Fırat: Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı var - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Türkiye

Fırat: Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı var

 SAYIŞTAY HALA ASKERLERİ DENETLEMİYOR…
AK Parti geldiğinden beri birçok şeyi değiştirdi, ama henüz rejim ayakta duruyor. Bu bakımdan yapılanlar kimi alanlarda kozmetik sayılabilir. Pek çok kurumu ile yargısı ile idari mekanizması hala ayakta. Genelkurmay Başkanı, Başbakan’la eşit düzeyde sayılabiliyor. Bunlar eski rejimin temel taşlarıdır. Hala kapalı kutular, kozmik odalar var. Sayıştay hala askeriyeyi denetleyemiyor
TÜRKİYE’DE YENİ ANAYASA ŞART…
Yeni bir Anayasa derken artık bu mevcut Anayasa’nın bize giydirdiği gömleği yırtıp atmaktan söz etmek lazım. Bu Anayasa’nın çizdiği sınırlarla yeni bir Anayasa yapılmayacağını da görmek lazım. Çünkü muhalefet, yani statüko, var olan Anayasa’nın sınırları içerisinde yeni bir Anayasa için zorluyorlar. Bence bu mümkün değil. Bu Anayasa’yla siz yeni bir anayasa yapamazsınız
Havadis-ÖZEL
Helsinki Yurttaşlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Fırat, Havadis Ankara Bürosu’nda yaptığı açıklamaları sırasında Türkiye’nin yeni bir Anayasa’ya ihtiyacı bulunduğunu söyledi. Eski Anayasa’nın yırtılıp atılmasını isteyen Ümit Fırat, AK Parti’nin Türkiye’de birçok şeyi değiştirmesine rağmen rejimin henüz ayakta olduğunun altını çizdi.
Havadis: Türkiye’de şu anda çözüm süreci ile rejim tartışması paralel gidiyor, bunlar bağlantılı mı?
Ümit Fırat:
AK Parti geldiğinden beri birçok şeyi değiştirdi, ama henüz rejim ayakta duruyor. Bu bakından yapılanlar kimi alanlarda kozmetik sayılabilir. Pek çok kurumu ile yargısı ile idari mekanizması hala ayakta. Genelkurmay Başkanı Başbakanla eşit düzeyde sayılabiliyor. Bunlar eski rejimin temel taşlarıdır. Hala kapalı kutular, kozmik odalar var. Sayıştay hala askeriyeyi denetleyemiyor. Rejimi ise yeni anayasa ile birlikte sarsabilir. Eski rejimin önemli bir ayağı Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanıyor. Ancak henüz buzdağının altında görünmeyen çok büyük bölümler var. Bunun açığa çıkmasının paniği yaşanıyor. Devlet Bahçeli’nin birden bire ortaya çıkıp ‘Türkiye elden gidiyor’ paranoyası ile toplumu alanlara çekmeye çalışması, CHP’lilerin birden bire bayrak asmaya çalışmaları falan öyle basit şeyler değil. Diyarbakır’daki Newroz’da ‘bayrak yok’ dediler ve aynı gün bütün CHP teşkilatına bayrak asıldı. Oysa ki o Newroz kutlamaları bir haftadan beridir sürüyordu.  Diğer yerlerde bayrak sorulmadı, Diyarbakır’da sordular. Bunu CHP yarattı.
“Hürriyet Gazetesi bunu yazmadı”
Ben bu bayrak meselesiyle ilgili düşüncelerimi Hürriyet gazetesinin bir dizi soruna verdiğim cevaplarda da yazdım,  ama bu bölümü yayınlamadılar. ‘Hıdrellez’de, paskalya’da, Noel’de bayrak soruyor musunuz’ dedim. Newroz yeni bir yıldır, Aryen halkların gelenek ve inançlarında gerçek anlamda da yeni bir yıldır. Tabii miladi takvimi artık değiştiremeyiz, ama doğrusu da budur. Bir toplum bunu geleneksel olarak benimsemiş ve bunu kutluyor. Bütün Asya’da kutluyorlar. Burada bayrağın yeri yoktur. Buralarda bayrak aranmamalıdır. Newroz Türkiye’de niye siyasidir, çünkü yıllarca yasaklamışsınız. Abdullah Öcalan’ın mesajı okundu diye bayrak mı çekilecekti yani. Bunlar sudan bahanelerdir. Toplumu ajite etmek, kışkırtmak sokaklara dökmek içindir. Güçleri yetmiyor. Engellemeye çalışıyorlar ama yetmiyor. Yeni Anayasa meselesinde de kafalar biraz karışık. AK Parti’nin bile henüz ortaya çıkmış net bir anayasa taslağı yok.
“Bu Anayasa’yla siz yeni bir anayasa yapamazsınız”
Yeni bir Anayasa derken artık bu mevcut anayasanın bize giydirdiği gömleği yırtıp atmaktan söz etmek lazım. Bu Anayasa’nın çizdiği sınırlarla yeni bir anayasa yapılmayacağını da görmek lazım. Çünkü muhalefet, yani statüko, var olan Anayasa’nın sınırları içerisinde yeni bir Anayasa için zorluyorlar. Bence bu mümkün değil. Bu Anayasa’yla siz yeni bir anayasa yapamazsınız. Ayrıca dünyanın başka ülkelerinin anayasalarında da yeni bir Anayasa nasıl yapılır diye yazmaz. Değişiklikler nasıl yapılır diye yazar. Yeni Anayasa yapmak bunu kaldırmakla mümkündür. Onun için bu anayasanın sınırlarına bağlı kalarak yeni Anayasa yapılmaması gerektiğini göreceklerdir.
Havadis: Kıbrıs’a ve Kıbrıs’taki çözüm sürecine nasıl bakıyorsunuz?
Ümit Fırat:
Kıbrıs’ı Kıbrıslılar idare ettikçe daha kolay bir çözüme gidileceğini düşünüyorum. Vesayetten uzak bir Kıbrıs olmalıdır; pek çok kararın Ankara tarafından verildiği bir Kuzey Kıbrıs’ın kendi kaderi üzerinde etkili olabileceğini düşünmüyorum. Elbette ekonomik sosyal destekler olabilir, ama bunu bir vesayet karşılığında yapmayı düşünmemek lazım. Türkiye’deki vesayet çöktükçe oradaki vesayeti etkisi de azalır sanıyorum.
Havadis: Bazı şeyler değişiyor ama yeni bir statüko oluştuğuna dair endişeleriniz var mı?
Ümit Fırat:
Bu süreç, yeni bir otoriter yönetim veya yeni bir statükonun oluşturulacağını değil, tersine bunların tasfiye edileceğini gösteriyor. Özgür, düzenli ve toplumun politik tercihlerinin yansıtıldığı bir parlamenter bir rejim otoriterleşmeyi değil, demokrasiyi yerleştirir… Sizi kimin yöneteceğini özgürce seçebiliyorsanız, onu denetleyebilirsiniz. Seçimler eşit ve özgür şartlarda yapılırsa her türlü siyasi propaganda fikir özgürlüğü yaşanıyorsa, orada sizi bilinmeyen güçler yönetemez. Vesayet biraz da size rağmen birilerinin dayatmasıdır. Sizin seçtiğiniz insanların vesayeti olmaz. Öyle bir eğilim görürseniz seçmezsiniz o zaman!
Havadis: O zaman seçimlerdeki barajların da kalkması lazım.
Ümit Fırat:
Şüphesiz, özgür seçim. ‘Başkan Baba’nın Son Baharı’ diye bir roman vardır, eski Güney Amerika’yı anlatır. Orada bazen başkan sorar, ‘-saat kaç?’ o anda oradaki uşakları ‘-kaç isterseniz, o olsun’ der, ‘o zaman mesela saat 4.00 olsun’ der. Bütün ülkenin saatleri de başkan Baba’nın belirlediği saate göre ayarlanır. Bu %10 barajı biraz da başkan babanın aklına esen bir barajdır. Özal’ı ekarte etmek için 12 Eylül rejiminin diktatörleri tarafından uydurulup kanunlaştırılmıştı. Ama o gün bunu başaramadılar, ne var ki, sonradan Kürtlerin başına bir boyunduruk haline geldi. Keza AK Parti dışındaki CHP ve MHP dahil bütün partiler %10 mağduru oldular. Tabii artık yok olan eskiden hükümetler kurmuş partiler de önce %10 kurbanı olup, sonradan da yok olup gittiler.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar