Uzağa gitmeden yakın  geçmişe bakalım. Eğer 1958’lerda İngiliz kolonisine karşı EOKA terörü ile mücadele ederken, Ankara Dr. Küçük ve arkadaşlarının çabaları sonucunda olaylara müdahil olmasa, sorunu Selim Sarper’le BM’lere götürmese acaba ne olurduk, bilebilir miydik? O halde ne diyoruz: “İyi ki Türkiye olaylara müdahil oldu!”

MESELA: Eğer 1963’de Türkiye Kıbrıs Türk halkını Rum’un Eokası’na karşı TMT ile örgütleyip nefsi müdafaa cephesi yaratmamış olsaydı Kıbrıs Cumhuriyeti devamında artık adada İngiliz’in ve BM’ler güçlerinin de olmadığı gerçeklerde    acaba ne olurduk, bilebilir miyiz?  Fakat ne diyoruz, “iyi ki EOKA’ya karşı TM oluşturuldu da Rum enosis hayalini gerçekleştiremedi!”

MESELA: 1974 harekâtı yaşanmamış, Türkiye Makarios’a yönelik darbe girişiminin hemen ertesinde uluslararası müthiş bir politika trafiğiyle soruna müdahil olmasa, garantörlük hakkını kullanarak adaya çıkarma yapmasa acaba  bu darbe bizi nasıl etkiler, adayı Yunanistan’a bağlamak amacındaki bu hareketle hallerimiz nice olurdu?                  Dolayısıyle “İyi ki Türkiye garantörlük hakkını kullanarak Barış Harekâtını gerçekleştirdi” demez misiniz?

BUGÜNE DÖNELİM: Dünün olaylarını hatırlarken bir kez daha fark ettik ki bu adadaki varlığımızı, şu andaki devlet oluş hakkımızda Rum’la müzakere yapacak ve siyasi eşitliğimizi talep edecek gücümüzü her devrede Türkiye’nin sayesinde kazandık. Ki dünyada bizden başka hiçbir Türk topluluğu bu şansa sahip değildir!

O zaman şöyle demez misiniz? İyi ki varsın Türkiye ve hâlâ yanımızdasın.. O zaman  fikir praktisimize devam edelim:

TÜRKİYE İLE Mİ? Bundan sonrası federal Kıbrıs’a Türkiye ile mi Türkiyesiz mi devam edeceğiz? İşte çözümün önündeki en büyük sorun çünkü hem Güney Rum’u hem Kuzey Türk’ü için vazgeçilmez “kararlılıkta” tartışma konusudur!

Buna karşın ben bir kez daha yazımın başına dönüyor ve kendime korku ile karışık kuşkularımda soruyorum: “Ya Türkiyesiz bir çözüm olursa?” Ya 1960’da askeri ile geldiği bu adadan askeri ile geri dönerse?

 


 

       BİTMEYEN SAĞLIK SORUNLARI VE Dr. FERAY’IN AÇIKLAMALARI.

Dün “bizde bahar kısadır” diye başladığım yazımın  nasılsa başlığını koymayı unutunca “Kırmızı Çizgelerimiz” başlıklı yazımızla iç içe geçtilerdi. Bazan böyle hatalar olur da o başlığını koymayı unuttuğum yazımı aslında çok önemsediydim. Ki bizim Köşeciler sanıldığı gibi yazdıklarını her zaman beğenmezler. Nitekim ben de bazan köşemdeki yazılarıma,  “yine saçmaladın” derim!

Fakat dünkü “başlıksız yazım” bunlardan değildi çünkü yadsınamaz gerçekte yazdığımca evet devlet gelişti, büyüdü, serpildi ama “seçimle iktidara gelmiş yönetimlerle yöneticiler” bu gelişmişliğin çok gerisinde kaldılar.. Tabi “büyümeyi falan “kalkınma” ile ifade etmiyorum. Mesela yollar yaptık, araba sayıları arttı, lüks otellerle birlikte turizm gelişti, üniversiteler diyarı olduk…”

FAKAT tüm bu büyümeye karşılık mesela “kurumlarımızı” sorunlarından kurtaramadık! Özellikle de iki kurumumuzu Birisi “Eğitim diğeri Sağlık!”

DÜN Havadis gazetesinde “Yaklaşık bir ay önce Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastahanesinden neden ayrıldığını anlatırken, “çünkü Türkiye’deki sistemi getirmek istediklerinden yüzde yüz emindim”  diyen Kardiyolog Dr. Hasan Feray’ın “Sağlık sistemimizi” didikleyen roportajını okuduğumda anladım ki sorunlara sorunlar ulanıyor!

Dr. Feray’a dönüyorum:  daha önce İstanbul’daki  hastanelerde çalışmış! Ankara’da ünlü kardiyolog Dr. Derviş Oral’ın yanında da çalışmış. (Ki bir habere göre Dr. Oral Nalbantoğlu Hastanesine geliyormuş.) “Dr. Feray Türkiye’deki sağlık sistemini beğenmediğim için ayrıldım” diyor.

İDDİA BÜYÜK: Bu tecrübeli doktorumuz diyor ki  “TC’de yapılan hekimi pasifize etmektir! Daha büyük paraların döndüğü ama hekimi  bundan pay alamadığı meta haline getiriyorlar…”

Ve ekliyor: “Ülkede (KKTC’de) yeterli hekim sayısı yoktur. Oysa hekim nitelikli kamu personelidir… Yapılan yeni yasa ile ikinci iş yasağı gelmekten ziyade sağlık sisteminin ayağına kurşun sıkılmaktadır.”

Dr. Feray yeni sağlık yasası düzenlemeleri için şunu da söylüyor:  “Yapılmak istenen iki şey var. Sağlığı özelleştirmek ve patronlara vermek! İkincisi de halkımız “bağış” veya “fark” adı altında sağlık için para ödesin! Bunları Türkiye’den biliyorum. Örnek önlerindedir. Bunu savunanlar serbest hekimlerin içindeki hastane sahipleridir…”

KISACA: Eğitim sorunlarından çok daha karışık ve teferruatlıdır sağlık sorunları. Yıllardır sistem aranmaktadır ama bu arayışlar sürerken   Dr. Hasan Feray’ın söylediğince “öksürük şurubuna para bulamıyorlar ama hastaları sevk ettikleri hastanelere trilyonlar ödüyorlar!..”

Tabi Dr. Feray’ın “nasıl bir sistem” sorusuna cevabı da vardır önerisi de.. Çoğuna yabancı değiliz ama bu müzmin sorun başımızı daha çok ağrıtacak, yine devam ederiz.

                   


       KISACA TAKILDIĞIM: (MESAİ SAATLERİ DEĞİŞECEK Mİ?)                                            

        Sadece ben değil. Memleketin bir yarısı büyük bir  merakla hükümetin, dünyada değişen saatlere karşın burada da nasıl değişiklikler yapacağını bekliyor! Saatler mi değişecek mesailer mi? Galiba artık saatler değişmez çünkü dünyada  değişince bizim akreple yelkovanımız da otomatik olarak doğru yere geldi! Geriye “mesai saatleri” kalıyor! Dört gözle bekliyoruz, aman çok bekletmeyin!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar