Hangi üniversiteyi seçmeli? (2): Liberal sanatlar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Hangi üniversiteyi seçmeli? (2): Liberal sanatlar

İki gün önceki yazımda, Amerika’da çok sayıda üniversite olduğunu, her üniversitenin kendi başvuru-kabul sisteminin bulunduğunu ve hiçbir üniversitenin başvuru-kabul sisteminin öğrencileri kabul ederken neye göre karar verdiklerini açıklamadığını ve bu sebeplerden dolayı da ciddi bir “hangi üniversitelere başvurmalı” sorunu ortaya çıkıyor diye yazmıştım.

* * *
Bugünkü yazım konunun değişik bir boyutuyla ilgili: Neredeyse 200-250 bin dolar para harcayıp alınan üniversite eğitiminden sonra ne meslek sahibi olunacağı konusunda ciddi bir belirsizliğin olması. Amerika’daki yükseköğretim kurumlarının büyük bir kısmı “liberal sanatlar koleji” denilen türden üniversiteler. Bu üniversitelerde eğitim görenler mezun oldukları zaman direkt olarak belli bir sanat veya mesleği icra etmeye başlayamıyorlar. Örneğin bir gazeteci, mimar, mühendis, kütüphaneci, öğretmen, doktor veya avukat olmak için gerekli bilgi ve becerileri kazanamıyorlar.
* * *
Liberal sanatlar kolejlerinde eğitim entelektüel bir bilgi ve anlayış birikimi kazanma üstüne. Amaç alınan eğitim ile geniş kapsamlı ve çok yönlü entelektüel bir birikime sahip olmak. Bunun için de dil bilgisi, söz bilgisi (retorik de denilen etkili yazma ve konuşma) ve mantık konularında kapsamlı bir eğitim alınıyor. Bu konulardaki derslerin amacı kendini tutarlı ve açık bir şekilde ifade edebilen bireyler yetiştirmek. Bir de beşeri bilimler, modern diller, matematik (sayısal düşünme), temel bilimler ve ekonomik ve sosyal bilimler konularında alınan eğitim ile geniş bir spektrumda bilgi ve görgü sahibi olmak.
* * *
Geçmişi milattan önce yedinci ve sekizinci yüzyıla, Yunan ve Roma dönemine dayanan liberal sanatlar eğitimi, bilgili, kültürlü, dürüst, erdemli, tutarlı ve açık bir şekilde kendisini ifade edebilen, “iyi yurttaşlar” yetiştirmek ana fikri üstüne kurulmuş. İki şey göz önünde bulundurulduğunda bugün bile, bu fikrin son derece mantıklı ve makul olduğu ortaya çıkıyor. Birincisi, liberal sanatlar kolejlerinden iyi bir derece ile mezun olanlar, gerekli standart testleri de aldıktan sonra örneğin hukuk fakültesine iki yıl devam edip avukat olabiliyorlar. Aynı şekilde, mezun olduktan sonra iki yıllık bir yüksek lisans programına giderek belli bir alanda uzmanlaşabiliyorlar. İsterlerse de beşeri ve sosyal bilimlerde doktora programlarına giriyorlar. İkincisi ise, belli bir sanat veya mesleğin nasıl icra edileceği –ki bu finans sektöründe bile geçerli, üniversitede konuyla ilgili alınan derslerde değil,  bir işe girdikten sonra, işbaşı, meslek içi alınan eğitimle ya da yaparak öğreniliyor. Bu yüzden de birçok sektörde bu okullardan mezun olanlara, yazmayı, konuşmayı, kritik düşünmeyi iyi becerenlere büyük bir talep var.
* * *
200-250 bin dolar, geliri ne olursa olsun her aile için ciddi bir para. Bu yüzden de bu kadar para harcandıktan sonra direk olarak bir sanat veya meslek sahibi olunmaması “hangi üniversiteye başvurmalı” kararını vermeye çalışanlarda ciddi huzursuzluk yaratıyor. Liberal kolejlerde kazanılan kritik düşünme, tutarlı ve açık bir şekilde kendini ifade edebilme ve benzeri beceriler her sanat ve meslek için geçerli ve önemli. Sanırım, işte bu yüzden ve yukarıdaki iki sebepten dolayı, liberal kolejlerde eğitim görenler mezun oldukları zaman direk olarak belli bir sanat ve mesleği icra etmeye başlayamıyorlarsa da, birçok işveren tarafından tercih edilmeye devam ediliyorlar.
* * *


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar