Herkes bu işe kızdı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Kıbrıs

Herkes bu işe kızdı

Herkes bu işe kızdı

5 GÜNDE 9 NOTER… Bakanlar Kurulu seçim yasakları arifesinde 9 kişiye “tasdik memuru” yetkisi verdi. Bakanlar Kurulu’nun 22 ve 27 Mayıs’ta “noter” hizmetleri yapma yetkisi verdiği 9 kişi arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi’nin oğlu Mehmet Soyer de yer alıyor

LEFKOŞA AĞIRLIĞI… Bakanlar Kurulu’nun noterlik hizmetleri ile yetkilendirdiği 9 kişiden 8’i Lefkoşa’dan 1’i ise Gazimağusa’dan. Verilen yetkileri “seçim rüşveti” olarak nitelendiren hukukçular, seçim yasaklarının hemen öncesinde verilen tüm izinlerin ve sağlanan tüm menfaatlerin yanlış olduğunu vurguladı  


NOTER SAYISI 200 OLDU… Ülkede yeteri kadar noter olduğunu savunan tasdik memurları yeni yetkilendirmelere tepki gösterdi. Tasdik memurları bir yılda sayının ikiye katlandığını öne sürdü. Ülke genelindeki toplam tasdik memuru sayısının ise 200’ü aştığı öne sürüldü

KİM YETKİLENDİRİLMELİ?.. Bakanlar Kurulu’nun kararı avukatlar ile tasdik memurları arasında da yeni bir tartışmaya neden oldu. Bazı hukukçular, mesleğin ciddiyeti ve inceliği nedeniyle tasdik memurlarının avukat olması gerektiğini savunurken, bazı tasdik memurları avukatın bu işi de yapıyor olmasının etik olmadığını savundu

Duygu ALAN
Kamuoyu seçim yasakları arifesinde verilen vatandaşlıkları tartışırken Bakanlar Kurulu’nun 5 gün içinde 9 kişiye “tasdik memuru” yetkisi vermesi yeni tartışmalara neden oldu. Karar hem hukukçular hem de tasdik memurları tarafından tepkiyle karşılandı. Bakanlar Kurulu, 22 Mayıs 2013 tarihinde 5 kişinin 27 Mayıs 2013 tarihinde aldığı kararla da 4 kişinin tasdik memuru olarak atanmasını onayladı.
Bakanlar Kurulu’nun aralarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi’nin oğlu Mehmet Soyer’in de bulunduğu toplam dokuz kişiyi “tasdik memuru” olarak ataması Lefkoşa’da uzun yıllardır tasdik memuru olarak görev yapan bazı tasdik memurlarının ve bazı avukatların tepkisine neden oldu.

İşte yeni tasdik memurları
Yasemin Öztürk (Gazimağusa), Gökçe Çelik (Lefkoşa), Mehmet Ali Bebek (Lefkoşa), Selin Candemir (Lefkoşa), Enver Şöföroğlu (Lefkoşa), Nesrin Güvener (Lefkoşa), İlhan Yeşilyurt (Lefkoşa), Mehmet Soyer (Lefkoşa) ve Kemal Yorgancıoğlu (Lefkoşa).

“Tasdik memurları hukukçu olmalı”
Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan tasdik memuru atamaları hususunda Havadis’e açıklamada bulunan bazı hukukçular, ülkede yeteri kadar tasdik memuru varken dokuz kişinin daha tasdik memuru olarak atanmasının gereksiz bir uygulama olduğunu, kararın seçim yasaklarından hemen önce verilmesinin ise manidar olduğunu ifade etti.
Bazı avukatlar, tasdik memurluğunun oldukça ciddi, disiplin, incelik, tecrübe ve bilgi gerektiren bir iş olduğunu belirterek, ileride yasal sorunların yaşanmaması maksadı ile tasdik memurlarının aynı zamanda hukukçu olması gerektiğini savundu.

“Seçime rüşvet”
Havadis’e konuşan bazı avukatlar ise seçim yasaklarının hemen öncesinde verilen tüm izinlerin ve sağlanan tüm menfaatlerin yanlış olduğunu dile getirdi. Bazı avukatlar, böyle bir dönemde yapılan tasdik memurluğu atamalarının tamamen seçime yönelik yatırım ve seçim rüşveti olduğunu ileri sürdü.

