“4 dane gurşun yedim ama ölmedim” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Röportaj

“4 dane gurşun yedim ama ölmedim”

“4 dane gurşun yedim ama ölmedim”

Ali Atamer: Eski defterleri başlayalım açmaya bakalım neler var 67 yıllık hayatın içinde?

A.Y.: Hoş geldiniz oğlum. Goloş doğumluyum. 1928’de doğdum.


Ali Atamer: Doğup büyüdüğün köyü anlatabilir misin bize Ayşe teyze?
A.Y.:
Çok gezdim bekarlık hayatımda. Onda sabah bunda akşam gezerdim. Hürdüm ben. Akıllı akılı gezerdim ama arkadaşlarımla. Piskobu’nun bütün yolu giderdik. Yayan, şarkı söyleyerek geri eve giderdik. Babam gızardı ama. Gizlin gizlin gezerdim.

Ali Atamer: Köyüne özlem var mı Ayşe teyze?
A.Y.:
Çok özlerim. Rumlarla karışığdık. Anlaşırdık. Urumca da bilirdik. Çürek yapardık verirdik onlara. Ciracıklarda pilavuna ederdi da verirlerdi bize. Biz pilavuna yapmazdık.

Ali Atamer: Hamit dayı sende bizi eskilere götürür müsün?
H.Y.:
Ben 1927’de Goloş’da doğundum. 3 yaşında babam öldü. Annem evlendi başka bir adamınan. Evlendiği adam bubalık sürdü bana. Gendi evlatlarından ayırmadı beni. 1000 dane keçimiz vardı. 1933’de bir de hayvan hastalığı çıktı. 80 dane galdı keçi. Bütün köylünün hayvanları öldü. Öyle olunca gittik Polemitya’ya hem mandıramızda vardı orda. Ama gittiğimiz yerde hastalık devam etti ve hepsi öldü. Bizim sülalemiz Konya’dan geldi Baf kuklasına. Ondan dedemin bubası geldi Goloş’a. Babamı Goloş’da doğurdu nenem.

Ali Atamer: İkinci dünya savaşına katıldın mı Hamit dayıcığım?
H.Y.
: İkinci Dünya Harbı’na gittim. Mısıra İsrail’e Filistin’e İtalya’ya gittim. Döndüm geldim.

Ali Atamer: İtalyan kızlarının güzel olduğu doğru mu?
H.Y:
Doğrudur ya.

Ali Atamer: Ne kadar zaman kaldın oralarda?
H.Y:.
1 sene ettim oralarda. Savaşın içine girmedim. Mısır Müslüman ülkesidir. İtalya medeni memleket. Neyisa geldik bura Kıbrıs’a. Bu defa 1936’da Yahudiler geldi İzrailden köye. Aldılar ehaliden arazileri 6 kuruşa 2 şiline dönümünü. Gandırdılar insanları ucuz ucuz arsaları aldılar ellerinden. Binlerce dönüm aldılar. 22 yaşındaki bir Yahudi 15 bin dönüm sultani bağ aldı. Ve 25 bin dönümda narenciye, portakal, valensiya ve greyfurt bahçaları aldı ve Fasurayı gurdu. Gittim Yahudilere yalın ayak pantolon bile yoğdu geyelim. Yahudi sevdi beni. Nere gidersa getirirdi beni da. Bir gün der bana “söyle annene babana gelsinlerda isterim gendilerini”. Geldi annem babam ertesi gün Yahudi bilin ne dedi annemlere “ben bu oğlancığı isterim adam edeyim okutayım. Yollaycam genni Omorfoya tarım meslek lisesine. Ziraatcı olsun gelsin dursun işlerin başında”. Annemler dedi “madem sen ödeycen okul masraflarını tamam”. Okudum geldim ve işin başına geçtim.

Ali Atamer: Eskiden sosyal hayat nasıldı?
H.Y.:
Ralli bisiklet aldım o zaman. Mercedes’ten daha üstündü. Bir da şafkı vardı çok guvvatlı. Cumartesileri enerdik Leymosun’a arkadaşlarınan giderdik sinemalara. ‘55’den evveli Rum’un sinemasıydı. “55”den sonra taksim sineması oldu. Köyde 150 kişi Türk vardı. Rumlarda 700 kişiydi. Gavga şamata olmadı.

A.Y.: Huzurlu ve mutluyduk İngiliz dönemdinde.

Ali Atamer: Hamit dayıcığım İngiliz dönemiyle ilgili anlatacağın birebir yaşadığın bir olay olduğunu söyledin. Okuyucularımızla paylaşır mısın?
H.Y.:
İngiliz urum Türk bilmezdi. EOKA başlayınca Rumlar başladı İngiliz vurmaya. İngilizleri vururlardı kasabalarda. Arkadan vururlardı İngilizleri. Ben bir kere adam vurmalarına şahit oldum arkadaşınan Leymosu’nda millet bahçasına giderkan. İngiliz garısıynan gider yürüyerek Nikos Sampson da arkalarında gider. O Nikos Sampson var ya gazeteci iki tane gız böğründe biz da arkalarında giderik. Bu kızları ansızdan bıraktı aldı tabancayı vurdu İngiliz’i arkadan. Sonra verdi tabancayı kızlara başladılar koşarak gaçmaya. Sampson vurduğu İngiliz’i başladı fotoğraf çekmeye. Rum polisi geldi olay yerine ama Nikos’a bişey yapmadılar. Çünkü bilirlerdi Nikos Sampson kimdi. Göz göre göre vurdu İngiliz’i.

Ali Atamer: Hamit dayıcığım İtalyan kızlarının güzel olduğunu söyledin az önce. O kadar güzel kızı bırakıp Kıbrıs’a gelip Ayşe teyzemle evlendiğine göre ona karşı sevgin büyüktü herhalde.
H.Y.:
Ben İtalya’dan gelinca istedim bir gızcağaz evleneyim. Bir gız gördüm Limasol’da. Söyledim deyzeme ki gördüm beğendim. O da der bana “dilsizdir bu gız”. Ben da soğudum gızdan. Sonra dedim köyümden olsundan da ne istersa olsun. Dedim anneme git iste Ayşe’yi. O da gitti istedi anlaşdılar verdiler bize gızı. Geldim haftaya izinden annem der bana “oldu mesel”. Midem sevdim istedim eyi fena evlendik. 67 sene beraber geçindik.

Ali Atamer: Ayşe teyzeciğim eşin seni alana kadar epeyi naz yapmışsın.
A.Y.:
Geldiler istediler. Bu askerdeydi daha. Allahın emrine isterik gızınızı dediler. Benim haberim yok. Tanışmadım gendiynan. Yengeme derim “bu insanlar gelir gider nesderler”? O da der “goyuncuk satacak baban da pazarlık yapar gendileriyanan da daha anlaşamadılar”. Yengem sonra dayanamaz der bana “bu insanlar ki gelir seni ister oğlularına”. Dedim “Yok istemem askerdir”. Babam der bana “isterler seni gızım ne den”? “Münasip gördüler beğendiler seni’. Ben da dedim babama “siz ne garar verirseniz odur”. 17 yaşında bişeydim.
H.Y: 1946’da hem nikah olduk hem da evlendik.

Ali Atamer: Ayşe teyzemi vermeselerdi sana napacaydın Hamit dayı?
H.Y:
Uğraşacaydım zorunan alayım. Çünkü güzel duygucuklar beslerdim gendine.

Ali Atamer: 1940’larda düğünler nasıl olurdu?
H.Y.:
Cumadan başlardı düğün. Geldi çalgıcılar. Urumların gaveyi icar ettik. Sandalye getirdi gaveci döşedi sandalyeleri. Yemekten sonra gittik çalgıcılarla Mumunan her bir eve mum verirdik. Davetiyemiz mumudu. Bizim köylüler der bana “ama erkekler hem garılar beraber yapacayık düğünü”. “Olmaz öyle şey” dediler. “Neden olmaz” dedim. Hep beraber yapacayık tabi. Aleni yaptık karışık düğünü. Öyle düğün görmedi ne ciralar ne Rumlar. Yorganları ciralar gapladı bize. Alay çıktık pazar gün. Gelin alayı. Gezdik kemaneynan köyü. Pazartesi paçası oldu. Salı günü da güveyi gezer evleri tebrik gabul eder hediye verirlerdi gendine. 3-4 dane guzu bazlandı. Öğlenleri gezerdik köylüyü davet ederdik yeme içmeye. Cumadan salıya gadar yeme içme.

Ali Atamer: Paça günü dediğin nedir Hamit dayıcığım?
H.Y.:
Pazartesi mübareki olur. Gelin güveyi beraber galırlar ya gece, ertesi gün herkes gelir tebrik eder gelinle güveyiyi. Paça odur.

Ali Atamer: Ayşe teyzeciğim kız tarafının düğünü nasıl olurdu?
A.Y.:
Herseleri yaparlardı dağıdırlardı ahaliye. Kebap, magarına fırında bunları yaparlardı. Herseler yaparlardı gazanlar dolusu. Buğdayınan yaparlardı tavuk gorlardı içine. Herseyi açmazlardı. Geleceydin herseyi yapana para veresin da ona göre. Seleynan örterdin üstünü. Adet öyleydi. 4 dane gazan herse yapıldı.

Ali Atamer: Kına geceleri Kıbrıs düğünlerinin olmazsa olmazıydı değil mi?
A.Y.:
Hellim çörek ağırladık kına gecesinde. Birer diş verirdik gelenlere. Mumlarıda dağıtırdık kınaya gelecek olanlara. Seleyi tutarlardı guru yemiş üstünde işlerdiler kınayı. Gelin yanına kim atar bahşiş bakardık. Kemanecinin gözleri görmezdi.

Ali Atamer: Rumların iyi oyuncu olduklarını söyler eskiler.
H.Y.:
Eyi oynarlardı. Ben oynarım Rumlardan daha güzel.

Ali Atamer: Hamit dayıcığım 1963’de filmlere konu olacak cinsten yaşanmış gerçek hikayen olduğunu söyledin. Paylaşır mısın lütfen?

H.Y.: “55”de başladı EOKA harbı İngilizlerinan. Desteban olan amcamı vurdulardı Goloş köyünde. Ondan sonra açıldı aramız urumlarınan. Ama ne onlar bize ne biz onlara bişey yaptık. Ha 1963’de bir emir geldi. Ben o zaman köyümün TMT’nin teşkilat başkanıydım. Limasol’dan Eftal beyden sancaktardan köyümüzü ertesi gün boşaltalım emri geldi. Köylülerinan garar aldık daşındık Piskobu’ya. Ev verdiler bize. Bu defa urumlar daha da hittetlendiler bize. İşlerkan bir gün 45’lik tabancaynan bir da steninan geldi 2 EOKA’cı sardılar beni. Attılar bana 1 tane tabancaynan yedim göğsüme gurşunu. Kimdir beni vuran görmedim. Midem ölecem dedim yüreğim yanık gitmesin göreyim gendini yıl 1965. Yattım arabanın arkasına. Öyle şey ederkana geldi Eoka’cı karşılaştık attık bana 1 tane daha yedim goluma. Koptu golum. Aldım soktum kopan elimi pantolonun içine. Gaçayım dedim düştüm yere geldi bir tanesi sıktı başıma geçti gulağımın yanından. Gaçmaya devam ederim ama 2 EOKA’cının ortalarında galdım. Biri siteninan biri tabancaynan atarlar bana virra. Neysa geldik evleğin içine su dolu atılayım o tarafa. Öyle atılırken bir tane da yedim golumun arkasına. Bir tane da ayağıma yedim gurşun. Ayağımdaki gurşun galdı topuğumda. Gaçtım koşturarak. Ben gittim yetişdim gadınları libazma atarlardı şu. Orda çalışan çocuklar gitti haber verdi kasabaya Hamit ustayı vurdular diye. Yeğenlerim geldi aldı beni gittik avrotur yoluna. Bir mandıra polis hem ambulans gelirler peşimden alsınlar beni gezdirsinler meydanda ki ben Hamit usta anti demokrat anti demokrat diye herkese rezil etsinler. Ama başaramadılar. Vurulmadan önce gazetelerde çıktım kaç gün anti demokrat Hamit diye. Ta da vurdular beni yazmadılar artık.

A.Y.: Haberim yoktu. Geldi dayım der bana gir arabaya gideceyik Fasura. Gel gel girelim arabaya der dayım. Söylemediler bana nolduğunu. Ta ki hastanede bir polis gördü beni der bana vurdular Hamit’i. Artık ben bayılırım çağırırım marazdan.

Ali Atamer: 1974’te oğlunuzu kaybetmişsiniz.
A.Y.:
Çocuğumu da bulamadım. “74”de biz gaçtık onu bulamadık. Mevzide el bombası attılar onlarada öldüler. 22 Rum askeri 4 da yunan komutanı vurdular onlarda garşılık verdi. Arkadaşı hemen öldü. Gömdüler gendini oraya. Bizim oğlan yaralıydı aldı geni yunan albayı komutan bindirdi cip arabaya ne ölüsünü ne dirisini bulduk ne da duyduk.

Ali Atamer: Allah bir daha öyle acı günler göstermesin. Acılarınızı deşmeyelim daha fazla programımıza son noktayı koyalım. Sözlü tarihimize kültürümüze ışık tuttunuz. Gelecek nesillere miras niteliğinde anlattıklarınız. Bir yastıkta nice yıllara.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar