Telsim Süper Ligi play-out karşılaşmalarına sıfır puanla başlayan Serdarlı, iki puanlı Gençlik Gücü’nü, Çatalköy-Nihat Bağcıer Stadı’nda 1-0 yendi ve rakibinin önüne geçerek büyük bir avantaj sağladı.
Karşılaşmanın ilk devresinde her iki takım da, küme düşmekten kurtulmalarını sağlayacak düzeyde “mücadele” sergilemedi. Kontrollü oyunu tercih edip, orta alanı kalabalık tutmaya çalışan takımlardan Gençlik Gücü, Özgür ve Boris’e, Serdarlı’da, Mete ve İ.Kabore’nin yanı sıra, ileride top beklediği süreç içerisinde Ufuk Fırat’a atılacak kontra uzun toplarla gol pozisyonu yaratmaya çalıştı. Her iki takım ikinci bölge oyuncularının, rakip ceza alanı civarında ileri uç oyuncularını desteklemek üzere çoğalamaması, gol pozisyonu organizasyonlarını sekteye uğrattı. Ve gol, duran top organizasyonlarının yanı sıra, karambol pozisyonlardan beklenmeye başlandı. Hele bir de orta alanda “yaratıcı” oyuncu zafiyetinin yaşanması, gol üretimini iyice zora soktu. Nitekim Serdarlı golünü “organize” ataktan değil, ikinci devrede meydana gelen duran top organizasyonunda İbrahim Faye’nin, en büyük özelliği olan “kafa vuruşundan” sağladı.
Takımlar ikinci devreye; oyun anlayışı bakımından “aynen”, ancak ortaya konan “tempo” ve onun ürünü “mücadele” bakımından, futbol adına daha olumlu başladı. Zaman zaman takımların daha ağır bastığı süreç içerisinde gol kazanan Serdarlı, skoru koruma içgüdüsü ile oyunu kendi sahasında kabullenince ortaya, Gençlik Gücü’nün aile boyu yaptığı “şuursuz” ve “kontrolsüz” baskı ve bu nedenle de geride bıraktığı gol yollarına “sızan” ancak, bunları skora dönüştüreme “becerisini” gösteremeyen Serdar takımı çıktı. Ve sonuçta Serdarlı “bileğinin hakkı” ve Faye’nin “altın kafasından” maçı kazandı.
