Birçok insanın merak ettiği gibi ben de ettim…
Ortada bir makam oluyor.
O makam için de büyük bir kavga yaşanıyor.
Nedeni belli.
Biri parti başkanı olacak.
Ama “olmalar” bununla bitmiyor.
Zincirleme bir şekilde yüzlerce makam da ihaleye çıkıyor…
Başkan kabineyi atayacak…
Kabine bürokratları atayacak…
Bürokratlar şube müdürlerini atayacak…
Şube müdürleri terfilere etki edecek…
Milletvekilleri istihdama etki edecek…
Örgüt başkanları değişecek…
Örgüt başkanları kendi bölgelerindeki politikalarda belirleyici olacak…
Tayin ve terfi edecek kişilere müdahale edilecek…
Uzayıp gidiyor.
Kıbrıs Türkü siyaseti seviyor…
“Seçim olsun da nesderse olsun” diyenlerin sayısı bir hayli fazla.
Nedeni ise belli.
Her seçim yeni bir umut…
Her seçim yeni bir makam…
Peki nasıl olacak?
Şimdi yazının başında merak ettim dedim ya…
Neyi biliyor musunuz?
Bu sürede “makam” aşkına türlü kavgalar verenler, UBP Kurultayı’nın ardından nasıl davranacak?
Örneğin bir bakanlıkta…
Bakanla bürokrat birbirine küs…
Bakan Küçük dedi…
Bürokratı Kaşif…
Kaşif kazandı diye, bürokrat kurultay salonunda yumruk şov yaptı…
Küçük kazanınca, bakan sevindi, bürokrat ağladı…
Hepsinin başında ise Başbakan İrsen Küçük.
Başbakan görevinde kaldı.
Bürokratlar ise odalarına yerleşti…
Peki…
Bu kadar karalanan…
Bu kadar kötülenen…
Yerden yere vurulan bir Başbakan’la…
Tam dört gündür çalışıyor bu bürokratlar.
Tek bir istifa yok
Herhangi bir bürokrat istifası duyanınız var mı?
Yok.
Olmayacak da…
UBP’de demokrasi biraz farklı işliyor.
Herkes herkese sövebilir de…
Sayabilir de…
Yerden yere de vurabilir…
Günün sonunda “her şey UBP için” dendi mi…
Herkes demokrasinin bir ucundan tutuyor ve UBP için çalışıyor.
Herkes, her şeyi hazmedebiliyor…
Bunun adı da demokrasi oluyor…
Enteresan vallahi…
Gurur…
Onur…
Önemli değil.
Selda İçer Başbakan’a sordu…
“Hepsini kucaklayacağım” dedi Başbakan…
Sonra aklıma Kamu Hizmeti Komisyonu’nda yaşananlar geldi…
Emir Emirkanı’yı “affeden” Başbakan Küçük geldi…
Bırakınız kurultayda aleyhine çalışanı…
“İmzasını sahteleyenin” bile affedebiliyor Başbakan Küçük…
Yaralanan kamu vicdanı…
Geciken adalet de cabası…
Merakım da bu aslında:
– Birbirini tırmalayan, parçalayan bu kamu yöneticiler, bu noktadan sonra nasıl hizmet verecek?
Yoksa “demokrasi budur” diyerek fazla sorgulamamak mı gerekiyor…
******************************************
Sertoğlu kaybeder mi?
Hasan Sertoğlu başkent Lefkoşa’da seçim kazanır mı?
Sorgulanıyor…
Oysa…
UBP hem iktidarda…
Hem de oy oranına bakıldığı zaman KKTC’nin en büyük partisi…
Ama kurultay süreci ve yaşananlara baktığımız zaman…
Herkesin görüşü şu:
“İrsen Küçük başarısız olsun diye, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Kaşif’e destek veren kesimler, Sertoğlu’nu desteklemeyecek. Bu seçim kaybedilecek…”
Çıkın UBP’lilere sorun… Bunu kendisi dillendirenler dahi var, kulağımla duydum…
Bu tabloda Hasan Sertoğlu kaybeder…
Ama bir bütün olarak baktığınız zaman, bu seçimdeki en avantajlı adayın UBP adayı olması gerekiyor.
Sağında Eroğlu… Solunda İrsen Küçük…
Sağında Hasan Taçoy, solunda Tahsin Ertuğruloğlu…
Sağında Kaşif, solunda UBP örgüt başkanları…
Bir bu tabloya bakın ve hayal edin…
Bir de, ortada bir aday ama aday kimsenin umurunda değil…
Herkes, kurultay hesaplaşmasına LTB üzerinden devam edecek…
Bu tablo devam edecekse…
UBP’liler “oy vermeme yönünde” örgütlenecekse…
Dar toplantılarda yapılan konuşmalar, abartılarak gazete manşetlerine taşınacaksa…
Hasan Sertoğlu yarıştan çekilsin daha iyi…
Adayları değerlendirmeye yarın devam edeceğiz…