Sayı hızla artıyor
Havadis’e konuşan bazı tasdik memurları, ülkede son bir yılda tasdik memuru sayısının yüzde 100 arttığını kaydederek bir yıl öncesine kadar ada genelinde yaklaşık 100 tasdik memuru olduğunu ancak son bir yılda bu sayının 200’e ulaştığını kaydetti.
Tasdik memurluğu işinin ciddiyetine işaret eden bazı tasdik memurları ise bilgi birikimi, eğitim ve tecrübenin esas olduğunu savundu.
KKTC’de uzun yıllardır faaliyet gösteren bazı tasdik memurları ise avukatlardan tamamen farklı bir görüş ortaya koyarak, hukukçuların noterlik yapabileceğini ancak bir avukatın aynı zamanda tasdik memuru olmasının etik olmadığını ifade etti.

 

Avukatlar ne dedi? Avukatlar ne dedi? Avukatlar ne dedi? Avukatlar ne dedi?

Savaş Atakan: Rezaletin daniskası
Avukat Savaş Atakan, ülkede zaten çok sayıda tasdik memurunun görev yaptığını belirterek yapılan tasdik memurluğu atamaları “rezalet” olarak değerlendirdi.
Bakanlar Kurulu kararı ile seçim öncesinde yapılan tasdik memuru atamalarının ise tamamen seçim rüşveti olduğunu öne süren avukat Atakan sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bugün Sarayönü’nde her 5 metrede bir tasdik memuru ofisi var. Sayı zaten oldukça fazla iken yapılan yeni atamalar bana göre rezaletin daniskasıdır, seçim rüşvetidir. Öte yandan bugün birçok tasdik memuru, hukukçu değildir. İnsanlar da bu kişilere gidiyorlar, sözleşme yapıyorlar, vekaletname yapıyorlar. Günün sonunda da çok büyük hukuksal sorunlarla karşılaşılıyor. Bugün Türkiye’de noterlik müessesi vardır ve tüm noterler aynı zamanda hukukçudur. KKTC’de tasdik memurluğu konusunda uygulananlar doğru değildir.”

Tahir Seroydaş: Yetki hukukçularda olmalıdır
Avukat Tahir Seroydaş, öncelikle Tasdik Memurluğu Yasası’nın yeniden ele alınıp düzenlenmesi gerektiğini savundu.
İhtiyaç duyulması durumunda tasdik memuru atamaların yapılmasında herhangi bir sorun olmadığını kaydeden avukat Seroydaş, “Ben ülkede yeteri kadar tasdik memuru olduğunu düşünüyorum ancak yine ihtiyaç olduğu konusunda bir ısrar söz konusu ise o durumda gerekli kriterlerde göz önünde bulundurularak atama yapılabilir” dedi.
Avukat Tahir Seroydaş, ayrıca tasdik memurluğu ve benzeri yetkilerin muhakkak hukukçulara verilmesi gerektiğini belirtti.
Seroydaş, “Tasdik memurluğu ve benzeri yetkiler, Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de kesinlikle hukukçulara verilmelidir. Çünkü bir tasdik memuru, yeteri ve gerekli hukuki bilgiye, tecrübeye sahip olmalıdır. Aksi halde ileride yasak sorunlar ortaya çıkabilir. O durumda tasdik memuru kuyuya bir taş atar, avukatlar ve mahkemeler, o taşı kuyudan çıkarmak için fazla mesai yapmak durumunda kalır” dedi.
KKTC’de faaliyet gösteren bazı tasdik memurlarının avukatlığa da soyunduğunu söyleyen Avukat Tahir Seroydaş, bu konuda da Barolar Birliği’nin devreye girmesi gerektiğini kaydetti.

Ezer Özsoy: Seçim öncesi sağlanan menfaatler yanlıştır
Avukat Ezer Özsoy, tasdik memurluğu atamalarına ilişkin açıklamasında, bir ülkede genel bir seçim varsa o ülkede seçim öncesi verilen tüm izinlerin ve sağlanan tüm menfaatlerin yanlış olduğunu savundu.
Avukat Özsoy, ayrıca, KKTC’de noterlik olmadığını ancak tasdik memurlarının ofislerinde noter tabelalarının asılı olduğunu söyledi ve bunun insanları yanılttığını söyledi.

 

 

 

Altan Erdağ: Seçim yasağı dahilinde atama yapılamaz
Avukat Altan Erdağ, Bakanlar Kurulu’nun kararı ile yapılan tasdik memurluğu atamaları ile ilgili Havadis’e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Seçim yasakları dahilinde verilen tüm izinler veya atamalar yasal olmamakla birlikte geçerli de değildir. Ancak seçim yasakları öncesinde bir karar alınıyor ise Bakanlar Kurulu da bu kararı uyguluyorsa bu durumda yasadışı bir uygulama yoktur.”

 

 

 

Tasdik memurları ne dedi? Tasdik memurları ne dedi? Tasdik memurları ne dedi?

Nurten Halimoğlu: Mührü cebinde taşıyan tasdik memurları var
KKTC’nin en eski tasdik memurlarından Nurten Halimoğlu, hiçbir kriter olmadan yapılan tasdik memuru atamalarının etik olmamakla birlikte doğru da olmadığını savundu.
Öte yandan yasaya göre, tasdik memuru atamalarının bölgeye göre yapıldığını kaydeden Halimoğlu, “Yasaya göre, önce bölgede tasdik memuruna ihtiyaç olup olmadığı tespit edilir, eğer ihtiyaç varsa o bölgeye bir tane tasdik memuru atanır ancak bizim ülkemizde sistem bu şekilde işlemiyor” dedi.
Nurten Halimoğlu, “Bugün 100 metrelik bir alan olan Sarayönü’nde bile 11 tane tasdik memuru ofisi var. Ayrıca tasdik memurluğu ciddi, bir iş olmak ile birlikte tecrübe ve bilgi isteyen bir meslektir. Bugün tasdik memurluğunun T’sini bile bilmeyip de bu işi yapanlar, ofisi bile olmayıp mührünü cebinde taşıyan tasdik memurları var. Bu yanlıştır. Bilgisiz, eğitimsiz ve yeteri kadar tecrübe edinmeden ircaa edilen tasdik memurluğu ileride hukuksal sorunlar yaşanmasına sebebiyet verebilir” şeklinde konuştu.

Hasan Piro: Tasdik memuru hukukçu olmalıdır
Ülkede uzun yıllardır tasdik memurluğu da yapan Hasan Piro, tasdik memurlarının aynı zamanda hukukçu olması gerektiğini savundu.
Tasdik memurlarının yaptığı işin şahsın hayatını ilgilendiren işler olduğunu kaydeden Hasan Piro, “Tasdik memurluğu yetkisi hukukçulara verilmeli ve bir kontrol sistemi oluşturulmalıdır. Gelişigüzel yapılan tasdik memurluğu atamalarının ileride yasal sorunlar yaşanmasına neden olabilir” diye konuştu.
Piro, ayrıca İngiliz zamanından kalma Tasdik Memurluğu Yasası’nın da değişmesi gerektiğini savundu. Hasan Piro, “Tasdik Memurluğu Yasası tez zamanda elden geçirilerek, değiştirilmelidir. Öte yandan bugün tasdik memurlarının her biri kendi inisiyatifine göre fiyat uygulaması yapmaktadır. Bu da sektörde büyük bir sorundur” dedi.
Piro, sözlerini “KKTC’de bugün tasdik memurluğu meslek olmaktan da çıkmıştır. Şu an ki tasdik memurlarının yapmış olduğu tasdikler, muhtarların yapmış olduğu tasdiklerden farklı değildir” şeklinde tamamladı.

Enver Sedat Simavi: Yandaşlarını atadılar
Tasdik memuru Enver Sedat Simavi, ülke genelinde bugünün tarihi ile yaklaşık 200 tane tasdik memuru olduğunu belirterek bu rakamın ihtiyacın çok üzerinde olduğunu söyledi.
Son yapılan Tasdik Memurluğu atamaları konusunda Havadis’e konuşan Simavi, “Yandaşlarını tasdik memuru yaptılar. Oysa ülkenin böyle bir ihtiyacı yoktu” dedi.
Enver Sedat Simavi, ayrıca tasdik memurluğunun bilgi ve tecrübe gerektirdiğini savunarak, mesleğin bilgisiz kişilerce ircaa edilmesi durumunda iki taraflı mağduriyetler yaşanabileceğine inanç belirtti.
Simavi, “Tasdik memurunun tek işi önünde atılan imza ve vurulan mührü tasdik etmek yani teyit etmektir. Dolayısı ile ülkede adım başı bir tasdik memuruna ihtiyaç yoktur. Bugün yapılan gereksiz atamalar nedeni ile geçimini sadece bu işten sağlayan ne kadar tasdik memuru varsa hepsi açtır. Ben ülkenin en eski tasdik memuruyum ben bile kirada dükkanlarım olmasa aç kalırım” şeklinde konuştu.

“Avukatların tasdik memuru olması yanlış”
Enver Sedat Simavi, avukatlara tasdik memurluğu yetkisinin verilmesinin ise verilebilecek en yanlış karar olduğunu savundu.
Enver Sedat Simavi, konuya ilişkin açıklamasında şöyle konuştu: “Avukatların tasdik memuru olması kadar yanlış bir durum olmaz. Sözleşmeyi yazan kişi ile imzalayıp, onaylayan kişinin aynı kişi olması doğru değildir. Bu,  hem yargılamak hem de savunmaktır. Şahsi fikrimce bir avukat noter olabilir, hatta noterlik yetkisi avukatlara verilmelidir ancak avukat tasdik memurluğu yapmamalıdır.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar