Avrupa Birliği’nin finanstan sorumlu komiseri “gençleri kaybediyoruz” diye feryat ediyordu geçenlerde.
“Bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca Euro harcıyoruz ama gençler işsiz kalıyorlar, okullarını terk ediyorlar” şeklinde konuşmuştu.
Avrupa’da Avrupa Birliği’ne inanan gençlerin sayısında hızlı bir düşüş yaşanıyormuş.
Daha kötüsü gençler Avrupa Birliği’ni “sermayenin birliği” olarak görmeye başlamışlar.
Sadece bankaları ve büyük şirketleri kurtarmaya yarayan bir birlik.
Sokaktaki adam için daha fazla fakirlik ve daha fazla acı anlamına gelen bir birlik.
Gençlerin Avrupa Birliği’ne olan inançlarını kaybetmeleri önümüzdeki dönem birliğin temellerini sarsabilirmiş.
Çünkü birlik halk desteği ile ayakta duruyor.
Ulusal hükümetlerin bu desteği yitirmesi halinde birliğin çatırdayacağı aşikardır.
Avrupa Birliği zor günlerden geçiyor.
Ekonomik kriz Avrupa Birliği’nin temellerini sarsıyor.
Bugüne “vatandaşın refah artışı, daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlük” felsefesiyle gelen birlik, finanstan sorumlu komiserin tespiti ile 300 milyonu aşkın vatandaşı için kötülüğün kaynağına dönüştü.
***
Avrupa Birliği’nin siyaseten sorunlu üyesi “Kıbrıs Cumhuriyeti” şimdi ekonomik açıdan da sorunlu bir hale geldi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nde de bankaları kurtarmak için Avrupa Birliği ile hükümet elini halkın cebine attı.
Bankalardaki mevduatlardan yüzde ona varan kesintiler yapılacak.
Bu yolla 5 milyar Euro elde edilecek. Avrupa Birliği “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne” 15 milyar Euro yardım yapacak. Toplamda 20 milyarlık Euro ile Rum bankaları yüzdürülmeye çalışılacak.
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” açıkladığı resmi rakamlara göre işsizlik yüzde yirmilere ulaştı. Bu oran gençler arasında yüzde otuzu aşıyor.
Ekonomi yüzde 15 civarında daraldı ve ekonominin en önemli gelir kaynağı olan turizm de geriliyor.
Daha kötüsü Avrupa Birliği’nin yapacağı yardım ve mevduatlardan yapılacak kesinti de ekonomiyi kurtarmayabilir.
Yeni başkan Anastasiadis dün yaptığı açıklamada “yeni kurtarma paketleri gelebilir” dedi.
***
Peki tüm bu yaşananlardan bir anlaşma çıkması mümkün müdür?
“Rumlar zor durumdadır, diz çökertelim ve anlaşmaya zorlayalım” değil.
Rumları anlaşma olursa ekonomi bundan olumlu etkilenecek diyerek ikna etmek.
Anlaşmayla hem Kıbrıs sorunu denilen beladan kurtulmak hem de ekonomik olarak düze çıkmak.
Bazı ekonomistler bunun üzerinde duruyor.
Kulak vermekte fayda vardır…
