Ulusal Birlik Partili milletvekilleri partilileri olan Meclis Başkanı Hasan Bozer’e ayıp etiler.
Muhalefet milletvekilleri için de “ayıp ettiler” tanımlamasını kullanmayacağım keşke onlar olsun Bozer’e sahip çıksalardı.
Tamam, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kalma bir uygulamadır ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kalma haklarımıza sahip çıkmalıyız, doğru ama “Hz. İsa’nın doğum günü (diriliş) tatildir uygulamasına karşı” bizimkilerin ürettiği “öyleyse Hz. Muhammed’in de doğum günü tatil olsun” olayından ibarettir durum.
Ve İslam dünyasında sadece bizde uygulamaktadır.
Sanki de sabaha kadar camilerde dua edenler ertesi gün tatil yapsınlar ve dinlensinler şeklinde bir durum varmış gibi (sanki de dünyada o gece camide en çok zamanı geçiren bizmişiz gibi) sadece biz tatil yapıyoruz.
Ve bu açıdan da başta İslam dünyası olmak üzere tüm dünya tarafından müstehzi ifadelerle tiye alınıyoruz.
1991 yılına kadar Miraç ve Beraat Kandilleri de tatildi. Onlar da Kıbrıs Cumhuriyeti zamanından kalmaydı.
O tatiller sessiz-sedasız kaldırıldı da bu tatil niye devam edecek?
Neyse, bunlar muhalefet milletvekillerini ilgilendiren argümanlardır.
Konuyla ilgili esas kabahatli UBP milletvekilleridir.
Hem de 2 açıdan.
Birincisi UBP’nin “Hasan abisi” olan, en kavgalı günlerde bile herkese ve her kesime “itidal” telkin eden Meclis Başkanı Hasan Bozer’in bu isteğini yerine getirmeliydiler.
İkincisi genel kurulda oylama aşamasına kadar gelen bireysel bir öneriyi kabul edip, aslında Meclis’in parti tahakkümü altında olmadığını göstermeliydiler.
Parti bağlayıcılığının ötesinde milletvekillerinin de yasama gücünden kaynaklanan icra yetkisi olduğunu kanıtlamalıydılar.
Her ikisini de yapmadılar.
Muhalefet ile bir olup hem Meclis’e hem de Meclis Başkanı’na racon kestiler.
Ve bence ayıp ettiler.
***
“Racon kesme” kısmını biraz açmakta fayda vardır.
Meclis Başkanı Bozer uzun süredir Meclis’in çalışmalarından memnun değildi.
Yani milletvekillerinin performansından memnun değildi.
Her fırsatta da bunu dile getiriyordu.
Halkın sorunlarına derman olacak onlarca yasa tasarısı görüşülmeyi ve yasalaşmayı beklerken milletvekilleri haftada iki yapılan toplantılara bile icabet etmekten aciz durumdadırlar.
Son olarak 2 haftayı bulan sürede milletvekillerimiz lütfedip Meclis toplantılarına bile gitmediler.
Aylardır Meclis’in kapısının unutan milletvekilleri var.
Başkan da çıkıp “eğer çalışmayacaksanız bu meclisi yenileyelim” dedi.
Yani “tembel vekiller” sandığın yolunu gösterdi.
Ve sanırım dananın kuyruğu tam da bu noktada koptu.
Meclis meclis olalı başkan vekillerden bir talepte bulundu, vekiller de ondan intikam aldı.
Hem de ne intikam.
Hangi vekiller?
Sayıları otuza ulaşmasına karşın Meclis çalışmalarını felç eden UBP’li vekiller.
Meclis’in beşte üçünü kontrol edecek denli büyük bir güce sahip olmalarına karşın Meclis’i felç eden UBP’li vekiller.
Bundan dolayı Meclis’i en itibarsız kurum durumuna düşüren UBP’li vekiller.
Bu vekiller Meclis Başkanı’nı cezalandırdılar.
İyi halt ettiler.
Vatandaş bunun hesabını görecektir.
Hiç şüpheleri olmasın…
