Maaşların gecikmeli ödenmesiyle ilgili durum bugüne kadar yapmayı beceremediğimiz bir tartışmayı da gündeme getirme fırsatı yarattı.
Özellikle bazı sendika ve sivil toplum örgütlerinin AK Parti karşıtlığı üzerinden dizayn etmeye çalıştığı “irade sorununu” detaylarıyla ele alma fırsatı.
AK Parti Hükümeti’ni maaşları ödenmemesinden sorumlu tutanlar “İrademizi geri alalım biz maaştan vazgeçmeye razıyız” diyorlar.
Bu konuda bir dizi talep de sıralıyorlar:
– Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) alımı iptal edilsin.
– Kur’an kursları yasaklansın.
– Külliye inşaatı yapımına derhal son verilsin.
– İthal imamlar geri gönderilsin…
Peki bu istekler yeterli ve yerinde midir?
***
Kıbrıs Türkü’nün iradesini geri almak demek Kıbrıs’ın kuzeyinde 1974 sonrası kurulan yapının ortadan kaldırılması demektir.
Bunun hukuki karşılığı da şu anda yürürlükte bulunan Anayasa’nın ortadan kaldırılmasına denk düşmekte.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Yasası, Sivil Savunma Başkanlığı Yasası gibi birçok yasanın da değiştirilmesi anlamına gelmektedir.
KKTC Anayasası’nın geçici 10. maddesi, Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini Türk Silahlı Kuvvetleri’ne devretmektedir.
Anayasa’nın kendisi zaten bu mantıkla hazırlanmıştır.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Sivil Savunma Başkanlığı yasalarındaki birçok madde de değil egemenliği Kıbrıslı Türk’ün üst düzeyde görev almasını dahi engellemektedir.
Nihayette polis gücü de askeri otoriteye bağlanarak Kıbrıs Türkü’nün legal silahlı güç kullanma hakkı elinden alınmıştır.
Egemenliğin en doğrudan tanımı “legal silahlı güç kullanma” hakkıdır.
Bu aslında TMT’nin kuruluşuyla birlikte devredilmişti.
O günlerin çatışma koşullarında tartışılan bir durum değildi.
1974 hemen sonrasında Kıbrıslı Türklerin devlet deneyiminin olmaması bir mazeret gösteriliyordu.
Fakat şimdilerde Kıbrıs Türkü egemenliğini geri alacak ve kendi kendini yönetecek olgunluğa ulaştı.
Bence talep edilmesi gereken topyekun egemenliğin geri alınmasıdır.
Ve bu çerçevede yakın geçmişe kadar Kıbrıs Türkü’nün aleyhine kullanılan militer yapıların lağvedilmesidir.
Bunun için bu halk sadece eksik maaş alma değil, her türlü fedakarlığı yapma cesaretini gösterecektir…
