Sabahın kör karanlığında yaşanan o dehşet kazadan sonra geceleri uyuyamıyorum sayın bakan. İkisi öğrenci üç kişiyi kaybettiğimiz, yedi öğrencinin de yaralandığı o lanet kazadan sonra geceleri kötü rüyalar görüp uyanıyorum sayın bakan.
Siz bizi Mekke saatine uyumlandırdıktan sonra oğlum zifiri karanlıkta evden çıkıyor. Mağusa’dan Lefkoşa’daki okuluna gitmek için evden 6.45’de çıkıyor. 6.50’de otobüse biniyor. Geçen gün evden çıktığında arkasından korku içinde baktım. Zifiri karanlıktı. Aklımdan “acaba bugün okuluna sağ salim gidecek mi?” diye geçiriyorum. Oğlum okuluna varıncaya kadar ben bu tedirginliği yaşıyorum sayın bakan. Aklıma getirmek istemediğim şeyler beynimi kemiriyor sayın bakan.
Siz bu tedirginliği ve korkuyu yaşadınız mı bilmiyorum. Duyduğuma göre sizin oğlan da 5’inci sınıfmış. Kolej sınavına hazırlanıyormuş. 19 Mayıs TMK mı, yoksa Lefkoşa TMK mı? tam karar verememişsiniz. Benim gibi binlerce anne babanın yaşadığı korkuyu, tedirginliği yaşamak istemiyorsanız yaşadığınız yer olan Girne’deki koleji tercih edin. 11 yaşındaki oğlunuzu sabah karanlığında yollara düşürmeyin. Benden söylemesi.
Sayın bakan siz hayatını kaybeden gencecik insanların anne babasının ne hissettiğini bilebilir misin? Ben kendi oğlumu o halde düşündüğüm zaman deliresim geliyor. Yapmayın sayın bakan gel bu yanlış karardan dönün. Binlerce öğrenciyi sabah karanlığında yollara düşürmeyin. Bırakınız ortaokullu liseliyi, ilkokula giden bebeler bile sabah karanlığında yollara düşüyor sayın bakan.
Kaldı ki denetlemediğiniz taşımacılık olayı da tam bir muamma. 1968 model otobüsler mi istersiniz, gondra sustaları gitmiş bir tarafı yan yatmış otobüsler mi, tıka basa doldurulan, 50 kişi yerine 80 kişi bindirilen otobüsler mi? Zilin çalmasına yarım saat veya 45 dakika kala okullara bırakılan çocuklar, zifiri karanlıkta okul önlerinde dolanıyor. Daha neler neler sayın bakan.
Haa! Bir de özel kreşler ve etüt merkezlerinin yaptığı taşımacılığa da bir el atmakta yarar var. Üst üste taşınan çocuklar göreceksiniz. Taşımacılık işinde öyle bir rant var ki, aklınız durur. Siz bunu benden daha iyi biliyorsunuz.
******
Mekke saatini bizlere reva gördüğünüzde keşke bazı şeyleri düşünebilseydiniz sayın bakan. Keşke çocuklar yollara dökülmeden, keşke sendikaları eyleme, greve sürüklemeden bazı kararları alabilseydiniz. Bu saatten sonra alacağınız kararlar için İngiliz “toolate” der sayın bakan… Kış mesaisi ortadan kaldırılırken yok muydu bir kişi, Kasım-Aralık aylarında çocuklar zifiri karanlıkta okula gitmek zorunda kalacağını söyleyecek. O kadar müdür müsteşar, uzman, danışman ne işe yarıyor sayın bakan…Yok muydu sizi uyaracak biri?
Kış mesaisine dönmeden alınacak tüm kararlar palyatiftir. Sorunu geçici olarak çözmeye yöneliktir. Bundan sonra okul zili 8.30 veya 9.00’da çalsa da olan oldu. Bu kararı Mekke saatine geçmeye karar verseydiniz gün açıklasaydınız samimiyetinize inanırdım. Bu saatten sonra alınacak tek karar kış mesaisine geri dönmektir. Onun dışındaki kararlar, sendikalarla, öğretmenle, halkla alay etmektir.
Sayın bakan bu akşam yastığa başını koyduğunda bir düşünün. O minibüste senin oğlan olsaydı ne hissederdin. Bakayım uyuyabilecek misin? Yoksa kabus görüp yataktan fırlayacak mısınız?
Ben geceleri uyuyamıyorum sayın bakan…
Kış mesaisine geçmeyi düşünmüyorsanız, önümüzdeki yıl senin oğlanı Lefkoşa TMK’ya gönderme sayın bakan… Sonra gece uykuların kaçacak.
Ben ve benim gibi sabah karanlığında çocuğunu otobüse koyan binlerce anne baba çok acil kış mesaisine geçilmesini talep ediyoruz.
Başka canlar gitmeden, başka çiçekler solmadan…
