Issız Ada(m) ve Ada - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Issız Ada(m) ve Ada

Hani şu en çok izlenenler arasında olan “Issız Adam” adlı  film vardı ya, bizimkisi de o hesap. Kuzey Kıbrıs için Mersin gümrüğü kitapçığında ‘toprağı bilinmeyen ülke’ olarak  sınıflanmışız. İşte bu yüzden sırf bu yüzden yıllarca Yengeç Sepeti Sendromu’nu yaşadık ve yaşattık ha’bire yeşil saplı bir kovada, Allah tüketsin o Yeşil Hat’tı. Issız Ada(m) olduk yıllarca, tek farkımız filmdeki aktör uçana kaçana uçuyordu, biz’se uçana kaçana verdik gönlümüzü(!) bir Akdeniz Fahişesi olarak. Biraz bilim, biraz da film vaziyetleri olacak galiba bu yazımız da. İlgili filmdeki hain kıvırcık o güzelim “Ada” adlı kızı şutlamıştı. Ada da ona; “Donmak üz’resin ama uy’ku tatlı geliyor” demişti. İşte, bizim sporumuz da aynen donmak üz’re, mâlum her yaz mevsimi cayır cayır yansa da. Bizim sporu çoktan geçtik, ya endüstriyel spora veya futbola ne demeli! Futbol artık bildiğimiz futbol olmaktan gittikçe uzaklaşıyor. Roman Abramovich'in 1 milyar euro harcadığı Chelsea FC dünya sıralamasında hâlâ daha çok gerilerde. Bu sezon mu, yoksa bir daha ki sezona mı 1 numara olacak ne farkeder! Futbol amaç olsa çok şey farkeder ama sanırız araç olmuş ‘bir oyundan fazlası’. Bu yüzden futbolcu alacaklarının sınırı yoktu bir zamanlar ta ki UEFA da NBA modeli üzerinde çalışana dek. Endüstrileşen futbol da yavaş yavaş tükenmeye başladı. Araplar ellerindeki fazla yağı bi’yerlerine sürüyorlar ya, fazla petrolle de benzerini yapacaklar diye düşünüyoruz. Dubai Emiri Şeyh Mansur bir Arap atına 330 bin euro verebiliyor. Gerçi Birleşik Arap Emirlikleri Kraliyet Ailesi’ni 210 Milyon pound ödeyerek satın aldığı Manchester City Kulübü’nü, 32,5 milyon pound’luk Brezilyalı Robinho kesmedi ki,  Kaka için Milan'a vergiler dahil 150 milyon euro'luk astronomik bir teklif yaptılar. Garibim Çıdamlı veya Adil de 1500 TL’ye futbol oynasın. Tabii yer mi Avrupa’nın çocuğu. Bu olay UEFA'yı hem de futbolcuları harekete geçirdi. Avrupa'nın önde gelen kulüpleri, Amerika Ulusal Basketbol Ligi NBA'de olduğu gibi transfer harcamalarının sınırlandırılmasını öngören bir sistem üzerinde görüşme ve çalışmalar başladı. Bu modele “Salary Cap” deniyor. UEFA bu konuda radikal önlemler almaya hazırlanıyor ama sporla kara para aklayanlar buna izin verecek mi? Sanırım müşterek payda da buluşacaklar. Manchester United, Real Madrid, Milan gibi kulüplerin üye olduğu birlik, transfer harcamalarının sınırlandırılması için UEFA ile ön görüşmelere başladılar. UEFA kulüplerin yapacağı transferler için; “kombine bilet, forma satışları, müşterek bahis gelirleri, sponsorluk anlaşmaları ve televizyon yayınlarından elde edilecek gelirin en fazla % 51'inin transferde kullanılmasını” istiyor. Bu durumda, milyarder patronlara sahip takımlar astronomik transfer tekliflerinde bulunamayacakları ümit ediliyor. Sizce küresel futbol mafyası bu projeye izin verir mi? Buna karşın yeni stat yapımı ya da sporcu kaynağı gibi alanlarda takımlara herhangi bir harcama sınırı getirilmeyecek. Bizde durum ne? Kurumsallaşma olmayınca neyin geliri da neyin gider kalemi! Futbol dünyasında da arz ve talep ilişkisi vardır. Futbolcu talep eder ve kulüp de talep edileni öderse, o ürünün yani futbolcunun değeri o rakam olur. Sonuçta da yine klasik ‘donmak üz’reyiz ama uy’ku tatlı geliyor’ vaziyetleri yan yan. Bu süreçte kimse ‘sözleşmeli sisteme’ suç fatura etmesin. Zaten aynı paralar geçmişte de veriliyordu, şimdi de. Tek fark ödemeler kayıt altına alınmaya çalışılıyor. Gerçi alınmaya çalışılıyor da noldu! Bizim Göçmen’Köy bedavaya yakın oynuyor. Kulüpler plansız oyuncu transferlerinden dolayı sürekli borç batağında! Bu batak veya cari açık daha da büyüyecek bu gidişle. Salary Cap bize uyar mı? Bu modele hiç bi’şey uymaz. Bu arada futbolcuların maalesef bi’türlü sahip çıkmadıkları bir dernekleri var! K.T Futbolcular Derneği de liglerimizdeki yabancı sayısı azaltılması sürecinden sonra olası bir gelişmede kendi üyelerinin haklarını savunacaklardır diye düşünüyoruz. Aksi takdirde biri yer biri bakar ve de kıyâmet durumları. Son söz mü? Filmin sonunda Ada evlenir barklanır, Issız Ada(m) ise ha’bire rüzgâr ner’den eserse saldım mevlam çayıra, tıpkı bizim gibi ve de şaka gibi…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar