Uzun süre gidilmemiş olsa da aklına geldiğinde bile insanın kendini rahat
hissettiği yerler ve o yerler ile ilgili geride kalan yaşanmışlıklar vardır.
Doğup büyüdüğü mahalle, gittiği okul, evinin ayrı bir köşesi, ya da yaşadığı
şehirde bir yer olabilir bu.
Amatör bir ‘’yazı insanı’’ olarak benim için Halkın Sesi gazetesi, Kıbrıs Türkü
varoluş mücadelesi için ifade ettiği tarihi misyonun ötesinde işte böyle de bir
anlam ifade eder.
Haziran 1980 yılında, daha lisedeyken o günkü Yazı İşleri Müdürü Akay
Cemal’in de teşviki ile ilk yazımın çıktığı, sonrasında üniversite ve çalışmaya
başladığım yıllarda yurtdışından ara ara köşe yazılar gönderdiğim gazetedir
Halkın Sesi.
19 yıl ara verdikten sonra 2009 yılında tekrar köşe yazıları yazmak
istediğimde aklıma gelen ilk yer yine Halkın Sesiydi.
Tekrar yazmaya başlayabilir miydim?
Hem iş yoğunluğu hem de İstanbul’da yaşıyor olmam yazmama engel olur
muydu?
Sürdürebilir miydim?
İş hayatında karşılaşmaya alışık olduğumdan farklı bir hedefle karşı
karşıyaydım.
İşte bu ruh haliyle sığındığım bir ‘’çatıydı’’ Halkın Sesi.
Bu çatı altında ilk günden bana uzanan eller vardı.
Onlar farkında değil ama adanın dışında bizlerin her zaman özlemini
duyduğu o bize özgü mütevaziliği sergileyen içeri buyur eden ve tüm
zorluklara rağmen bu görevi sürdüren İbrahim ve Ali’ye tekrar teşekkür
ederim.
Teşekkür etmem gereken bir kişi daha var.
Bana bu tarihi çatı altında yazma hakkı veren, Kıbrıs Türkü adına miras
kalan gazeteyi bugüne kadar tüm zorluklarına rağmen getiren Mehmet
Kütük’e…
İlk konuşmamızda ‘’istediğini kişilik haklarına müdahale etmediğin ve küfür
etmediğin sürece yaz Cenk’’ dediği için.
Bu tarihi çatı altında aralanan kapıdan içeri girip soluklanmanız ve kendinizi
geliştirmeniz için size verilen fırsatın sizde bıraktığı etki bir ömür boyu sürer.
Her aklınıza geldiğinde bir gülümseme yayılır yüzünüze.
İşte bu duygular taşıdığım Halkın Sesi yayın hayatına son verip vermeme
kararı ile karşı karşıya kaldığı haberleri beni bu yazıyı yazmaya yöneltti.
Bu vesileyle milli mücadelenin ürünü ve koskoca yürekli bir geleneğin
öncüsü olan yayın organına bana yaptığı katkı için teşekkür ediyorum.
2012 yılına kadar Halkın Sesi’nde yazmaktan büyük bir gurur ve keyif aldım.
Dışında olsam da beni adaya bağladığı için.
Temennimiz Halkın Sesi için çıkan haberin paydos değil olsa olsa yeni
sürdürülebilir bir yapılanmanın habercisi olmasıdır.
Perende alıp nefeslenip ileriye sıçramak için.
****
Yeni yılda hayatınızda açılan her sayfanın sağlık ve huzurla dolmasını
diliyorum.
Siyasetten önceliklendirme yaparak gündemi belirleme ve yaratıcı çözüm
üretme ümidini kestiğimiz bu günlerde, bir yeni yıl mesajı da tüm basın
mensuplarına.
2017’de Kıbrıs Türkünü doğru gündem yaratarak aydınlatacak, siyasi,
ekonomik ve sosyal açıdan ileriye götürecek en etkili haber ve yazıların
kaleme alınması dileğiyle.