Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Kıbrıs konusunda genel olarak, kendi içimizdeki seslere kulak veririz.

Belki geçmişte, gazete okunma oranı daha yüksekken, yurt dışı haberleri, yorumları daha çok izlerdik halk olarak.


Ancak şu internet çıkalı, gazete satın alan nüfus, geçmişten kalan alışkanlıkları olanların dışınd, çok azalmış durumda.

Internet de eskisi gibi detaylı okumaya izin vermiyor. Şöyle bir göz gezdiriyorsunuz, o kadar.

Nerede o eskinin koca koca sayfalarını katlaya katlaya köşe yazıları okumak.

Bir Hürriyet, bir Milliyet, bir Cumhuriyet mutlaka okunacaktı. Yerliler de didik didik edilecekti.

Bizim nesil şu son yüzyılda Kıbrıs’ın atlattığı badireleri yakından biliriz. Kıbrıs Türkünün de her dönem basına nasıl önem verdiğini.

Çoğu zaman gözler kulaklar Ankara’da olurdu.

Ya da başka ülkelerin ne dediklerini merak edilir, üç beş kişi biraraya gelir yorum yapılırdı…

Şimdi eğitim düzeyi arttığı halde, sanki öğrenme olayı da bitti.

Dedikoduyu zaten sosyal medyayı takip ederek öğreniyoruz, diğerlerini de televizyonlardan çok da yansız olmayan bir şekilde ve yüzeysel alıyoruz.

Ciddi haberler can mı sıkıyor acaba artık…

Yoksa merak mı bitti?

Umursuzluk mu var?

Daha da kötüsü, umutsuzluk mu?

“Yine bir zirve öncesi, gözler kulaklar İsviçre’de olacak” diyemiyorum ne yazık ki…

Çoğu bizim yaşlarda bir grup insan ara bölgede, ön yargısız, şartsız, yaklaşık bir aydır liderlere seslerini duyurmaya çalışıyor, ona bile ilgi yok…

Medyayı şöyle bir karıştırdım.

Bakalım bizim dışımızda olaya nasıl bakılıyor diye…

İlginç şeyler var.

Bugünlerde Türkiye-AB Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi toplantıları yapılıyor.

Crans Montana zirvesinin hemen ardından, Temmuz başında da Türkiye-AB ortak terör toplantısı yapılacak.

İlk bakışta, bunların birbiriyle bir alakası yok gibi.

Ama var…

Türkiye’nin AB üyelik süreci bir süredir donmuştu.

Şimdi bu görüşmeler, tam olarak üyelik müzakereleriyle ilgili olmasa da bir yakınlaşma anlamı taşıyor.

Kıbrıs’a ilgisi ise, AB’nin Türkiye’ye yaklaşımında yatıyor.

Deniyor ki, bugüne kadar AB’nin Türkiye’ye karşı elindeki tek koz ekonomiydi. Bir anlamda Gümrük Birliği.

Şimdi AB’nin Gümrük Birliği’ne bir de Kıbrıs konusunu eklediği iddia ediliyor.

Hürriyet’te Murat Yetkin, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in Kıbrıs konusunu da (Gümrük Birliği bağlantısı üzerinden) gündeme getirdiğini, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise, “Her şeyi istiyorlar” diye itiraz ettiğini, “Böyle müzakere olmaz” dediğini yazıyor.

Kıbrıs’ın işin içine girmesinin nedeni, AB’ye göre, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ı tanımaması…

Anlaşılan, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması ya da Türkiye’nin Güney Kıbrıs’la ilişkilerini değiştirmesi gibi bir yaklaşımları var.

İşte böyle bir ortamda başlıyor Crans Montana…

Herkesin çıkarları, ellerinde kozlar var. Tabii, bu kozlara bağlı şartları da…

Siz burada ne söylerseniz söyleyin, bu masa çoklu bir masa…

Oyunun kuralları da buralarda yazılmıyor….

_______________________________________________________________________________

Yerin Kulağı Var

TAMAM MI, DEVAM MI?:

Tuğrul Türkeş KKTC’de, görüşme heyeti ise Ankara’da Crans Montana öncesi nabız yokluyor. Zirve gündeminin en önemli başlığı güvenlik ve garantiler olacak. Şu ana kadar tarafların konuyla ilgili büyük farklılıkları olduğu kesin. Güvenlilk ve garantiler konusunda olumlu bir zemin yaratılırsa, zirve devam eder, hatta tüm konularda sonuca bile ulaşılabilir. Yok eğer taraflar ta baştan güvenlik ve garantiler konusundaki ısrarlarını sürdürürse, bu zirve de diğerleri gibi başlamadan biter…

 

NİYE İSTİYORUZ:

Çözüm isteyenler yıllardır “Rumcu” diye suçlandı. Bunu söyleyenlerin olası bir çözümde kaybedecek çok şeyleri vardı. Halbuki, adada varılacak bir çözüm,  adanın genelinde huzur ve güvenin sağlanmasına, özellikle de kuzeyde yıllardır var olan kokuşmuş düzenin kendine çeki düzen vermesini zorlayacak, hak ve adaletin önünü açacak. Herkes bilmelidir, çözüm isteyenlerin derdi, gidip de “Rum’a yama olmak” değil. Ancak, yıllardır ülkede kurulan rant, talan ve popülizmin bir çözümle son bulacağına inanıyor. Artık biliyoruz ki, bu siyasiler ve bu anlayışla bu ülkenin başka türlü düzeleceği yok…

 

HAZİRAN AYI BİTİYOR:

Girne Karaoğlanoğlu’nda inşası süren, ancak iki katı kaçak olduğu kanıtlanan otelle ilgili son kararın ne olacağı bilinmiyor. Şirket Haziran ayına kadar emirnamede değişiklik yapılacağı sözü aldığını iddia ederken, mahkeme kaçak iki katın yıkılmasına hükmetmişti. Haziran ayının bitmesine bir hafta kaldı. Hükümet henüz emirname değişikliğiyle ilgili bir adım atmadı, şirket söz verdiği gibi kaçak olan iki katı yıkacak mı, yoksa başka bir bahane yolda mı göreceğiz…

 

ATALAY’A BAK SEN:

Daha neler duyacağız. FETÖ’den yakalanan şahsa, 2013’de doktora yapması için tavassut etmiş. Haydi o zaman örgüt, terör örgütü ilan edilmemiş. 2016’da Din İşleri Dairesi’ne iş müracaatı yapmış, FETÖ’yle ilişkisi olabilir diye almamışlar. İyi de kardeşim, kuşkulandığın adamı niye takip etmemişsin? Sade bir kişi 30 tane örgüt evi kurmuş, niye polise gitmemişsin, “bakın bakalım böyle bir adam vardı” dememişsin? Bu kaçıncı bay Atalay, bu kaçıncı….

 

BEKLEYİN BAKALIM:

Lise sayısından çok caminin olduğu, yasaya rağmen kontrolsuz kuran kurslarının yapıldığı, siyasilerin koltuk uğruna bunlara ses çıkarmadığı bir ülkede, ele ele tutuştukları için gençleri tehdit etmek, normal sayılmalıdır. “Burada böyle şeyler olmaz, burası farklı” diye diye bugünlere geldik. Yarın çok daha kötülerine hazır olun, örnekleri çok uzağımızda değil…

 

EN BÜYÜK BAŞKAN, BİZİM BAŞKAN:

Gezicinin belediyelerle ilgili araştırmasında en başarılı belediye başkanları olarak Lefkoşa ve Güzelyurt çıkmış. Vatandaş, Mağusa ve Girne belediye başkanlarından memnun değil. Mağusa zaten daha ilk günden kendini belli etmişti. Girne ise tam bir hayal kırıklığı oldu. Vatandaş, eski Başkan Sümer Aygın’ı arar oldu. Ama bence en ilginç sonuç, Lefkoşa için çıktı. Lefkoşalı’nın Harmancı’ya güveni tam. Harmancı iyi niyetli ve çalışkan bir başkan ancak, görüntüler hala bir başkente yakışmayacak şekilde, tam tersini söylüyor…

_______________________________________________________________________________

ZİRVEDEKİLER

Mete Tümerkan: Eğer Rum Yunan tarafı bugüne kadar izlediği tutuma benzer bir anlayışla masaya gelirse federal çözüm umutları da biter. Bir başka baharda ancak başka çözüm modelleri ile Kıbrıs gündeme gelir. Ama bunun öncesinde yaşanacak olan sıcak yazın getireceklerini şu anda kestirmek kolay değil. Ancak kesin olan bir şey var o da, Crans Montana’dan bir sonuç çıkmazsa hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…”.

_______________________________________________________________________________

DİPTEKİLER

Utanç Veren Beceriksizlikler: Lapta-Girne çift şerit yol yapımı gündeme geliyor, Ankara’ya gidiliyor. Yeni cezaevi yapılacak, Ankara’ya başvuru… Şimdi yeni hastane yapımı, yine Bakan heyetini alıp Ankara yollarını tutuyor.  Türkiye 724 milyonluk proje parası koymuş ortaya. Onun sadece yüzde 20’sini harcamışlar. Sağlığa ayrılan para 23 milyon, sadece 4 milyon harcanmış. Ulaştırmaya 87 milyon. Harcanan 23 milyon. Çünkü, doğru dürüst proje yapamıyoruz. Bakın sadece yeni hastanenin etütü için 500.000 lira ayrılmış, tek kuruş harcama yok. Vazgeçin bu işlerden. Ben burada oturduğum yerde utanıyorum…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar