Her şeyde ortak, ama ayrı devlet - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Her şeyde ortak, ama ayrı devlet

Bir süredir, enteresan bir süreç yaşıyoruz biz Kıbrıslı Türkler.
Bu enteresan süreci de bizlere, sağ olsun siyasetçilerimiz yaşatıyor.
Doğal gaz aramalarına başladı Kıbrıslı Rumlar.
Kıbrıs Cumhuriyeti ile… 
Hemen demeçler başladı KKTC’de:
– Doğal gazda bizim de hakkımız var
– Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan haklarımızı, silip atmayız…
– Rumlar tek başına enerji kaynaklarına sahip çıkamaz
– Enerji, Kıbrıs’ta çözümün de bir aracı olsun
– Gerekirse uluslararası mahkemelerde dava açarız..

Ortada bir para kaynağı var ya…
Zenginlik ihtimali var ya…
Hemen aklımıza 1960’ta kurulan, 1963’te dağılan ve tam 50 yıldır iki yakasını bir araya getiremediğimiz Kıbrıs Cumhuriyeti geldi.

Altınlar da bizim
Malum Güney Kıbrıs’ta ekonomik bir kriz var.
Krizle ilgili Türkiye AB Müzakere Bakanı Egemen Bağış’ın “gündemde olma” adına, “Gidin İrsen Bey size para versin” odaklı açıklamalarının içerdiği aşağılama dolu yorumları hiç dikkate almayacağım…
“Çözüm, iki tarafın da ekonomik kalkınma ve refahının artmasına neden olur” yorumlarını ise ciddiyetle takip ediyorum ve onaylıyorum.
Annan Planı ve “çözüm ihtimalinin” dahi Kuzey Kıbrıs’ta yarattığı olumlu havayı unutmayalım…
Neyse…
Güney Kıbrıs, işsizlik, yaşam standardının aşağıya düşmesi gibi “gayri insanı” koşullar yaratan ve ardından da banka krizleri ile devam eden bir süreç yaşıyor.
Halen yaşamakta.
Banka krizlerinin bir toplumda neler yarattığını çok iyi bilenlerdeniz…
Halk olarak bu yıkımı yaşadık.
Sadece “ekonomik” olarak insanları yıksa neyse…
Bunun bir de psikolojik yıkımı var.
Güney Kıbrıs, bu yıkımı ortadan kaldırmak için bazı çareler peşinde.
Çeşitli öneriler ortaya atılıyor.
Ortaya atılan son önerilerden bir tanesi de Güney Kıbrıs hazinesinde bulunan yaklaşık 14 ton altının satışı.
Dünyada piyasa değerinin 300 milyon dolar civarında olduğu söyleniyor.
Güney’deki krize çare olur mu?
Olmaz elbette…
Bir öneri.
Yine ortaya çıktık ve dedik ki…
“Altınlarda bizim de payımız var…”
Rakam da veriyoruz: Yüzde 30’u bizim…
Yaklaşık 100 milyon dolar…
Doğal gaz zenginliklerinde payımız var ya…
Altınlarda da payımız var…


Santrallerde de payımız var
Son olarak, Rum Elektrik İdaresi (AIK) başkanı bir açıklama yaptı.
“1964- 2012 döneminde Kıbrıslı Türklere verilen elektrikle ilgili tahsilat yapılamadı. Bu para 1 milyar 18 milyon dolar” civarında…
Halen, Pile, Beyarmudu ve Akıncılar’a elektrik akımı verildiğinden de bahsedildi.
Cevap gecikmedi…
“Santrallerde bizim de payımız var…”
Enerjide payımız var…
Altınlarda payımız var…
Güney’de üretilen elektrikte de payımız var…
Rakam da veriyoruz: Yüzde 30…
1975-1994 yılları arasında Güney Kıbrıs’tan elektrik akımı alındı.
Kıbrıslı Türklere de fatura karşılığı satıldı.
Geri ödeme de yapılmadı.
O para da, ne KKTC’de santral oldu…
Ne de başka bir şey…
Yaratılan “memur devleti, kapişari” düzeni içerisinde çarçur oldu.
Bir cevap da Cumhurbaşkanı verdi: İflas eden bakkal eski defterleri karıştırır…
Ne kadar da diplomatik içerikli bir cevap.
“Al bir beşlik, bir daha söyle” türünden.
Diplomatik lisana yakışmayan bir açıklama, ama ekonomik kriz nedeniyle, Güney Kıbrıs’ı aşağılamaktan zevk alıyoruz.
Kimler yapıyor bunu?
KKTC’de ayakları yere basan bir ekonomik düzen kuramayıp…
Yıllardır Anadolu’dan kesilen paranın üzerinden saltanat kuran, bunun dağıtımı üzerinden siyaset yapanlar…

Hastaneler de bizim?
Güney Kıbrıs’taki hastanelerde tedavi oluyor yüzlerce Kıbrıslı Türk.
Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olarak.
O da tartışılmaya başlandı…
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan haklarımız…” bahanesi yeniden gündeme geldi.
Kendi ülkesinde adam gibi sağlık hizmeti kuramayanlar…
Mücahidinin bile sağlığını Güney’de aramasına neden olanlar…
“O da bizim” diyebiliyor.
Doğal gaz bizim…
Altınlar bizim…
Elektrik santralleri bizim…

Hepsinde ortaksak,  neden ayrı devlet?
Lafı da fazla uzatmaya gerek yok aslında…
“Ayrı devlete” hayatını adayanlar…
“Ayrı devlet” gücü ile saltanatlarını yıllardır sürdürenler…
Nedense şimdi…
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nde bizim de hakkımız” var demeye başladı.
Ama hangi noktalarda…
KKTC’deki statükoya müdahalesi olacak alanlarda…
Tamam da…
Her şeyde ortaklığımız varsa…
“Kıbrıs Cumhuriyeti” de bizimse…
Nedir bu ayrı KKTC Devleti…
Neden kuruldu?
Genç nesle bunu anlatmak zorundasınız…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar