Cumhurbaşkanlığı Toplantı Salonu’nda yer alan nişan takdim töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün Kıbrıs Türk halkının, Anavatan Türkiye’nin büyük desteğiyle kurduğu, özgürlüğü, egemenliği anlamına gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en yüksek nişanı olan “devlet nişanını” Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, “sevdiği, saydığı dostu, kardeşi” Abdullah Gül’e takdim ettiğini kaydetti.
“KAYSERİLİYİZ, HEMŞERİYİZ”
Eroğlu şöyle devam etti:
“Kendileri Kayserili ben de babadan taraf Kayserili, yani hemşeriyiz. Bizim Kayserliler bir zamanlar bir dergi çıkarmışlar ve oraya ‘İki kardeş Cumhuriyet, iki Kayserli Cumhurbaşkanı’ diye yazmışlar. Bu çok hoşuma gitmişti.
Evet, Kıbrıs Türklerinin geldiği yer bellidir… Hepimizin uzandığı yer Anadolu’dur. Kimimiz 1571 sonrası geldik, kimimiz 1974 sonrası… Kök bir, dil bir, din bir… Sevinçte, tasada beraberiz.
Değerli konuklar, bu nişan, görev aldığı Hükümetlerdeki icraatlarında da, 2007 yılında Anavatan Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra da, hep Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Anavatan Türkiye arasındaki kardeşlikle, dostlukla sürdürülen ilişkilerin gelişmesi için çaba gösteren Sayın Gül’e halkımızın en kalbi teşekkürlerinin bir ifadesi olarak kendilerine takdim edilmektedir.”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs konusunun Türkiye Cumhuriyeti’nin en haklı olduğu meselelerin başında geldiğine işaret ederek, “Kıbrıs herkes için önemli olabilir ama en fazla Kıbrıs Türkleri ve tabii ki Türkiye için önemlidir” dedi.
“KKTC TÜRKİYE’NİN ETKİN GÜVENCESİ ALTINDADIR”
Kıbrıs’a ekonomik ve stratejik olarak tüm ülkeler ilgi gösterirken Türkiye’nin Kıbrıs’tan uzak durmasını talep etmenin iyi niyetle bağdaşmadığına vurgu yapan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaldı ki Kıbrıs’ta asırlara dayanan bir Türk varlığı söz konusudur. Kaldı ki çok insani, çok barışçıl bir tutumla, yıllar süren bir mücadele sonucu kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti ve Halkı Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin güvencesi altındadır.
Memnuniyetle görüyoruz ki, Anavatan Türkiye, Kıbrıs’ta var olan gerçeklere dayalı, Kıbrıs’taki iki halkın siyasi eşitliği, ortaklığı ile kurulacak yeni bir Devlet oluşturulmasını desteklerken bizleri 1974 öncesine götürecek, kendisini Kıbrıs’tan koparacak oyunlara geçit vermemektedir.”
“KIBRIS MİLLİ DAVA”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs’ın “Milli bir Dava” olduğuna işaret ederek, “Kıbrıs’taki olup bitenler bütün milleti ilgilendirmektedir. Ortadoğu’da kazan kaynar, etrafımızda alevler yükselirken çok dikkatli olmalıyız. Herkes kendi çıkarını korurken bizler bundan asla kaçınamayız. Dileğimiz Kıbrıs’ta bir an önce bir antlaşma olması, adanın bölge için örnek haline gelmesidir, ancak ne yazık ki Rum komşularımız bazı enerji kaynaklarına sahip olabilecekleri ve bunun kendilerine güç katacağı düşüncesinin de etkisiyle uzlaşmazlıklarını daha da artırmaktadır” diye konuştu.
Eroğlu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünyada Barış” şeklindeki veciz sözlerini rehber almaya devam ederek, hep birlikte, sabırla mücadeleyi elden bırakmamaları gerektiğini vurguladı.
“KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK… BURAYI KENDİ VATANLARI GİBİ GÖRSÜNLER”
Cumhurbaşkanı Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Eminiz ki Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bundan sonra da hangi görevde bulunurlarsa bulunsunlar, mutlaka bu yolda yürümeye, ülkeye, millet hizmet etmeye devam edeceklerdir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kapıları Sayın Cumhurbaşkanı Gül’e her zaman açıktır, açık olmaya devam edecektir. Lütfen burayı kendi ülkeleri, vatanları gibi görsünler diyoruz.
Ben Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’e halkımız adına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet Nişanı’nı takdim etmekten büyük bir onur duyuyorum ve kendilerine bundan sonraki yaşamlarında da sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.”
