İşte Demokrat Parti'nin basın açıklaması:
Bir müddetten beridir devam eden CTP -BG ile DPUG arasındaki koalisyon görüşmeleri dün akşam Parti Başkanları seviyesinde yapılan görüşme sonucunda olumsuzlukla son bulmuştur.
Her iki parti başkanı görüşmeleri olgunluk, karşılıklı saygıya dayalı ve zamanı değerlendirme gayesi ile dostça sonlandırma yolunu seçmişler ve basın önünde mümkün olduğunca kavgayı değil dostluk ve saygıyı ön planda tutmayı hedefleyerek basın açıklamasını müştereken yapmışlardır.
Hal böyle iken, bugün basınımızda çıkan haberler ve özellikle eski Başbakanlardan Sn. Ferdi Sabit Soyer'in açıklamaları yapılan müzakerelerin özünü doğru yansıtmayan bir doğrultuda olmuştur.
DPUG, görüşmelerin başlangıcında "eşit etkinlik" çerçevesinde bir hükümet oluşumu istediğini açıkça ortaya koymuş, muhatabına verdiği cevapta ise sırf hükümet kurmak için değil, halkımıza hizmet verebilecek bir hükümet modeli için asgari müştereği yakalayabilecek bir yaklaşım içerisinde olunacağının net mesajını en başında vermiştir.
Bu doğrultuda başlatılan görüşmelerde öncelikle ana ilkeler üzerinde durulmuş ve çok büyük oranda görüş birliği sağlanmıştır. Kıbrıs Sorunu ile ilgili olarak başlangıçtan itibaren var olan ayrılık ortada durmakla birlikte DPUG kanadı başlayacak yeni görüşme sürecini sabote edici bir yaklaşım ortaya koymayacağını ancak kendi siyasetine ters düşen "Birleşik Federal Kıbrıs" ifadesinin kendileri tarafından kabul görmeyeceğini de açıkça ifade ederek konunun Başkanlar düzeyinde ele alınması kararına varılmıştır.
Bakanlıklar dağılımında 6/4 oranı kabul edilmiş, DPUG tarafından talep edilen Meclis Başkan Yardımcılığı'nın ,CTP-BG tarafından kabul edilmeyerek bu makamın UBP' ye verilmesi ısrarı karşısında, DPUG Meclis Başkanlığı’nın dönüşümlü olarak paylaşılması önerisini ortaya konmuştur.
Başkanlar düzeyinde yapılan toplantıda bu konu ötelenerek bakanlıkların paylaşımına geçilmiştir.
DPUG, basına yansıtıldığı şekilde hem Maliye, hem İçişlerini talep etmemiştir. DPUG, bu iki bakanlıktan birinin CTP, diğerinin ise DPUG’da olması ilkesini ortaya koymuş ve eşit etkin ortaklığın ancak bu şekilde oluşabileceğinin altını çizmiştir. CTP-BG Genel Başkanı'nın bu ilkeye itiraz etmesi ve bu konunun Parti Meclislerinin kararı olduğunu belirtmesi ile birlikte konuşulacak başka birşey kalmadığı gerekçesi ile boşa vakit kaybedilmesini de önlemek amacı ile görüşmelerin olumsuz olarak sonuçlandığı açıklaması yapılmıştır.
Sn Ferdi S.Soyer'in "Serdar Denktaş'a mecbur değiliz. Otursun ve düşünsün" açıklaması, CTP-BG içinde bir grubun DPUG ile göstermelik görüşmeler yapılmasını istediği iddiasını destekleyen bir açıklama olarak algılanmaktadır.
Halkımız her iki partiye de hükümeti kurma müşterek sorumluluğunu yüklemiş ve DPUG görüşme sürecini bu anlayış ve sorumluluk bilinciyle yürütmüştür. Ancak öyle anlaşılmaktadır ki CTP-BG içinde bir grup bu samimi anlayışımızı zaafiyet olarak algılamış ve kendilerine koltuk değneği vazifesi görecek bir ortak arayışı peşine düşmüştür. Dolayısıyla görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının ana nedeninin bu olduğunu kamuoyuna önemle duyururuz.
